Küçük bir yağış futbolu bu kadar etkiler mi? Doğrusu şaşırdım kaldım. Lucescu sahaya sürdüğü 11'le sadece galibiyeti düşündüğünü açıkça gösterdi. İlhan Mansız, Ahmed Hassan, Giunti gibi daha çok hücuma yönelik futbolcuların ilk 11'de yer alması bunun açık belirtisi oldu. Sergen'in özellikle ilk 45 dakikada oyunu kurgulamadaki yetersizliği, ilerideki İlhan Mansız'a topun gelmemesi, Ahmed Hassan'ın ferdi çabalarıyla gelişi güzel hareketleri oyunun istikrarsızlığını açığa vurdu. Bütün bunlar İnönü Stadı'nın zeminindeki "ıslaklık mıydı" sorusu maçı izlerken hep aklıma geldi. Lucescu maçın ertelenmesini istemekte haklıymış. Ne var ki; Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek bir takımın yorgunluk gibi mazeretlerin arkasında kalması düşünülemez. Lucescu bunu en iyi bilenlerden. Bunların yanı sıra Ziya Doğan Beşiktaş karşısında takımı çok iyi oynattı. Dörtlü savunma düzenindeki takımının İlhan gibi, Sergen gibi futbolcuları bire bir kontrol etmesi de; Beşiktaş'a oynama fırsatı vermedi. Başarılı teknik adamın futbolcuları uzun toplarla Beşiktaş kalesinde pozisyon aramaları gerekli hareketlerdi. Ziya Doğan bunu başarıyla uygulattı. İkinci yarıda Lucescu'nun yaptığı değişiklikler Beşiktaş'ın futbolunda hiçbir gelişme göstermedi. Lucescu maça umutsuz başlamıştı ama 3-1'lik bir skorla takımı galip geldi. Sahanın kaygan olması, Milosevski'nin inanılmaz hataları Beşiktaş'a galibiyeti getiren en büyük etkenler oldu. Ne var ki; salı günkü Lazio maçı için hiç de umutlu görünmedi Beşiktaş.