"Sayın Derviş; bilmem bu köşemde, hakkınızda daha evvel yazdıklarımı okumaya fırsatınız oldu mu? Özetle; şu bağlamda, Türkiye'yi düzlüğe çıkarmak için başka alternatif olmadığı için, hep başarınızı istedim, naçizane, kalemimle destek olmaya çalıştım. Ve de çalışacağım. Sizin hakkınızda olumlu ve umutlu düşünmemde, çok saygın bir iş adamı olan pederiniz, merhum Rıza Derviş beyefendiyi, gençliğimde Büyük Ada'da tanımış olmam, sizi de küçük bir çocuk olarak hatırlamam ve hakkınızda Washington çevrelerinden hep güzel, bir Türk olarak iftihar edeceğim şeyler duymam etkili olmuştur. Dedikodular Milli adetimiz vechile, hakkınızda hemen çıkarılan dedikodulara inanmadığımı ve yapılan türlü spekülasyonlara da kıymet vermediğimi de belirteyim. Hele aynı partiden olmamıza ve dostum olmasına rağmen, Mehmet Gül kardeşimin, bir TV programı esnasında söylediklerine -eğer doğru ise- katılmadığımı da hemen ifade edeyim. Gül'ün, mesela Tarkan ve Nazım Hikmet hakkındaki sözlerine katılırım da, sizin hakkınızdaki değerlendirmelerinin yanlış olduğuna inanıyorum. Böyle peşin hükümlerden hep kaçınmışımdır. Hatta sağcı ve muhafazakâr görüşlü olmama rağmen, kendi deyişinize göre, solcu veya demokratik sol eğilimli olmanız da, şu bağlamda benim için önemli değil: Türkiyemize başarı ve samimiyetle hizmet etmeniz sizin en büyük şeref kimliğiniz olacaktır. Kısacası Türkiye'yi bir an evvel bunalımdan kurtaracağına inanmak istediğim programınızı ve iyi nıyetinizi -aksi sabit olana dek- destekliyor ve bir Türk olarak başarınıza dua ediyorum. Siyasete katılmak Ancak, yarım yüzyıldan fazla siyasetin, olayların içinde, ortasında olmuş bir kişi olarak size, naçizane bir tavsiyede bulunmayı da görev addediyorum. Şöyle ki: Bugün Türkiye'nin başlıca umudu durumundasınız. Kısa zamanda güzel simanız görünüşünüz ve mütevazı hallerinizle, kendinizi, bir kurtarıcının özlemini çekmekte olan halkımıza sevdiriyorsunuz... Diyebilirim ki, bugün bir kamuoyu araştırması yapılsa TSK'dan hemen sonra siz en başta gelirsiniz. Popüler olmanız, milletin desteğini almanız da, bir bakıma başarınız için gereklidir. Geçen gün yaptığınız gibi, halkın arasına karışmanız ve halkın nabzını ilk elden tutmanız da doğrudur. Ama halkın sevgi gösterileri başınıza vurmamalıdır! Popülerlikle, popülizm arasında önemli bir nüans vardır! Eğer daha önce, Türkiye'de yaşıyor olsaydınız da, bugünkü mevkinize siyaset yoluyla gelmiş olsaydınız, hele programınız başarıya ulaşırsa, eleştirilere hedef olsanız bile, pek yadırganmazdınız. Daha yüksek makamlara, parti genel başkanlığına, Başbakanlığa yükselmenizin yolları açılmış olurdu ve iyi de olurdu. Tersine doğal seleksiyon Ne var ki, Türkiye'den ve siyasetten bir hayli uzak kaldıktan sonra, kaçınılmaz olarak siyasi boyutları da olan konumunuza dışardan geldiniz, getirildiniz. Ancak doğa kuralıdır: Bünyeler dışardan getirilenleri tıpkı vücudun organ nakillerinde çoğu zaman olduğu gibi, içlerine güç kabul ederler. Önceki bir yazımda, bugünkü siyasi sistemin tersine doğal seleksiyonla malul olduğuna işaret etmiştim. Bu yüzden de sizin gibi genç değerler, siyasete atılmaktan kaçmışlardır.. Bu sistem şimdi de sizin gibi değerleri içine güç kabul eder. Belki de bunun kanıtlarının farkındasınızdır. Açıkçası; sorumsuz ve spekülasyon meraklısı, "hareket olsun, sansasyon olsun da nasıl olursa olsun" diyen bir kısım medyanın, bir süredir sizi fiilen siyasete bulaştırmak gayretlerini şu sırada zamansız ve zararlı buluyorum! Daha insancıl boyutta; halen siyasetin içinde olanlar, sizi desteklemeleri gerekirken, ellerinde olmayarak sizi kendilerine ve partilerine rakip ve tehlike gördükleri için kıskanacaklar, baltalamaya çalışacaklardır!. Zamanlama önemli Gençsiniz; sonunda, hele başarılı olursanız Türk siyasetine fiilen, yeni ve genç kan olarak katılmanız mukadder ve gereklidir. Buna kimse engel olamayacaktır. Ama ne demişler; "Aşkta işte ve politikada en önemli olan zamanlamadır." Onun için haddim olmayarak, özellikle ve öncelikle spekülasyon ve sansasyon olan medyamızn tahriklerine, insani zaafınıza kapılmayın, programı uygulamak sürecinde a-politik yani politikasız veya politikanın dışında kalınız. Aktif siyasete girmeniz, hatta şimdiden bu hususta işaretler vermeniz bile, başarınızı, daha doğrusu ülkenin başarısını engelleyecektir. Unutmayın ki, o zaman da, bugün sizi tahrik eden veya teşvik eder görünen medyadır, size ilk darbeleri vuracak olan!. Benden uyarması!.. Saygı ve Sevgilerimle."