Şansla gelen tur

Bu maç ne ölçüye geldi, ne tartıya... Üst üste saysanız, iki tane pasın peş peşe kullanıldığını göremedik... Stres diz boyu... Slavia'nın fizik gücü çok yüksek... Beşiktaş kalesinde kaçırdıkları sayısız fırsatlar... Bire bir maçlar genellikle stres dolu olur. Önemli olan yeterli sayıyı yapıp turu geçmektir. İşte, dün akşam da böyle oldu. Ne var ki, Beşiktaş futbolun 'F'sini ortaya koyamadı. İşte düşündürücü olan bu. Bir tek Pancu, biraz da Ronaldo futbol oynadılar. UEFA Kupası'nda çeyrek finale çıkan bir takımın bundan sonraki maçlarını, bu karşılaşmayı örnek alırsak, düşünmek bile istemiyoruz. İki kanattaki çok çalışıyor görünmelerine rağmen İbrahim ve Tamer'in rakip karşısında çaresiz kalışları, orta sahada bir tek oyun kurgulanamaması... Bunların hepsi düşündürücü. Hele son saniyelerde filelerimize giden topun hangi gerekçe ile gol olarak değer kazanmaması ayrıca düşündürücü... Lucescu, sahaya sürebileceği, en iyi onbiri sürdü. Daha sonra oyuna giren Beşiktaşlı futbolcuların ise takıma ne katkıda bulunduklarını anlayamadık. Slavia Prag, burada hem şanssızlığına hem de İnönü Stadı'ndaki Beşiktaşlı taraftarların yüksek gösterilerine veda etti. Tek maçla Beşiktaş'ı yerin dibine sokmak istemiyoruz tabii; söylemek istediğimiz Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynayamadı. Yani büyük takım gibi oynayamadı. Maçın stresine kendisini bıraktı. Bir daha Beşiktaş'ı böyle görmek istemiyoruz. Çeyrek final hayırlı olsun.