Gün Barcelona'nındı

A -
A +

Hasan Şaş ikinci yarıda oyuna Fatih hoca tarafından alındı. Bu, G.Saray'ın Barcelona karşısında son kozuydu ve yetmedi. 4-4-2 oynayan G.Saray karşısında Barcelona 3-4-3 oynadı. Bunun kısaca anlamı, orta alanda oyunun sıkışması demekti. İlk yarıda ve ikinci yarıda da tabii G.Saray orta alandaki problemi Felipe'yle çözmeye çalıştı, yetersiz kaldı. Ümit Davala'nın sağ kanatta, Ergün'ün sol kanatta normal fonksiyonlarını gerçekleştirememeleri bu taktik anlayışlar içinde de son derece doğaldı. Orta alanı sıkıştırıp durdular hep birlikte. Sonuç olarak hücum edemeyen bir G.Saray, Christian - Arif ikilisine top gönderemeyen bir G.Saray gördük. Son kozuydu dedik Hasan Şaş'ın ikinci yarıda oyuna girmesi. Ve bana göre bu G.Saray'ın sonu oldu. Zaten orta sahada ileri gitmeyen topların Hasan Şaş'la ileride Arif ve Christian ikilisine nasıl gideceğini hep düşündük. Göremedik tabii. Dün akşam olmadı. Bu Barcelona'nın futbolcu kalitesinden kaynaklanan bir görüntü değildi elbette. Barcelona'nın İstanbul'daki ender akşamlarından birisiydi. 3-4-3 oynayan Barcelona'nın hücum bölgesinde sık sık uygun pozisyon bulması Kluivert'ın golü attığı sırada attığı mükemmel hareketi, köşe vuruşlarında aynı taktiği uygulayan Barcelona'nın kolay pozisyon bulması, dün gecenin en belirgin özellikleri oldu. Karşılaşmanın hakemi İtalyan Messina kart göstermeyi sevmiyor, iyi de ediyor. Dolayısıyla bizim hakemlerin alışkınlığındaki futbolcu ve seyirciler zaman zaman Messina'ya kızsalar da maçı mükemmel yönetti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.