Çetin sorunlar

A -
A +

Afganistan, Taliban belasından -İslamiyet de bu tümörden- kurtarıldıktan sonra, ne olacak? Daha önemlisi başlayan savaşta Türkiye'nin rolü veya katkısı ne olacak? Çetrefil bir sorun! Malum, Taliban rejiminin faturası Sovyetlere karşı Mücahitleri destekleyen ABD'ye çıkarılmış ve Sovyetlerin Afganistan'daki yenilginin, bu Kötülükler İmpartatorluğunun tabutuna kocaman bir çivi çaktığı gerçeği unutulmuştu. Bundan beş on yıl sonra, bu talihsiz ülkede huzursuzluklar, iç kavgalar devam ederse ve dışardan müdahaleler ihtimalinden söz edilirse, faturanın gene Amerika'ya ve Batıya çıkarılacağını şimdiden duyar gibiyim. Pakistan Devlet Başkanı General Pervez Müşerref, Pakistan'ın da geçmişte, Taliban'ı desteklediği şeklindeki suçlayıcı bir soruya, "O zamanın şartları içinde öyle yapmak gerekiyordu. Devletler şartlara ve ortama göre hareket etmek zorunda kalırlar!" şeklinde cevap verdi. Bu sadece Pakistan için değil, marjinal olmayan, idare-i maslahatla yetinmeyen bütün devletler için geçerli. Çok uzun vadeli bir "vizyon" her zaman mümkün olamıyor. Devletlerin, zamana, mekana ve şartlara göre birşeyler yapmaları gerekiyor. O zaman da, Sovyetleri Afganistan'dan çıkarmak için Mücahitlere destek ve silah vermeleri zorunlu olmuştu. Kuzey İttifakı Bu sefer de Amerika'nın-NATO'nun, Kuzey İttifakına destek ve silah vermesi zorunlu. Asıl kara harekatını Kuzey İttifakı kuvvetleri, muhtemelen İngiliz-Amerikan komandoları ve gene çok muhtemel olarak (TBMM gereken izni verirse) Türk Özel Kuvvet birimlerinin de desteği ile yapacaklar. Gene de, bu sefer, Amerika'nın eski deneyimlerinden yararlanarak ve bölgedeki dostlarının öğütleriyle daha uzun bir vizyon göstermesi umulur. Bu konuda herhalde bizim de tecrübe ve çıkarlarımıza göre söylenecek sözlerimiz olmalı! Yeter ki, olaylara yapacağımız aktif katkı ile bu sözleri söyleyebilecek ve dinletecek bir konumda olalım! Olmamız lazım! Bordo Berelilerimizin bu harekâta sembolik olarak katılmaları bu bakımdan önemli. Bölgede ve dünyada etkili devlet olmanın bir bedeli olacak. Pakistan'ın tavrı Pakistan'ın Kuzey İttifakına ve bu İttifak tarafından bugünkü kompozisyonu ağırlıklı yeni bir Afgan rejiminin kurulmasına pek sıcak bakmayacağı anlaşılıyor. Gerçekten de kurulacak yeni bir Afganistan rejimi, evveliyetle komşu Pakistan'ı, içerdeki durumunu ve bölgedeki nüfuzunu ilgilendirecektir. Gene doğru; Afganistan halkının çoğunluğu Peştun kökenli olduğuna göre kurulacak yeni rejimin bu etnik grubu dışlamaması gerekiyor. Bu Pakistan'ın halen çok netameli pamuk ipliğine bağlı iç düzeni ve birliği bakımından da önemli. Bu yeni "savaşta" en netameli durumda olan devletin Pakistan ve çok güç bir vazife yapanın da Pervez Müşerref olduğu ortada. Pakistan, Türkiye'nin de sadık dostu. Ne var ki, Türkiye'nin Özbekleri ve Türkmenleri desteklemesi ve yeni rejimde etkiyle yer almalarına çalışması da kendi çıkarlarımız bakımından gerekli. Pakistan'ın Afgan Özbeklerine karşı alerjisi, ilerde bu geleneksel dostluğa da gölge düşürebilir. Bu arada Pakistan bu netameli durumda adeta sırat köprüsünden geçerken komşusu ve ezeli hasmı Hindistan'ın bu durumdan yararlanması da kabul edilemez. Hint yetkilileri hafif tertip bunu yapmaktalar. İsrail Nihayet İsrail'in de şu sırada daha ölçülü olması gerek. Filistinli aşırıların terör eylemleri kabul edilemez ama haklı taleplerin, İsrail'in -Başbakan Saron'un- bugünkü duruma rağmen ve belki de şartlardan yararlanarak, hâlâ şiddetle tepki göstermesi, ABD'nin Afganistan'daki savaşın ve sonrasının İslamiyete ve Müslümanlara karşı olmadığı iddialarını gölgeleyecektir. ABD geçmişte Filistin konusunda, Amerika'daki kuvvetli İsrail lobisinin etkisi altında İsrail'e doğru eğilmiş durumda idi. Haklı veya haksız aşırıların Amerika'yı hedef almalarının sebebi veya mazereti de bu idi. Usame Bin Ladin'in son kasetinde bu açıkça belitildi. ABD bu konuda daha olumlu katkılarda bulunmaz, en azından objektif, tarafsız davranmazsa, dünyada ve Türkiye'de Müslümanların suçlamalarından kurtulamaz. Oysa terörü ortadan kaldırmak için bu gibi sebeplerini de bertaraf etmek gerekir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.