Maç başladığında Beşiktaş kadrosunun hemen hemen en ideal şekilde oluşturulduğunu gördük. Ne var ki; içimizde bir şüphe vardı. Kendi kendimize dedik ki, "Acaba Ricardinho 90 dakika maçı çıkarabilir mi?" Karşılaşmanın ilk 12 dakikasında kadar Ricardinho koştu, çalıştı, teknik kapasitesinin doruğuna çıktı. Ve birdenbire yok oldu. Oyunu izleyenler bilirler, bu ilk 10 dakikada Beşiktaş rüzgar gibi esti. Neden Ricardinho üzerinde duruyoruz? Çünkü Beşiktaş'ı hücum bölgesinde var edecek olan isimdi de ondan. Bu futbolcunun hemen arkasında Kleberson vardı. Kleberson önündeki arkadaşının oyunuyla kendisine yer bulmak mecburiyetindeydi. Ricardinho iyi oynarsa, Kleberson'un hücuma yönelik anlayışında yük kendi üstüne bu kadar binmeyecekti. Beşiktaş'ta bir başka arıza savunma göbeğindeki Baki Mercimek ve Koray'la ilgiliydi. Hakan Şükür'e yapılan faulde ve meydana gelen penaltıda bu iki futbolcunun dengesizliği açıkça görüldü. 65.dakikada Tigana iki oyuncu birden değiştirdi. Delgado'yu ve Gökhan Güleç'i oyuna aldı. Ne var ki, çıkan isimler Mehmet Sedef ve Nobre olmamalıydı. İşte bunun için yazımın başlığına 'çeşitlemeler' kelimesini koydum. Tigana açıkça görülüyor ki, medya ve taraftara göre oyun kurguluyor. Hemen hemen hücum bölgesinde bütün futbolcuları santrfor olan Beşiktaş'ta Tigana, "Ben gol için herşeyi yaptım" diyecek. Bu büyük bir takımda Tigana gibi birisine yakışmıyor. G.Saray zaten beğensek de beğenmesek de oturmuş bir kadroya sahip. Dün gece G.Saray'da Hakan Şükür'ün oynayıp oynamaması polemiği oynamasından yana olanlar için olumlu gerçekleşti. Oturmuş bir takım dedik. Gerets'e fazla iş düşmedi. Beşiktaş savunmasının açık vermesi, G.Saray savunmasında ise Beşiktaşlı futbolcuların iyi organize olamamaları sıkıntı çıkarmadı. Hakem Cüneyt Çakır karşılaşmayı mükemmel yönetti. Hemen hemen hiçbir hata yapmadı.