Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur. Beceri ise tekerlek kırılmadan yön gösterebilmek... Medyaya dün bakınca Serdar Bilgili ve arkadaşları için söylenmeyen söz kalmamış... Onlar bunları nasıl yalayıp yer bilemiyoruz. Bizim bildiğimiz Beşiktaş'ın düştüğü durum... Senelerdir şampiyonluk yüzü görmeyen, bırakın şampiyonluğu yanına bile yaklaşamayan bir Beşiktaş... Geçtiğimiz yıllarda yaşanan transfer komedileri, dünya takımı oluşturacağız diye çalımla verilen sözler. En sonunda G.Saray karşısında yaşanan pejmurdelik.. Ben utanıyorum şimdi Beşiktaşlıyım demeye... Yollarda karşılaştığımız özellikle G.Saraylılar halimize kıs kıs gülüyor... F.Bahçeliler; onlar da öyle... Diğerleri; hepsi, hepsi öyle... Bize sahada yapamadıklarını masa başında yapıyorlar. Serdar Bilgili ve arkadaşları sayesinde... Kimse size gidin Mondragon'u alın demedi. Kimse size gidip Lucescu'yu alın demedi. Bunların hepsini siz düşünüp yaptınız ve bizleri tarihimizdeki en büyük utançla başbaşa bıraktınız. Helâl olsun sizlere... Bu ayıbı biz Beşiktaşlı olarak sırtımızda taşırız, bunun faturasınıda da öderiz. Ama artık sizleri sırtımızda taşıyamayız. Beşiktaş'ın adından sizlere bundan sonra prim kazandırmayız. Önümüze altın tabaklarla en güzel palavralarınızı sunsanız bile... Şimdi yapılacak iş şu: İ s t i f a e d i n... İşleri daha fazla karıştırmadan... Görünen köy kılavuz istemiyor artık. Bu yönetimle bir yere varmak mümkün değil ... Yazının başında kısaca anlatmaya çalıştık, üçüncü senenin bugünlerinde Serdar Bilgili ve arkadaşlarının en küçük olumlu bir hareketini görmedik. Dışarıda itibarımızı yok eden bu takım içeride de seçimlerde 15 yaşında çocuklara oy kullandırdı. İstifa onurlu bir yol herhalde. Serdar Bilgili ekibi bu yolu seçecek. Eğer bunu bile beceremezlerse görev büyük Beşiktaş'ın kongre üyelerine düşüyor.... Çünkü Beşiktaş, içinde beceriksizleri tutamaz...