Komedi, hem de bin kere komedi. Herkes Beşiktaş-Fener derbisinin sırtından geçinmeye çalıştı. Bu sene bir derbi maç yönetsin diye görev verilen hakem Muhittin Boşat, maçın 20.dakikasından sonra tek kelime ile zırvalamaya başladı. Bu dakikalarda her türlü faul kararı yanlıştı. Ardından maçı çığırından çıkardı. Komedinin en büyük rolünü üstlendi. Beşiktaş'tan futbolcu atınca F.Bahçe'den de attı, eşitlik olsun diye... Komedinin başka mimarları da var tabii: Beşiktaşlı futbolcular. Ali Eren, rakibi sert hareket yaptı diye, dön sen adımı tekmele. Sen, binlerce taraftarının önünde Beşiktaş formasının sırtından bir şeyler mi kazanmak istiyorsun? İlhan Mansız da öyle... Hiç durmadan rakiplere sert hareketler... Zaten maçı çığırından çıkarmış hakem, ardından kırmızı kart. Kimsenin bunlara hakkı yok. Hele Beşiktaş için mücadele edenlerin hiç hakkı yok. Maçın son bölümü ise ayrı bir komedi. Binlerce Beşiktaşlı taraftar bar bar bağırıyor: "Beşiktaş dışarı" diye.. Bu da yetmiyor "vur, vur" diye İnönü Stadı'nı inletiyorlar. Bütün bunlar, kişisel ego tatmini. Beşiktaş'ı küçük düşürme hareketleri. Dün akşam İnönü Stadı'nda içimizde hep Fenerbahçeliler vardı. Beşiktaş "içindeki Fenerbahçeliler"i temizlemek zorunda. Yöneticisi ile ve tabii ki taraftarıyla... Dün akşam, Beşiktaş yenilmedi. Dün akşam Beşiktaş'ı, Beşiktaş'ın içindeki Fenerliler yendi.