Afganistan'da "Büyük Oyun" devam ediyor!

A -
A +

Kendi bunalımlarımız içinde ve AB tutkusundan dolayı, kendi arkabahçemizi Kafkasları ve Orta Asya'yı ihmal etmiş durumdayız. Oysa, global dengelerdeki süratli değişiklikler ve gelişmeler, petrol kaynakları, petrol ve doğalgaz boru hatları projeleri ve bu alanın stratejik önemi, Amerika ve Avrupa devletleri gibi, bizim de, bu geniş ve hayati alanla yakından ilgilenmemizi gerektiriyor. Bu alanda çok tehlikeli ve hassas odak noktası da, Afganistan... Ondokuzuncu Yüzyıldan beri ve Birinci Dünya Harbinde Orta Asya'da, Kafkasya'da, Rusya-İngiltere-Almanya ve biraz da Fransa arasında, özellikle Hindistan yollarını kontrol etmek hususunda, renkli maceraperest ajanlar vasıtasıyle oynanan "Büyük Oyun"da da Afganistan gene odak noktası idi. Osmanlılar da bu oyuna "Teşkilatı Mahsusa" mensuplarıyla bir nebze karışmışlardı. Soğuk Savaş alanı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Soğuk Savaş esnasında da Büyük Oyun başka şekilde sürdü ve Afganistan gene muharebe sahası oldu. Kızıl Ordu bu ülkeyi 1979'dan 1989'a, kadar işgal etti ve kukla hükümetlerle idare etti... 1989'da, ABD'nin (CIA'nın) Pakistan'ın ve Suudi Arabistan'ın para ve silahla destekledikleri Mücahidin grupları neticede Kızıl Ordu'ya ve Sovyetler Birliği'ne büyük zayiat verdirerek, çekilmeye zorladılar. Ancak bundan sonra da, Mücahidin grupları kendi aralarında çıkar mücadelelerine başlayınca, ülkede tam bir anarşi ve kaos hüküm sürdü... Sonra da Taliban ülkenin büyük kısmına hakim oldu. Ülkede asayişi ve düzeni bir bakıma sağladı... ama ülkeye Orta Çağ düzenini getirmek pahasına! Bugün ülke boydan boya harap, sefalet ve hastalıktan geçilmiyor. Yeni rejimin Usama Bin Laden başta, Hizbullah'a ve teröristlere destek ve melce sağladığı iddiaları ile, Taliban rejimi uluslararası ambargolara maruz, dünyanın yaramaz çocuğu! Son zamanlarda kadınlara uygulanan aşırı kısıtlamaların üzerine ülkede eski devirlerden kalma Buda vb. eski eserlerin, İslama aykırı olduğu iddiası ile yok edilmesine, "kültür terörizmine" girişilmesi bütün medeni dünyanın tepkilerini çekiyor. Türkiye ve Afganistan Afganistan, bugünkü hali ile hem bir sorun hem de bir muamma. Böyle olunca da, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Pakistan ve İran'la olan hudutları yüzünden önemli jeopolitik durumu dolayısıyla, Rusya, Amerika, Çin ve İran arasındaki yeni bir "Büyük Oyunun" muharebe sahası olmaya namzet! Türkiye olarak, Afganistan'la ilgilenmemiz için başka bir sebep de, bu ülke nüfusunun %36'sının Özbek, Hazara ve Türkmenlerden yani Türk kökenlilerden oluşması... Taliban özellikle Özbeklere de düşman. Özbek lideri General Dostum, ülkeyi terketmek zorunda kaldı. İlk teknik yardım programı Türkiye Cumhuriyeti, 1926-1933 yılları arasında Afganistan'la çok ilgilenmişti. O zamanki Afgan Kralı Amanullah Han eşi Kraliçe Süreyya ile Türkiye'ye gelmiş, bir süre Ankara'da -hem de bizim evimizde- misafir edilmiş ve Afganistan'da Mustafa Kemal'in reformlarını uygulamaya çalışırken, gericiler tarafından devrilmişti. O dönemde Türkiye Cumhuriyeti mahdut imkanlarıyla, belki dünyada ilk defa olarak, bir "ulustan ulusa teknik yardım programı" başlatmış ve birkaç yıl başarıyla uygulanmıştı. Türk hükümeti, Afganistan'a, bu program çerçevesinde subaylardan, öğretmenlerden, profesörlerden ve mühendislerden oluşan büyükçe bir yardım heyeti göndermiş, heyet kısa zamanda büyük işler başarmıştı. (Bu tarihçiler için ilginç bir araştırma konusu olabilir) Bugün deTürkiye'de çok sayıda AFGAN asıllı vatandaşımız yaşıyor. Velhasıl Afganistan'la aramızda tarihî ve etnik bağlar var. Uzun ve kısa vadede bu ülkede stratejik çıkarlarımız var. Taliban rejiminin de bizim toplumumuz için tehlikeleri var. Afganistan'daki gelişmeleri dikkatle izlemeye mecburuz. GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Orta Asya'daki Büyük Oyun sona ermedi... Bu alanın stratejik önemi, büyük devletlerin çıkarları sürdükçe de bitmeyecek" JOHN HOPKİRK - (İPEK YOLUNDA YABANCI ŞEYTANLAR ve BÜYÜK OYUN kitaplarının yazarı...)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.