Hoşgeldin Çulcu

Herkesin doğrusu, dürüstlüğü ve adaleti aynı mıdır acaba? Bu sorunun cevabı "Evet" aynıdır olamaz. Eğer öyle olsaydı, dünyada hiçbir sorun kalmazdı. Yeni MHK Başkanı Çulcu'nun ilke olarak açıkladığı bu kavramlar, onun vicdanı ile kariyeri arasına sıkışıp kalan güzel duyguları içeriyor. İlk Osmanlı Anayasaları da güzel hükümler taşıyordu. Ne var ki ihlalleri hiç bir müeyyideye bağlanmamıştı. Onun için koca devletin son dönemleri çalkantı içinde geçmişti. Çulcu'yu da şimdi bekleyen en zor durum bu. Bunca hakemin, onca maçta söz konusu ilkeleri uygularken hangi kriterlerle onları kontrol edebileceği. Yakın meslektaşı Tokat, Çulcu'nun MHK Başkanlığına atanması sonrası hakemliği bırakıyor. Gerekçe olarak da dernek seçimleri sırasında fikir ayrılığına düştüğünü gösteriyor. Elebette fikir üreten pek çok sayıda dernek var. Ancak hakemlik mesleği üzerinde Başkanlık çekişmesinin nasıl bir fikir ürettiğini merak ediyorum. Olsa olsa düşünce ayrılıklarından hareketle yola çıkılsa da bir uzlaşma sağlanamaz mı acaba hakemlik mesleği üzerine? Federasyon Başkanlığı seçimlerinin amansız yarışmasında da siyasetle özerklik arasındaki çekişmede de uzlaşma sağlanamadı. Çünkü oyunun kuralları hep örselenerek gelindi bu günlere. Herkes konulmuş kuralların üstünde yetkilerle donatılmış sandı kendisini. Onun için yumağın ucu nerede diye aranıp düşünüyoruz. Onun için de Fatih Terim görevinden istifa etti. Karanlıkta el yordamı ile yolu bulabilmek için. Çulcu'nun ilkelerini okuyunca bunlar aklıma geliverdi. Ahlak, adalet ve dürüstlük. Bunların hepsi soyut kavramlar. Doğuşumuzdan itibaren yaşadığımız çevreden, aileden, okullardan alacağımız ve öğreneceğimiz değerler... Şimdiye kadar ne kadarını kaybettik ya da üzerine ekledik. Hiçbiri belli değil. Belirsizlik içinde en doğru kiminki o hiç belli değil. O zaman bu ilkelerle yola çıkmanın ne acı ki şimdiye kadar olduğu gibi mutlu sonu gerçekleştiremediği ortada. Futbol oyun kurallarını sahada uygulamakla görevli hakemlerin bin bir türlü müdaheleler içinde "Çulcu ilkelerine" nasıl sadık kalacaklarını da merak ediyorum. Asıl sorun kurallar bütününün bozulmamasını sağlamak. Bana göre eldeki kuralları koruyabilmek olmalı Çulcu'nun ilk görevi. Bunlara yönelen saldıraları yürekle göğüsleyebilmeli. İşte o zaman bizlere gerçek ilkeleri gösterebilecek. Sanıyorum o da bunun farkında. Kendisine başarılar diliyorum.