Dünkü yazımda Osmanlı Döneminde, dışarıya olan borçlarımızı ödetmek için ekonomiye, maliyeye ve gelir ve giderlerimize el koyan Düyun-u Umumiye'den söz etmiştim. Bugün bir dostumdan elektronik posta ile gelen ve 1993 yılında Mülkiyeliler Birliği Dergisinin Temmuz sayısında yayınlanan IMF'den istifa etmiş bir uzmanla, Grenadalı Davison Budhoo ile yapılmış bir söyleşiden bazı alıntılara yer vermek istiyorum. Budhoo Dünya Bankası ve IMF konusunda peşin hükümlü olabilir. Her söylediği de doğru olmayabilir. 1993'ten bugüne bazı değişikliler olabilir. Ama gene de Budhoo'nun iddiaları genel olarak Uluslararası Para Fonu'na ve geçmişine ışık tutacak, belki de daha iyi tanınmasına yol açacaktır. Bir süredir "elimiz mahkum olduğu için" kamuoyunca pek fazla tanınmayan bu uluslararası örgütü adeta dokunulmaz ve eleştirilmez bir uluslarüstü, yüce makam telakki ettik. IMF'den olduğu için Cottarelli'nin uzun süre ağzının içine baktık, her sözünde olağanüstü şeyler aradık. Oysa belki o sıradan bir bürokrattı ve bizde de muhakkak bilgi ve ehliyet bakımından ondan üstün nice bilim adamımız ve bürokratımız vardı. Derviş'in ikilemi Cottarelli gitti şimdi IMF'nin kardeş örgütünden Dünya Bankası'nda üstün bir bürokrat olan Kemal Derviş bu sefer yerine; ama TC Devletinin Hazine Bakanı olarak geldi. Bir vatandaşımızın, bu örgütleri yakından tanıması ve onlarla, oradaki bürokratlarla daha kolay, birebir ilişkiler kurabilmesi Türkiye için avantaj olabilirdi. Doğrusu ben de öyle ümit ettim. Ancak galiba hem Hariciyeci bürokrasisinde hem de belki de daha fazla uluslararası bürokraside endemik bir sendrom var: Bu bürokratlar bazan -ya ülkeyi temsil ettikleri memleketle problem çıkarmamayı baş dert edinirler ya da uluslararası örgütlerde görev yapanlar örgütün görüş ve çıkarlarını ön planda tutarlar. Tabii mühim istisnalar da vardır. Türkiye'deki siyaseti, siyasi dengeleri fazla bilmeyen Derviş'in "iki şapkasından hangisini giyeceğini ve dengeleri nasıl koruyabileceğini bilmesi de gerçekten güçtür. IMF nedir, ne değildir? Şimdi, "IMF özellikle Güney ülkeleri için tehlikedir, politikaları "soykırımcıdır" diyen eski IMF Bürokratı Davison Budhoo'nun söylediklerine geliyorum. Önce IMF'nin nasıl ve neden kurulduğunu şöyle anlatıyor: - 1944 yılında dünyanın liderleri, yani çoğu Batılı, gelişmiş ülkeler olmak üzere 44 ülkeyi temsil eden liderler, Amerika Birleşik Devletleri'nde New Hampshire Bretton Woods'da toplandılar. Görevleri, İkinci Dünya Savaşının yıkıcı etkilerinden sonra, Batı Avrupa ekonomilerinin canlandırılması için bir rol çizmekti. Bu kuruluşlar 40'lı yılların sonunda Washington'da faaliyetlerine başladılar. IMF; Avrupalı ülkeler arasında ve Avrupa ve Kuzey Amerika arasında paraların konvertibilitesini yeniden kuracak, uluslararası ticareti artıracak ve daha genel olarak da ödemeler dengesi güçlüğü çeken üye ülkelere yardım edecekti. Yani IMF, ithal edilen mal ve hizmetler için gerekli olan döviz ihtiyacı ile ihraç edilen mal ve hizmetlerden ve sermaye ithalinden gelen döviz girdileri arasında denge sağlamaya çalışacaktı. Ancak Budhoo'ya göre IMF bu temel amaçtan saptı; üçüncü dünyadaki, gelişmekte olan ülkelerdeki insanların ekonomik ve sosyal alanda ileri gidip Batıdaki ülkelerin seviyesine getirmek yerine, "yoksul ülkelerin ekonomilerini, Batının gelişmiş kapitalist ekonomilerinin yararına olacak biçimde yönetmeye" yöneldi. Budhoo, IMF'yi suçlamalarında daha da ileri gidiyor ve diyor ki: - "Bu kuruluşlar yeni bir uluslararası mafyadır. Her tür rüşvet, yolsuzluk ve bunun gibi usullere başvururlar. Birkaç ülkede IMF, bazı temel istatistiki endekslere yanlış değerler verebilmek için, bazen de çok geniş ölçüde diyebileceğimiz istatistiki sahtekârlığa başvurmuştur. Bu sahtekârlığın amacı, o ülkede, çocukların ve ekonomik açıdan korunmasız diğer grupların ölümüne ve yıkımına yol açan ağır ekonomik önlemlerin gerekliliğini kanıtlamaktır... IMF ayrıca, köleleştirdiği hükümetlerle işbirliği yaparak politikalarına karşı çıkmaya cüret eden insanları bastırmak ve katletmek yoluna gitmektedir. Fona karşı çıkan ve politikalarına direnen kişiler, takibe uğramakta ve pek çok durumda da elimine edilmektedir. IMF, hükümetlere resmen başvururak, eylemleri ve kamuoyuna demeçleri ile IMF'nin hoşuna gitmeyen bir imaj çizen bazı kişilere karşı baskıcı önlemler alınmasını istemekten çekinmemektedir." Budhoo -ayrıca, IMF programlarının dünyanın hiçbir yerinde başarılı sonuç vermediğini de söylüyor... Netice Bunlar gerçekten zehir zemberek suçlamalar. Belki de Davison Budhoo'nun bir kuyruk acısı vardır. Belki de bunların kişisel peşin hükümleri olmaları da mümkündür. Ama gene de IMF'yi, gözümüz kapalı, tek kurtarıcımız sayacağımıza, bir nevi dokunulmazlık tanıyacağımıza, kamuoyu olarak daha iyi tanımamızda büyük yarar var. Bu konuda da bilim adamlarımıza büyük bir görev düşüyor.