Taktik anlayışların dar kalıpları içine sıkışmış maçta daha yapıcı olan Galatarasay'dı. Beşiktaş, geçen Vestel Manisa maçındaki gibi oynadı, 4-1-2-1-2'ydi. Tigana'nın buradaki yanlışı, Tümer'i öndeki ikilinin arkasında oynatması oldu. Çünkü hücum bölgesinde zayıf kalan Beşiktaş'ın atakları Tümer'in bulunduğu noktada iyi kurgulanmadı. Bence geçen haftaki gibi Kleberson bu noktada bulunmalıydı. Yine bu sebeple Kleberson da sağ tarafta oynadığı sürece etkili değildi. Gerets, her haftaki düzeni ile oynattığı takımında Galatasaray'ın futbolcuları çok daha etkili oldular. Özellikle Galatasaray'ın daha çok hücum yaptığı sıralarda teknik kapasitelerini daha yüksek kullanarak dar alandaki oluşumlarla golleri buldular. Bu görünüşteki maçta Beşiktaş, yenik duruma düştükten sonra daha çok atak yapmaya başladı. Tomas'ın yer almadığı, onun yerine Yalçın'ın görev yaptığı savunmanın göbeğinde bu futbolcunun uyum sürecini tamamlamamış bulunması Beşiktaş için avantaj olabilirdi. Siyah-beyazlılar, bundan da yeterince yararlanamadı. Derbi maçlarda futbolcuların büyük stres taşıdıklarını biliyoruz. Ben buna bir anlam veremiyorum. Özellikle Beşiktaş'a yansıyan bu durumu Tigana çözemedi. Basit futbol anlayışı ile Galatasaray savunmasında kolay sonuca gideceğini sanan Tigana'nın planına sarı-kırmızılı oyuncular, daha iyi futbolla kolay cevap verdiler. Basit futbol anlayışlarının böylesine büyük maçlarda sonuç getirmesinin zor olduğunu bir kere daha gördük. Beşiktaş'ın taktik anlaşının dar kalıpları, Galatasaray'ın futbolunu açmaya yetişmedi. Yetişmesi de beklenemezdi. Beşiktaş'ın attığı goller ise duran toplardan oldu. Bunlar oyun anlayışının sonucu değildi. Son 25 dakikada Sergen'in oyuna alınması da ciddi bir fark oluşturmadı Beşiktaş için. Futbol kalitesi ve futbolcu yeteneği bakımından sarı-kırmızılılar, seyircinin rağbet göstermediği derbide üstün taraftı.