Kaka'nın Hırvatistan'a attığı gol, bir futbolcunun son noktasını gösteren bir örnekti benim için. Topla buluşması, hafif sola gitmesi, başını kaldırıp kaleye bakması, boşluğu görmesi... Kaka'ya bunlar yetiyordu. Ha topa vuruşu mu? Onun önemi yok. Zaten topa vurmasını biliyor. İnanın bu konuşmaya değmez. Onun işi bu... Brezilya hayranlığı yapmak istemiyorum ama adamlar konuşturuyor bizleri... Fakat Hırvat maçında takım olarak Brezilya iyi değildi. Tam tersine Hırvatistan çok iyi oynadı. Ferdi yeteneklerin oluşturduğu poziyonlara dur demek kolay değildi Hırvatlar için. Ama Brezilya'nın takım oyununu durdurmayı başardılar. Hani böyle organizasyonlar başlayınca, "Kim şampiyon olacak" sorusu peşinden gelir ya... Hemen hemen herkes de Brezilya der... Kupadaki ilk resmi maçında 5 kere kupayı evine götüren bu acayip takım, bu defa beni heveslendirmedi. Çok yavaş oynuyorlar bir kere... 1982 Dünya Kupası'nda Brezilya ve Almanya beklediklerini bulamamışlardı da sonraları yenilenmeye gitmişlerdi. Almanya teknik kapasitesi yüksek futbolcular arayışına girerken, Brezilya futbolunun fizik gücüne yöneldi... Çalışmalar sonucu iki takım da başarılı olmuştu. Almanya 2006'da, Brezilya'nın acaba fizik olarak zaafına mı şahit olacağız? İnanın bana öyle geliyor. Hem hazırlık maçlarında, hem de ilk resmi maçında size de öyle görünmedi mi? Yavaş, çok yavaş oynuyorlar... Bazı dostlar gücünü sonraya saklıyor gibi düşünceler açıklıyor. Bana pek inandırıcı gelmiyor bunlar. Final grubu bu. Burada tasarruf olmaz. Sonra insan bedeni sadece harcayan bir yapı değil ki, üreten de bir yapı... Yetenek ve beceri, "Hızlı oyundaki farkı kapatır" derseniz bir şey demem. Ne var ki, o zaman, "Zor oyunu bozar" derler ya ev sahibi Almanya aklıma geliveriyor... Motivasyon, fizik, teknik ve ayrıca ev sahipliği... Bunlar Brezilya'yı dağıtmaz mı? Bana öyle geliyor ki, Almanya sadece Brezilya'dan değil, bütün takımlardan daha güçlü ve istekli görünüyor. Onun için benim favorim ALMANYA... Şimdi tekrar Kaka'nın golüyle başlayıp, seyrettiğiniz maçları hatırlamaya çalışın. Ben öyle iki bir yerlere düşen, isabetsiz toplar atan, yalandan yerlerde kalan pek futbolcu görmedim şimdiye kadar. Ve sonra da farkettim ki, futbol kirliliği olmuyordu bu kupada. Nedense lig maçlarını seyretmek istemedim birden bire...