"Beklenen Derviş, gelmiş!"

A -
A +

Dünya Bankası gibi önemli bir uluslararası kuruluşta önemli mevkilere yükselmiş olan Kemal Derviş, Devlet Bakanlığı'na tayin edildi. Anlaşıldığına göre, Hazine'den ve tüm ekonomiden sorumlu ve yetkili olacak. Son bunalıma, giderek ekonomideki dağınıklılığın, yöneticilerin hepsi de ayr ayrı değerli olsalar bile, çok başlılığın sebep olduğu ortada. Derviş'in görevi anlaşılan Amerika'da "ekonomik çar" denilen koordinatör icracılık olacaktır. Bu tayinin, Koalisyon'a ortak MHP ve ANAP'ın Genel Başkanlarının da üzerinde anlaştıkları bir formülle, ittifakla yapıldığı anlaşılıyor. Bu da çok önemli bir nokta; ittifakın devam etmesi, hükümet içinde görev tedahülleri veya çatışmaları sebebiyle sürtüşmelere yol açılmaması umulur. Ülkeye hizmet arzusu Kemal Derviş'in, Dünya Bankası'nda önemli ve nisbeten sorunsuz bir görevi ve Washington'da rahat bir hayatı vardı. Bunları terkederek ülkesinde, bu çok çetin görevi kabul etmesinin sebebi, ancak vatan sevgisi ve ülkeye hizmet arzusu ile izah edilebilir. Yoksa, Sayın Derviş'in mevki veya Bakanlık hırsı ile hareket etmediğini -biraz da kendi tecrübelerimden dolayı- tahmin ediyorum. "Washington'da rahat mı battı da, arı kovanına giriyor" diye düşünenler olabilir, ama oportünizmin, maalesef olağan hale geldiği zamanımızda, şükürler olsun ki, hâlâ böyle idealist vatanseverler de çıkıyor. Türkiye'nin ekonomik ve mali bakımdan bugün geldiği noktada Derviş'in işi çok zor. Ama kendisine, bilgisine ve birikimine güveni var. Türkiye'nin ve bürokrasinin, Başbakan'ın yabancısı değil. Aradan geçen 23 yılda çok şey değişmiş olsa bile... Dikkat noktaları Aklıma gelen bazı önemli hususları belirtmeden edemeyeceğim: Bir defa bütün umutlar şimdi Derviş'e bağlandı. Şu sırada kişiliği işle birkimi ve deneyimi ile umut telkin etmesi çok artı puanlar. İlk konuşmalarında çok mütevazı idi. Görünüşü ve ilk sözleri ıle güven telkin etti... Bugünkü nazik dengede moralsiz topluma moral aşılaması çok yararlı olacak. Ama kendisinin de belirttiği gibi, Derviş'ten hemen, çok fazla, sihirli değnek çözümler beklenmesi de yanlış olur. Çözümler hemen gerçekleşmeyince çabuk hayal kırıklığına uğranması ve haksız eleştirilerin başlaması, ülkemize has doğal bir haldir. Bir de, özellikle politikacılar ve bazı medya mensupları, görevin çetinliğini, Derviş'in bu görevi kabul etmesindeki kişisel fedakarlığını unuturlar ve hatta onu kıskanmaya başlarlar. Haset, maalesef, milletimizin belirgin bir vasfı olmuştur. Derviş'in bunları sabırla göğüslemesi gerekir. Muhalefet çelmeleri Ülkeden uzak kalmış olan Sayın Derviş'e politika çelmelerinden ve özellikle muhalefetin çelmelerinden sakınmasını da, naçizane tavsiye ederim.. Medya, sağlı sollu liboş köşe yazarları -yarından tezi yok- kendisinin zayıf bir tarafını, yanlış bir sözünü bulup veya yanlış yorumlayıp, hatta özel hayatını didikleyip, haksız eleştirilere ve sataşmalara başlayacaklardır. Hatta başlamışlardır bile... Bir tanesi hemen istihza ile, onu Özal'ın prensleri ile çağrıştırmış. Derviş'in bunlara da alışması ve direnmesi gerekir. Basınla ilişkiler Naçizane diğer bir tavsiyem de basınla ilişkilerinde çok dikkatli olmasıdır. Köşebaşlarında, merdiven başlarında, medya mensuplarının sorularına muhatap olunca söyleyecekleri saptırılabilir ve çerçevesinden çıkarılabilir. En iyisi açıklamalarını düzenli basın konferanslarında veya yazılı olarak ya da kendi web sitesinde yapmasıdır.. Herhalde itimat edeceği ve basının da itimadını kazanmış bir basın danışmanına veya sözcüsüne öncelikle ihtiyacı olacaktır. IMF ve Derviş Son günlerdeki yazılarımda yabancılardan alıntı yaparak belirtmeye çalıştığım gibi, son krize, büyük ölçüde, Türkiye'nin durumuna ve sorunlarına salt mali-ekonomik ve rakamlar açısından bakan, ülkemizi, Tayland ve Endonezya telakki eden IMF'nin yanlış baskı ve reçeteleri sebep olmuştur. Yeni Amerikan yönetimi de bunun farkında. Bilinmesi gereken bir şey var, IMF ile Dünya Bankası kardeş, paralel kuruluşlar, ama "aynı" kuruluşlar değil. Kemal Derviş, IMF'de çalışmıyordu. Dünya Bankası'nda yüksek bir memurdu. Hem de meşhur IMF temsilcisi Cottarelli'den daha yüksek seviyede ve çok daha muktedir bir sorumlu memur. Bir süredir Cottarelli diye tutturmuştuk, ama Türkiye'de ve bürokrasimizde ondan çok daha bilgili kişiler, muhakkak vardı. Onlara itibar etmiyorduk. Şimdi, inşallah kendi Kemal Derviş'imizi bulduk. O vatanseverliğini bu görevi kabul ederek gösterdi. Bizim da vatanseverlik görevimiz ona münasip bır fırsatı tanımak, ona rahat çalışma ortamını sağlamak! Tevfik Allah'tan, gayret Derviş'ten, inayet de hepimizden... ........ Okuyucularımın mübarek Kurban Bayramı'nı tebrik ederim. GÜNÜN FİKİR KIRINTISI Benden de bir kelime oyunu: "Sabrederse Derviş... Türkiye de muradına erermiş!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.