Bir bilmece

A -
A +

Bir bilmece Tomas ve Song paralarını istediler ve idmana çıkmadılar... Hagi veryansın etti, sonra yumuşadı... Özhan Canaydın "Para yok" dedi... Ergun Gürsoy sinirlerine hakim oldu... Bakın bu eylemlerin hepsinde bireysellik var. Son derece de doğal tabii. G.Saraylı futbolcular para alamazsa, neden oynasınlar? Adamın işi... Kariyerini geliştirecek, kısa süren meslek hayatında ömrünü garanti altına alacak. Teknik adamlar da öyle. Hagi ve tabii ticaretleşmiş, endüstrileşmiş futbol pazarında artık G.Saraylılık, Beşiktaşlılık, Fenerlilik falan sökmüyor. Düzenini kurarsan yoluna devam edersin. Düzeni bozulmuş G.Saray'da bu yaşanıyor şimdi. Yalnız benim anlamadığım şu; futbolcular tamam, antrenörler tamam, para diyorlar, kariyer diyorlar, geleceğimiz diyorlar. Bunları anlıyorum. Yeri G.Saray'dan geldi de ondan soruyorum. Para yok diyen Özhan Canaydın ne bekliyor? İkide birde sinirlerini bozan Ergun Gürsoy ne istiyor? Onları anlamıyorum... Bir bildikleri var herhalde... Ünlü komik! Yılmaz Erdoğan'ın spor medyasına yaptığı giriş bomba gibi patladı. Zaman zaman yazıyoruz ya "popülizm" diye... O da bunlardan birisi. Ünlü komik neden böyle bir girişimde bulunur? Neden? Popülizm yapacak tabii... Gündem olacak, gemisini yürütecek. Peki bizler neden ünlü komikle uğraşırız? Bize saldırdı da ondan... Bayılıyorum bu işleri başaranlara. Adamlar bir lâf ediyor, ortalık toz duman. Televizyonların haber kanalları, gazetelerin sayfaları rengarenk. Cıvıl cıvıl, deme gitsin. Tabii bu arada söylensek de biz de işin içindeyiz görüldüğü gibi. Şimdi ben size soruyorum. "Yılmaz Erdoğan necidir? Ne iş yapar? Ata Demirer kimdir, ne iş yapar?" Ben sanatçı Ata Demirer'i tanıyorum da, ünlü komiği pek hatırlayamadım. Yazı tura Zafer Biryol Beşiktaş'a alınsaydı, Del Bosque'nin yerine Matthaeus gelseydi, Konyaspor maçında yönetim tam kadro maçta olsaydı ne olurdu? Bu soruların cevabı araştırılıyor Beşiktaş'ta. Halamın sakalları olsaydı amcam olurdu gibi... Aslında soruların bir tek cevabı var, o da Beşiktaş'ın bu yönetimle bir yere varamayacağı... İnsan aynı şeyleri söylemekten, yazmaktan sıkılıyor. Ne yapalım, futbol bu, çarkları çok hızlı dönüyor ve sonuçları çok ağır oluyor. Şimdi Beşiktaş Avrupa kupalarından çok uzaklaştı görünüyor bu mağlubiyetle. "Bunun gelecek senesi var" diyebiliriz ama kaybolan ekonomik boyutu unutuveririz... Kupalara katılamamanın bir başka yönü de takımın itibarı ile oynamak anlamına gelir. Hele bizim ülkemizde... Beşiktaş gibi şampiyonluklarla özdeşleşmiş bir takımın giderek küçülmesi anlamını taşır Avrupa kupalarında olmamak. Geçen hafta yazmıştık; Kartal Bakışı platformundan söz etmiştik, "Platform sivil toplum örgütü olarak görev yapacak Beşiktaş'ta" demiştik. Konya mağlubiyetinden sonra bakıyorum, eski başkan adayları dahil, hatta bu yönetimin istifa etmişleri dahil, her kafadan bir ses çıkıyor Beşiktaş için. Geçmişte buna benzer krizlerde de böyle olurdu. Sonrasında "Hangi paralı başkan bizi kurtarır?" arayışları gelirdi. Uyarsa olur, uymazsa olmaz sisteminden. Şimdi zarın "uymazsa olmaz" tarafı geldi. Gelişmelere bakınca, bugünkü durum yine eski yapılanma gidişinde görünüyor. Belli ki, maça gelmeyen yönetim, bu işi bırakmış. Belli ki, bu krizde yeni adaylar boy vermeye başlıyor. Böyle olmamalı bu... Hatırlayın, Demirören yönetimi iş başına gelirken neler vaat etmişti? "Matthaeus alınacak" denilmişti. Şampiyonlar Ligi denilmişti. UEFA Kupası gelecek denmişti. Ne oldu? Kocaman bir hiç. "Olmadı, iyi oldu" dediğimiz filan anlaşılmasın. "Denildi de ne oldu?" demek istiyoruz... Görüldüğü gibi bu işler bir - iki günde alınan kararlarla falan yürümüyor. Atıp tutmakla hiç yürümüyor. Ha Matthaeus gelmiş, ha Del Bosque... Ne fark eder? "Niçin bunlar?" diye sorulması lâzım artık. Yoksa, zarın uyan tarafını beklemekle geçecek hayatımız. Onun için Kartal Bakışı platformunu ikide birde öne sürüyoruz. Bütün Beşiktaşlılar için açılmış bir yol bu. Bireysel, temelsiz öngörülerin tosladığı çağımızda, yönetime aday olanların gerçekçi şekilde denetlendiklerini hissetmelerini istiyoruz. İşimiz yazı - turalara kalmasın diye...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.