İspanyol hakemin alınıp Belçikalı hakemin atanması öyle hafife alınacak bir durum değil. Bu işte bir bit yeniği olduğunu aklımızdan çıkaramayız. İspanyol hakemin F.Bahçe maçında görev alması, iki kırmızı kart göstermesi, bu atamanın UEFA tarafından yapılması, milli maç hakemlerinin FIFA tarafından görevlendirilmesi bana inandırıcı mazeret gibi gelmiyor. UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik olay gündeme düştüğünde, bu değişikliğin anormal olmadığını söyleyerek spor kamuoyunun havasını aldı. Ben yine aynı kaynaktan hareket edeceğim... Şenes Erzik play-off kuraları çekilmeden önce "İsviçre çıkmasın, önemli lobileri var" demişti... İsviçre hem FIFA, hem UEFA'nın çalışma merkezi... Blatter, UEFA Başkanı olarak bir İsviçreli... Bizde bir rehavet var. "Nasıl olsa Şenes Erzik UEFA Asbaşkanı... Nasıl olsa bizim hakkımızı oralarda yedirmez..." diye kulağımızın üstüne yatıverdik. Önce şunu bilmek gerekir; Şenes Erzik bu ülkenin insanı ve futbolda sorumluluk almış bir kişi, ama şimdi onun görevi UEFA'da... Ayrıca lobiler karşısında önemli görevlerde de bulunsanız tek başınıza, dönebilecek fırıldaklara karşı koyamazsınız... Bu nedenlerle UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'in kuralar çekilmeden önce verdiği "İsviçre çıkmasın" tüyosu çok büyük önem taşıyor... Yine de söylüyorum; Sayın Erzik bu açıklamasına şimdi hiç değinmiyor. Haklıdır ve onun bir başına yapabileceği hiçbir şey yoktur. Türkiye bu konuda ölçülü hassasiyeti bütün gücü ile göstermek zorunda. İyi niyetle düşünen kişiler, "Canım hakem ne yapabilir. Biz işimize bakalım" gibi düşüncelerin içinde olamaz. Bir kere tüyo verildi. Hem de en yetkili UEFA görevlisi tarafından. Futbol Federasyonu, medya, ülkemizin İsviçre lobileri şu anda titiz ve uyanık olduğumuzu gösterir çalışmalar yapmak zorunda. Bunların dışında Belçikalı hakemin maç yönetimi dikkatle izlenmeli, hatta şu sıralarda üzerinde, yapacağı hataların bilerek meydana geldiği izlenimi oluşturulmalı... Bakın "Avrupalı hakem asla kasıtlı maç yönetmez" diye bir kanı var bizde. Doğrudur. Ancak oyunu etkilemeyecek gibi görünen küçük kararların ne büyük önem taşıdığını hepiniz bilirsiniz.. Sonunda Avrupalı olanda bir insan ve onun da duyguları, etkileneceği bir çok konu var. Bir kere daha tekrarlıyorum; Şenes Erzik hem özel hayatında, hem görevlerinde sorumluluk taşıyan bir insandır. İsviçre'nin çıkmasını istememiştir ve doğal olarak tek başına bu konuda yapabileceği bir şey yoktur. Ben dikkat üzerine dikkat kesildim, sizleri de beklerim... > Kılıf müthiş bir şeydir Şu yabancı futbolcu transferi toplumun yine kafasını karıştırdı... İkide birde yazıyorum, "Kaliteliye varız, kalitesize yokuz" diye. Bunun da bir para işi olduğunu vurguluyorum... Şimdi canlı örnekler var önümüzde... İsviçre maçını bekliyoruz... Tabiki; sıfır yabancı ile oynanacak... Peki ya gurbetçiler?.. İşte cevap gurbetçilerde... Milli Takım'ın yarısı başka ülkelerde yetişmiş futbolcular. Neden Milli Takım'ın tüm futbolcularını bu ülkeden çıkaramıyoruz? Alt yapı yok, yabancı istilası var da ondan... Peki gurbette yetişenler kim? Alt yapıdan gelmiş, rekabete girişmiş ve alışmış futbolcular... O zaman yabancı diyenler aynı güçlü sesle "alt yapı" da diyecekler ve yatırım yapacaklar, ardından da rekabet gelir... Bir başka soru da şu... Şampiyonlar Ligi'nde oynarken mi insanın aklına geliyor bunlar? Daha önceleri neden böyle güçlü mesajlarla ortaya çıkılmadı? Peki Şampiyonlar Ligi'nden elenirseniz yine aynı güçle bu talepler sürecek mi? Yoksa şimdiden başarısızlıklara kılıf mı aranıyor?