Tam bir derbi

A -
A +

Özellikle ilk yarıda tarafların birbirine açıkça üstünlük kuramadığını gördük. Bu yarının en büyüleyici özelliği, bir birine benzer iki atakta Anelka'nın gol bulması, Ailton'un ise golü kaçırması oldu. Anelka'nın gelen uzun topta rakiplerinden sıyrılırken gösterdiği başarı ve onun ardından çapraz pozisyondan vuruşu görülmeye değerdi. Beşiktaş üçlü savunma ve adam adama oynadı. F.Bahçe de dörtlü savunma ile çizgi halindeydi. Dolayısı ile iki takımın orta alandaki futbolcuları oyunun sonucunu belirlemek isted. Beşiktaş'ta Kleberson çok etkiliydi. F.Bahçe'de ise orta alandaki bütün futbolcular ortaklaşa hareket ederek Beşiktaş'ı zorlamaya çalıştı. Appiah her iki tarafı da kullanırken, Serkan sağ kanatta başarılı gözüktü. Alex hücum bölgesine yakındı ve her zamanki görüntüsündeydi. Beşiktaş'ta ise Tümer çok çalıştı. Çizgi halindeki F.Bahçe savunması karşısında Beşiktaşlı futbolcular özellikle Youla sakatlandığı ana kadar ofsayt pozisyonuna düştü. İlk 45 dakikada Beşiktaş hırslı, çalışkan, F.Bahçe ise akılcı bir futbol sergiledi. Ve bu yarının yıldızı Anelka oldu. İkinci yarıda 1-0 öndeki F.Bahçe, klasik savunma anlayışıyla Beşiktaş'ın hücumlarını karşılamaya çalıştı. Bu, futbolcu psikolojisinden kaynaklanan bir sonuçtu. 82. dakikadaki penaltı ise doğru bir karardı ve oyunun gidişini değiştirdi. Nobre bunu kaçırınca Beşiktaş taraftarının inanılmaz desteği Kleberson'un golünü getirdi ve ardından Tuncay'ın golü. Bu tipik bir derbiydi. Ne söylersek söyleyelim, böyle maçların sonucunu kestirmek asla mümkün değil. Bu anlarda futbolcular kendileriyle baş başa kalıyor. İşte maçın son bölümü de böyle geçti. Gülen taraf F.Bahçe oldu. Aslına bakarsanız, iki taraf da ne galibiyeti, ne de yenilgiyi hak etti. Tam bir derbi maçıydı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.