İngiltere Başbakanı Tony Blair ile ABD Cumhurbaşkanı George W. Bush arasında, Başkanın Camp David'deki dinlenme evinde gerçekleşen, baş başa konuşmada, iki ülkeyi ve Amerika ile AB'yi ilgilendiren başlıca konularda Bush'un açıkladığı gibi, faydalı bir "ufuk turu" yapıldığı ve fakat tam bir görüş birliğine varılmamış olduğu, anlaşılıyor. Bush'un bir gazetecinin "üzerinde anlaştığınız bir şey var mı?" sorusuna verdiği latife yollu cevap da bunu gösteriyor: "İkimiz de Colgate Diş macunu kullanıyoruz." Zaten, bu ikili konuşmadan tam bir mutabakat beklenemezdi. Bir defa Bush'un yanında savunma ve milli güvenlik konusundaki en yakın uzmanları Başkan yardımcısı Dick Cheney, Dişişleri Bakanı Colin Powell, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Milli Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice, hazır bulunmadıkları ve de Blair de Avrupalı olarak yalnız bulunduğu için. Blair, bir bakıma iki arada bir derede durumda. İdeolojik bakımdan yakın olduğu ve anlaştığı Clinton'ın makamında şimdi Muhafazakâr Bush var. İngiltere'nin Amerika ile olan geleneksel bağlarına rağmen, son yıllarda, önemli konularda, mesela ABD'nin Balistik Füzelere karşı savunma sistemleri geliştirilmesi ve Rusya'ya karşı yumuşak davranılması hususunda, Fransa'ya ve Almanya'ya daha yakınlaşmış. Irak konusunda, Amerika ile Irak'ın vurulması için taktik işbirliği yapsa bile, Irak siyasetinde ve uygulanan yatırımlar hususunda da ikircikli. Rusya ve Putin konusundaki değerlendirmeleri ve siyasetleri de farklı. Bütün bunlar Camp David toplantsında, hemen tam bir mutabakat hasıl olmasını, herhalde önlemiştir. Yansımalar olacak George W Bush yönetiminin yeni savunma ve dışpolitika stratejileri, hiç şüphesiz, Avrupa'daki, dünyadaki ve de AB içindeki dengeleri etkileyecektir. Bu yeni durumların da Türk dış siyasetine yansıması beklenebilir. Türkiye açısından dikkatle izlenmesi gereken bir alan da Kuzey Irak. ABD Saddam'ı devirmek için Irak muhalefet gruplarını bu arada da hem Barzani'yi hem de Talabani'yi kullanamak kararında. ABD ile Orta Doğu'da stratejik çıkarlarımızın çoğu çakışsa bile, bu konuda görüş farkları olabilecektir. Kuzey Irak'ta şu sırada ve Saddam devrildikten sonra bir Kürt Özerk bölgesinin kurulması, Barzani ve Talabani şimdi PKK'ya karşı oldukları için bize yakın görünseler bile uzun vadede aleyhimizde olabilir. Ve Putin Putin iyi bir taktisyen; Bush'un Balistik Füzelere karşı yeni bir Yıldızlar Savaşı "kalkanı" oluşturmaktaki kararlılığını idrak edince hemen ortaya bir alternatif sundu; "Bu kalkanı, 'haydut' devletlerden gelebilecek balistik füze saldırılarına karşı, mahalli alanlarda, beraberce geliştirelim" demeye getiriyor. Ama aynı zamanda bazı Rus yetkililer Küba'da, Khruschev'in 1960'ta yaptığı gibi füze bataryaları konuşlandırmaktan söz ediyorlar. Görüyorsunuz, olaylar değiştikçe gene de aynı kalıyor. GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Rusya, hangi rejim işbaşında olursa olsun, emperyalist güdülerinden vazgeçemez. Arka bahçesini bırakamaz" *STEVEN ERLANGER