Seyyidet Nefîse "rahmetullahi aleyha", takvası meşhur, duası makbul, mübarek bir hanımdı. Hangi hastaya dua etse, derhal şifa bulurdu. Bir gün İmâm-ı Şâfiî hasta oldu. İyi olması uzayınca, bir talebesini ona gönderdi. - Seyyidet Nefise'ye git, şifa için dua iste. - Peki efendim. Talebe gidip çaldı kapıyı. - Efendim, hocam şu anda çok hasta. Dua istiyor. Seyyidet Nefise kaldırdı ellerini. - Allahü teala hayırlı şifalar versin. Talebe döndüğünde hocasını sıhhatte buldu. ..... Aradan bir müddet geçmişti ki, İmam tekrar hastalandı. Yine bir talebesini ona gönderdi. - Seyyidet Nefise'ye git, şifa için dua iste. - Başüstüne. Hocam dua istiyor Talebe gidip çaldı kapıyı. - Efendim, hocam şifa için dua istiyor. Mübarek hanım az tefekkür ettikten sonra açtı ellerini. - Allah hocana rahmet eylesin! Talebe şaşkın vaziyette geri döndüğünde, hocasının hastalığını artmış gördü. İmam sordu: - Dua istedin mi? - Evet efendim. - Ne dedi? - Allah hocana rahmet eylesin dedi. İmam, duadaki inceliği anlayıp, mırıldandı: - Demek ki vefat edeceğim... Derhal vasiyyetini yaptı: - Seyyidet Nefise de bulunsun cenazemde. Fazla zaman geçmemişti ki, vefat etti. Oruçluyken vefat etti Talebeleri, Seyyidet Nefise hazretlerine vefat haberini verip, vasiyyetini bildirdiler. Ancak o günlerde sıhhati iyi olmadığı için, cenazeye gidemedi. Bu defa cenazeyi onun yanına getirdiler. En geri safta durup namazını kıldı. Cenâze namâzı bitmişti ki, gâibden bir ses duyuldu: - İmâm-ı Şafiî ve Seyyidet Nefîse'nin hürmetine, burada olanların hepsi affolundu! Cemâat bunu duyup, sevince gark oldular. Seyyidet Nefise çok zaman oruçlu olurdu. Son günlerinde çok zayıf olduğu için oruç tutmamasını söylediler. Kabul etmedi. - Otuz yıldır oruçlu iken ruhumu vereyim diye dua ediyorum buyurdu. Oruçluyken, ruhunu teslîm etti. Kendi kazdığı mezara defnedildi.