Maç dediğin böyle olmalı

Mükemmel bir karşılaşma seyrettik. 5 haftadır tırmanış yapan Trabzonspor, yıkıldı denilen G.Saray. Futbol enteresan oyun. Medyanın bu son haftalarda sürekli üzerine gittiği G.Saray, ligin en zorlu takımı Trabzon karşısında herkese cevap verebilecek yüksek performansta bir futbol ortaya koydu. Motivasyondu bütün G.Saray'ı harekete geçiren. Bir takımın üstüne bu kadar gidilirse onun da ilk maçlarda birşey yapması gerekiyordu, sarı-kırmızılılar da onu yaptı. Görünen en büyük değişiklik G.Saray'daki hırstı. Bütün futbolcular güçlerinin sonunu maçın her pozisyonunda kullandı. Bunu yaparken taktik anlayıştan da taviz vermediler. Özellikle sol kanatta Ayhan, Ergün, Hasan kombinasyonları bordo-mavililerin sağ savunmalarını bir hayli sıkıntıya soktu. Christian'ın hücum bölgesindeki görüntüsü bir hayli iyiydi. G.Saray savunması açık vermedi mi? Verdi tabii. Özellikle Trabzonspor'un birinci golünde. Önemli olan hatalardan çok olumlu hareketleri yapabilmek. Samet Aybaba takımını çok iyi bir duruma getirmiş... Genç bir takım Trabzonspor... Tecrübe kazandılar G.Saray karşısında... Trabzonlular'da da heyecan ve hırs en az rakipleri kadar vardı. G.Saray'ın kalelerine çok geldikleri anlarda uzun kullanılan toplarda Gökdeniz'in müthiş sürati karşısında sarı-kırmızılı defans zaman zaman büyük sıkıntılar yaşadı. Futbolda sonuç her zaman önem kazanmıyor. Bazen de futbolun kalitesi sonucu unutturabiliyor. Bu karşılaşma da bunlardan biriydi. Trabzonlu seyircilerin staddan alınmalarına bir anlam veremedik. Herkesi potansiyel suçlu görmek kolay bir yöntem. Zor olan gerçekten suç işleyebilecek olan kişileri sahaya sokmamak. Umarım polis gelecekte bunu da başarır. Yazık oldu parasını ödeyip stada giden, sonra da dışarı alınan bordo-mavili taraftarlara.