Rıza Çalımbay'dan sonra Beşiktaş'taki en büyük değişiklik, futbolcuların güven kazanmış olmaları. Umarım futbolculara bunu Rıza Çalımbay kazandırmış olsun. Ayrıca bu güven, iddiası kalmayan bir takımda da oluşabilir. Yani şampiyonluğa oynamayan Beşiktaşlı futbolcular yine güven duygularını yükseltebilir. Onun için bir kere daha tekrarlıyorum, umarım bunu Rıza Çalımbay gerçekleştirmiş olsun. Koray'a bakıyorsunuz, nereye konursa konsun orada oynuyor. İbrahim Toraman Milli Takımlar'da da yer aldıktan sonra performansını hiç durmadan yükseltiyor. Çağdaş da öyle... Hem yeni saç imajıyla, hem futboluyla göz dolduruyor. Tek tek saymak istemiyorum ama bütün futbolcular böyle. Yine geçen haftalarda olduğu gibi siyah-beyazlılar, kolay ve basit futbolla sonuca gidiveriyor. Gerek orta alanda, gerekse savunmada kullandıkları uzun topları iyi değerlendiriyorlar. Aslında futbolda esas olan, boş alan yakalayabilmek. İşte Beşiktaş'ın ileride oynayan futbolcuları bu anlayışta sık sık boş alan ve pozisyon buluyor. Gollerin dışında ilk yarıda Tümer bunun en güzel örneklerinden birini verdi. 40. dakikada kaleci ile karşı karşıya kaldığı durumda golü atabilirdi. Kayserispor kritik durumuna rağmen soğukkanlıydı. Ne var ki hücum bölgesinde Beşiktaşlı futbolcular kadar başarılı olamadılar. Teknik direktör Hikmet Karaman'ın özellikle ileride sadece Balili ile gol aramayı düşünmesi, yetersizdi. Çok çabuk toparlanan Beşiktaş savunması karşısında, orta sahadaki futbolcuları Balili'ye yeterli süratte eşlik edemedi. Hikmet Karaman'ın puan hesabı yapılması gereken bu karşılaşmada futbolcularını biraz daha yürekli oynatması gerekirdi. Aslında iddia taşımayan karşılaşmalar gollü de olsa, golsüz de olsa pek tat vermiyor. Her ne kadar Kayserispor açısından mücadele önem taşısa ve çok gollü olsa da gerekli tadı alamadık. Maçın hakemi Yunus Yıldırım sonucu etkileyecek bir hata yapmadı, hatta rahat davranışları kendisine güven kazandırdı.