Arkadaşımız değil, beraber yemiş içmişliğimiz yok. Fakat bir adamı tanımak için konuştuklarına sonra da yaptıklarına bakmak, anlamak için yetiyor. "Sezonluk anlaşma yapalım, birbirimizi tanıyalım" diyerek işe başlayıp, "Ben pahalı futbolcu istemem" söylemiyle yola çıkıp "Haberiniz olsun çok pahalı adamım" sözleriyle fiyatını bildiren Tigana'dan bahsediyoruz. Neler yaptı bir de ona bakalım. Nobre, Delgado, Burak, Baki, Runje, Serdar, Fahri gibi yüksek kaliteli ve pahalı olmayan futbolcuları transfer etti. Bir takımdan fazla, tam 12 futbolcuyu gönderdi. Bunların içinde Sergen ver Tümer var. Neredeyse Beşiktaş için tabu olmuş bu futbolcuları gönderirken asla tereddüt etmedi. Yerlerini Delgado ve Burak'la doldurarak sözlerini yerine getirdi. Kendisini eleştirenleri hemen hemen her hafta şaşırttı. Şöyle olmalı, böyle yapmalı diyenlere değişik alternatifler getirdiğinde adeta silkeledi. Eeee şimdi bu adamı tanımamak mümkün mü? Değil tabi. Sözüyle davranışları arasında en küçük bir fark yok. Sadece bu nedenle Beşiktaş, bu sene katıldığı her kupada varım diyecek. Belki biraz iddialı oldu ama her kupada kesinlikle Beşiktaşlılar heyecanlanacak. Gençleşmiş bir kadro, kaliteli futbolcular, özü - sözü bir teknik adam. Geriye kalan bu malzemenin bir an önce uyum içinde makine düzeninde çalışmasını sağlamak. Son G.Saray maçı önemli bir ölçü olmaz ama uyum dışındaki bütün özellikleri gördük. Genç futbolcular hırslıydı. Büyük bir mücadele gücü içindeydiler ve rakiplerini yendiler. Bu belki de eskimiş G.Saray karşısında yenileşmenin ve gençliğin zaferiydi. Oysa futbol sadece bu unsurlarla oynanmıyor. Özellikle takım olmayı gerektiriyor. 11 adet tek vücut olmayı istiyor. Takım olmanın ne olduğunu hem Fransa Milli Takımı'nda, hem de oynadığı kulüplerde öğrenen ve bilen Tigana, şimdi bu işin peşinde. Bu amaca ulaşmak için olayın birinci perdesini büyük ölçüde tamamlayıp kapattı. Bunu başarmaması için hiçbir sebebi yok Tigana'nın. Çünkü kendisi özü - sözü bir olmanın yanında tavırlı bir kişiliğe sahip. Beşiktaş gibi neredeyse kör kuyuya düşmüş bir takımı kısa sürede yukarı çekmek her babayiğidin harcı değil. Takımın oyun anlayışı da kafasında belli Tigana'nın. Nobre'yi transfer etmesinde yatıyor bu. Karambol golcüsünün Beşiktaş'a gelişiyle kanat - manat lâfları çoktan bitmişti Tigana için. Tabii ki futbol bütün hatlarıyla oynanıyor ve eldeki malzemeyle gerçekleşiyor. Hâlâ kanatlara takılı kalan, sonra da şimdilerde orta alana Tigana'nın peşinden yönelenler, Tigana'yı asla etkileyemeyecek. Çünkü Beşiktaş'ta gündemi belirleyen, insana mahsus doğru özellikleri taşıyan Tigana'nın önüne geçmek mümkün değil. Göreceğiz. Büyük heyecanlar yaşayacağız Tigana ile...