"Beşiktaş, kötü mü oynadı?" sorusunun cevabını vermek zor. Siyah - beyazlı takımın yediği gollerde basit savunma hatalarını saymazsak rakibinden daha çok top kullandı ve daha çok şans aradı. Futbolun sonuç alıcı son darbeleri Beşiktaş'ta yoktu. Zaten olayı belirleyen de son hareketlerdeki beceriler oldu. O zaman şöyle bir sonuca gitmek lâzım. Topu kullanmak, topa sahip olmak, rakip karşısında hırsla mücadele etmek var ama son vuruşlar yok. Bunun yanı sıra rakibi durduracak son olumlu hareketleri yapmak da yok. Oysa Steaua'ya baktığımız zaman savunmada bir anda çoğalmak, sonrasında orta sahayı hızla geçmek, sonuç alacak hareketleri peş peşe yapabilmek bu takım için kolaydı. Teraziye vurduğumuz zaman, futbol becerisinin yanı sıra hırslı olan Beşiktaş'ın bu yaklaşımları rakip karşısında yetersiz kaldı, futbolun son hareketlerindeki başarı ise Steaua'nun oldu. Siyah - beyazlı takımın ilk 11'i ile daha sonra oyuna giren 3 futbolcusu arasında olumlu yönde ciddi bir fark da göremedik. Bu da gösteriyor ki, uluslararası bu karşılaşmada Beşiktaş'ın futbolcu dokusu büyük maçlar için yeterli görünmedi. Bir başka deyişle, Beşiktaş'ın kendisini sonuca taşıyacak, yetenekli, zeki futbolculara ihtiyacı var. Del Bosque, bu eksikliği biliyor. Beşiktaş'ı teknik futbolcu, yıldız futbolcu üzerine kurgulamak istemiyor. Siyah - beyazlıları takım oyununa yönlendiriyor. Görüyoruz ki, bu da uluslararası düzeyde yeterli olmuyor. Steaua, 10 kişi kaldıktan sonra uluslararası tecrübesi olmadığını gösterdi. Oyunu tamamen Beşiktaş'a bıraktı. Son dakikalarda Beşiktaş'ın üst üste kaçırdığı mükemmel fırsatlar, sonucu değiştirebilirdi. Ama az önce yazdıklarımızı doğrulayan pozisyonlardı bunlar. Siyah -beyazlılar eğer son vuruşlarında etkili olabilseydi, Bükreş'ten üç puanla dönmeleri bile işten değildi Evet, Beşiktaş kötü oynamadı. Beşiktaş rakibi karşısında asla ezilmedi. Ne var ki, geleneksel rahatsızlığımız ve eksikliğimiz olan futbolun bitirici hareketlerini yapamadık. Maçın özellikle ikinci yarısında zaman zaman gerginleşen futbol, siyah - beyazlı futbolcularının böylesine maçlar için ne ölçüde motive olduğunu gösteriyor ama eksiklikler Beşiktaş'ın psikolojik arzusunu alt ediyor.