Şampiyonu belli edecek bu maça imzasını Ronaldo ve Dobrowski attı. Şimdiye kadar 11 penaltıdan 5'ini ancak kullanabilen Beşiktaş, neden böylesine önemli bir maçta penaltı sorununu çözemedi. Geçtiğimiz haftalarda şampiyonluğa giden son maçlarda takımın motivasyona ihtiyacı olduğunu belirtmiştik. Penaltı vuruşu da bir motivasyon işi. "Geçen hafta Ronaldo atsaydı" söylemleri bu hafta boşa çıktı. Gelelim Dobrowski'ye... Büyük takımlarda her maçta bir futbolcunun yıldızlaşması bir gelenektir. Bu karşılaşmada yıldızlaşan Dobrowski oldu. Özellikle serbest vuruştan attığı muhteşem gol sonrasında arkadaşlarından gelen topu yine muhteşem bir şekilde filelere gönderen Dobrowski, ligin bu en önemli maçında yıldız futbolcu olduğunu gösterdi. On kişi kalmış bir G.Birliği karşısında Beşiktaş daha rahat olmalıydı. Taraftarlarına daha rahat bir 90 dakika izlettirmeliydi. Neydi o; özellikle ikinci yarıda İlhan Mansız'ın kaçırdıkları. Neydi o; G.Birliği'nden yedikleri golde kalecisi dahil bütün savunmanın hareket biçimi. Hani denilebilir ki, şampiyon olmak kolay mı? Tabii ki böyle anlar yaşanacak ki, şampiyonluğun tadı gelsin. Biz diyoruz ki, rahat rahat hedefe ulaşmak varken bu sıkıntı neden? Beşiktaşlı futbolcuların, özellikle orta sahada görev yapanların pas yüzdeleri bu maçta oldukça düşüktü. Tabii üçlü savunmayla oynayan iki takımın orta alana sıkışması, bunu doğal olarak getiriyordu. Ne var ki, Sergen ne kadar kontrol altında olursa olsun bu maçta bu sıkıntılar içinde bile arzuladığımız gol bölgelerine göndermesi gereken pasları yapabilmesiydi. Beşiktaş'ın şampiyonluğa ulaşmak için önündeki bu zor engelde hani derler ya, "Kadı kızında bile bu kadar kusur bulunur" diye, işte bu anlattıklarım da o tür kusurlardandı. Öyle ya da böyle.. Yıl Beşiktaş'ın.. Kuruluşunun 100. yılında olması gereken şampiyonluk... Beşiktaş bunlara iki hafta kalmasına rağmen artık ulaştı... Ne mutlu Beşiktaşlı'yım diyene...