Demirel ve Orta Asya boyutu
Eski, daha doğrusu yaşlı bir Turancı olarak, Dünya Türklüğü ve Orta Asya hususunda, küçümsemelere ve tutuklamalara rağmen, kaybetmediğim bir duyarlılığım var. Turan emeli, bütün Türklerin tek bayrak altında birleşmesi artık -veya şimdilik- bir hayal gibi görünse bile, Türk milliyetçiliğinin bir boyutu. Şimdi hedef "tek gönderde" Türklüğün Orta ve Uzak Asya'daki, Kafkaslar'daki büyük bayrakları! Yakın geçmişte sığ düşünenlerin, içimizdeki komünistlerin veya "Kızıl Ordu" tehlikesi diye kendi ayak seslerimizden korkanların, yerine göre ihanetleri veya gafletleri, Sovyet Kötülükler İmparatorluğu çöktükten sonra anlaşıldı. Büyük Atatürk'ün Sovyetlerin birgün kaçınılmaz olarak çökeceğine dair vizyonuna rağmen, bu alanda hiçbir hazırlık yapmamış olmamız, yeni kuşakları bir Azeriye "Türkçeyi nasıl öğrendiniz?" diye sorduracak derecede şuurlandırmamış olmamız, bu konuda ne kadar hazırlıksız yakalandığımızı ve buna sebep olanların gafletten de öte ihanetlerini ortaya koydu... Türkeş-Demirel Devamlı gayret ve aşılar gerek. Rahmetli Alparslan Türkeş 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in maddi ve manevi desteği ile, TÜDEV VAKFI'nı kurmuş ve bu vakfın düzenlediği "TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI DOSTLUK KARDEŞLİK VE İŞBİRLİĞİ" kurultaylarını gene Demirel, Çankaya'da iken maddi ve manevi desteklemişti. Milliyetçi-Turan mefkuresine inanmış Demirel Cumhurbaşkanı iken devlete ve dışpolitikamıza sağlam bir Orta Asya Boyutu getirmişti. Elimde Hulusi Turgut'un hazırladığı "Avrasya ve Demirel" başlıklı kocaman bir cilt var. Altbaşlığı "Doğu Yakasının Hikayesi" ama aslında bu kitap Demirel'in Türkiye ile Türk dünyası arasındaki bağları kurup sağlamlaştırmak hususundaki kişisel gayretlerinin ve bu alemde kurduğu dostlukların, bu yoldan başarılarının hikayesi! Onun Kazakistan'a yaptığı seyahatte ben de vardım. Gayret ve yaklaşımlarını yakından izlemiştim. Ama bugün Çankaya'da o yok ve Avrasya gayretleri askıya alınmış durumda... 9. Kurultay Bu 21 Aralıkta Türk Devlet ve Toplulukları 9. Kurultayı İstanbul'da toplanacak. Kurultayın Süleyman Demirel'in onursal başkanlığında toplanması da çok yerinde ve anlamlı... Devlet, maalesef bu Kurultaya maddi yardımda bulunmamış, daha önce yardımı veren Tanıtma Fonu Başbakan Yardımcısı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bağlı ama anlaşılan bu yıl tahsisat yok. Devlet Bakanı Profesör Abdülhaluk Çay da çırpınıyor. Gayret gene Süleyman Demirel'e düşmüş.. Demirel özel ilişkileri ile gereken parayı sağlamış Allah razı olsun... Birşeyler oluyor-olmuyor Şu sırada Orta Asya'da ilginç gelişmeler oluyor. En kötüsü Demirel'in dostu Azerbeycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev'in -eğer doğru ise- Yunanistan'a yanaşması. Özbekistan'ın Türk olmayan Başkanı Kerimov'un Afganistan konusunda Türkiye'yi dışlaması.. ABD de onu memnun etmek gayretinde muhalifi Muhammed Salih'in insan haklarına ve hukuka aykırı olarak Prag'da tutuklanmasına göz yumuyor. Afganistan'ın Özbek Komutanlarından Raşit Dostum, Bonn'da kurulan hükümette Özbeklere önemli yer verilmediği için ateş püskürüyor. Ama onu da hemen "zalim general" diye damgalamak gafletini gösteren bazı yazarlamız oldu. Tuncay Özkan'ın MİLLİYET'te yazdığı gibi Kuzey İttifakındaki Peştunlar ve Tacikler Dostum'u, Özbekleri ve Türk kökenli Hazaraları dışlamak istiyorlar. Buna karşılık Afganistan da herhalde Almanlara ve onlarla şu sırada işbirliği yapan Rusya'ya paye vermek istiyor.. Afganistan'da Türk askerlerinin şu veya bu şekilde görev almasına Özbek faktöründen dolayı karşılar. Ama Alman ve Rus askerlerini istiyorlar. Rusya Kabil'de bayrağını gösterdi bile. Rusya da Özbekistan'da ve Orta Asya'da eski arka bahçesini diriltmek için Türkiye'den çekiniyor, korkuyor ama biz neredeyiz ne yapıyoruz? Bilmediğimiz bazı şeylerin olması mümkün ama bana kalırsa Türkiye biraz ayağını sürüdü burada... Ben global satranç oyununun Orta Asya katında Demirel'in ve döneminin gayretlerini arıyorum!