Düşündüğümüz şeyler

Danimarka, Yunanistan'ı yenerse.... Eee, biz de Ukrayna'yı bir yenersek... Peki ne olur? İkincilik yarışında en büyük rakibimiz saf dışı kalır.... Vay anasını!.. Nasıl yani? Yunanistan 3 puan kaybedecek abi... Yok yok, berabere kalsalar daha iyi... Ne var bunda? Ee, ikisi de ikişer puan kaybeder, bizim daha çok işimize gelir... Yapma be! O zaman berabere kalsınlar! Ya sen onları bırak da, Kazakistan, Yunanistan'ı bir yeniyor mu?.. Ooo, yeme de yanında yat. Leyleğin ömrü gibi... Hani leyleğin ömrü laklakla geçermiş derler ya... Bütün bunlar grupta ikinci olmak için üretilen konuşmalar... İkinci olacağız da, gelen ikincileri geriye bırakacağız da, sonra da ver elini Almanya... İnsan şöyle bir 2000 yılını hatırlıyor. Tabii ki Galatasaray'ı... Önce Bologna... İtalyan takımı 1-1 ve 2-1'le geriye kalmış. Sonra Almanlar'ın Borussia Dortmund'u.... 2-0 ve 0-0. Sırada İspanyollar'ın Mallorca'sı var... O da 4-1 ve 2-1'le arkada bırakılmış... Sonra iki İngiliz takımı... Leeds 2-0 ve 2-2'lik sonuçlarla elenmiş... Arsenal ise 0-0 biten finalin ardından penaltı atışlarıyla 4-1... Kupa Galatasaray'ı ellerinde... Bunları geçmişle övünelim, böbürlenelim diye yazmadım. Milli Takım da öyle değil mi? Brezilya, Costa Rika, Çin, Japonya, Senegal, Güney Kore maçlarının ardından dünya üçüncülüğü... Bu başarılar hiç de küçük hesaplarla gelmedi. Takımlarımız çıkıp takır takır futbol oynadı ve bu sonuçlara ulaşıldı. Yakın futbol tarihimizde elde ettiğimiz bu başarılardan sonra, Danimarka'nın ve Yunanistan'ın yapacağı maçlardan medet ummak, son 5 yıl içinde çizgisini inanılmaz çıkışlarla süsleyen Türk futbolunu bakkal hesaplarıyla geriye çekmek ağırıma gidiyor.. Bu bir güven işidir... Bu bir organizasyon işidir... Biz bunları yaptık! Bundan sonra daha kolay yaparız. Bunu gölgelemeyelim. Futbolcu göndermenin yolu Emre Aşık ile Tayfun Korkut'a konulan yasaklar bir tuhaf. Yasakları sıralayalım: A takım binasına girilmeyecek... A takım oyuncuları, malzemecisi ve masörleriyle konuşulmayacak... Çalışmalardan sonra tesis içinde gezilmeyecek... Çalışma programının dışına çıkılırsa ceza verilecek... Belli ki forma bulamayan bu iki futbolcuya "git" deniliyor. Aslında bu bir transfer politikası faciası... Aklına geleni alırsan sonra da göndermesini bile şaşırırsın.