Var mısın, yok musun?

A -
A +

Sayın Kılıçdaroğlu "Anketlere güvenmiyorum" diyor. "Yüzde 40 bekliyorduk, yüzde 26'da kaldık moralimiz bozuldu. Partide Sıkıntı var" diyor. "Seçimlerdeki heyecanımızın şu anda sürdüğünü söylersem doğru olmaz" diyor. "Hayali projelerle AK Parti yüzde 49 alıyor. Biz ayağı yere basan projelerle yüzde 26 alıyoruz" diyor. Velhasıl diyor da diyor. Serzenişte bulunduğunu zanneden Sayın Kılıçdaroğlu aslında 'farkında olmadan' içini kuşatan psikolojik açmazı gözler önüne seriyor. Bu feryat figanın altında yatan gerçek; Sayın Kılıçdaroğlu'nun çaresizliği. Büyük ümitlerle getirildiği CHP'ye, 'şu ana kadar' doğru dürüst bir katkıda bulunamadı. Parti içi problemler artarak sürüyor. Muhalifler tetikte bekliyor. Eski kurtlar pusuda; avını zevkle parçalayıp yemek için. Bu sözleri sarf eden insan zaten yenilgiyi kabul etmiş demektir. Artık o partide genel başkanlık yapamaz. Yarın seçim olsa, parti bugünkü durumundan beter hale gelir. Halka güven veremeyen bir genel başkan iktidarı ancak rüyasında hayal edebilir. Bu halk güvenmediği için 1999 seçimlerinde Baykal'ın liderliğindeki CHP'yi, 'tarihinde' ilk kez Meclis dışına mahkûm etmişti. Bu işler 'çakma' taklitlerin (Evlerde kahvaltıya misafir olma, kamyoncuları ziyaret etme vs.) peşinde koşmakla olmaz. Başbakan Erdoğan'a bakın; Her ankette güvenilirlik sıralamasında birinci. Halk nezdinde itibarı sonsuz.Uluslararası problemlerde akil lider. ABD Başkanı Obama boşuna söylemedi; "İyi ilişkiler içinde bulunduğum ve sözüne güvendiğim liderler arasında Tayyip Erdoğan var" diye. "Ayağı yere basan projelerle", "ayağı yere basmayan projeleri" üretenler arasındaki fark bu. Anlatabilmişimdir inşallah!?. Bürokrasi, etme beni asi Kentsel dönüşümün en fazla yaşandığı Ankara'nın eski yerleşim yeri ve tarihî ilçesi Altındağ. AK Partili Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de çalışkan bir belediye başkanı. İcraatlarını anlatırken bürokrasinin hastalığı olan öyle bir noktaya temas etti ki, burada yazmadan geçemeyeceğiz. İşte Tiryaki'nin başından geçen olay: Belediye, Ankara Kalkınma Ajansına başvurmuş: "Projemizi gerçekleştirmek için 'şu kadar' paraya ihtiyacımız var. Bu parayı bize haziran ayına kadar verir misiniz?" Başvurudan ancak 6 ay sonra cevap alabilmişler. Aralık ayında verilen cevapta da: "Size verebileceğimiz para 295 bin lira. Bunu da 6 taksite böleceğiz. İlk taksiti vermeden önce de projenizin zemin etüdünü yapacağız." Bu arada Tiryaki öz kaynaklarından para aktararak projesini gerçekleştirmiş, tesislerini hizmete açmış. Kalkınma Ajansına da çok manidar bir cevap göndermiş: "Sizden para istediğimiz projeyi bitirdik. Artık paranıza ihtiyacımız yok." Bu olayın ortaya çıkardığı sonuç şu: Siz ne yaparsanız yapın, nasıl tedbir alırsanız alın Türkiye'de bürokratik engelleri aşmak çok zor. Bu hantal yapıdan ne zaman kurtulacağız söyler misiniz bana? Proje karşılığı verilen komik rakama ise hiç girmeyelim isterseniz. Ama şunu söyleyelim; Ankara Kalkınma Ajansının geçen yılki bütçesi 30 milyon liraymış...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.