Ben hep, ülkemizi hâlâ tehdit eden terörün kökeninde -PKK terörü dahil- '68'li yıllarda ülkemizde kaynatılan cadı kazanının ve '68 kuşağının sol cenahının bulunduğunu yazmış ve söylemişimdir. Dev Sol, Deniz Gezmiş'ler, Mahir Çayan'lar ve Abdullah Öcalan'lar hep bu aynı kazanın ürünleridir. Avrupa'da da terör aynı yıllarda Yeni Sol yaftası altında türemiş ve üremişti. Bütün bu akımlar arasında göbek bağı ve dayanışma vardı. Zamanın Paul Sartre ve Henry Marcuse gibi liberal-entel düşünürleri de, bizim bazı "aydınlarımız" da bu akımlara destek ve fikir yardımı yapmışlardı. Heba olan yıllar Ne var ki şimdi geriye, hem ülkemizdeki hem dünyadaki Yeni ve aşırı soldaki gelişmelere bakınca, ıstırapların nasıl boşuna çekildiği ve bir kuşağın nasıl heba olduğu daha iyi anlaşılıyor. Bu akımların, sureta Sovyet tahakkümüne karşı çıkmalarına rağmen, nasıl Moskova'dan ve Doğu Almanya'dan mali ve manevi yardım almış oldukları da başka bir gerçek! İki canlı örnek Yeni Soldan, "Yeşillerden" bugüne kadar olan değişiklikleri şimdi Almanya'da: Schroeder'in Koalisyon hükümetinde, Yeşiller Partisini temsilen Dışişleri Bakanı olan Joschka Fisher'in hayatındaki "gelişmeler" ve gene şimdi AB'nin zaman zaman Türkiye'ye gelip bize akıl öğretmeye çalışan, arada Leyla Zana'ya sahip çıkan Daniel Cohn Bendit'in-Kızıl Danny'nin "kariyerleri" gösteriyor. Fischer'in 1970'lerde radikal bir solcu eylemci olduğu zaten biliniyordu. Ancak eski eylem arkadaşı, Hans Joachim-Klein'in yargılanması esnasında ayrıntıları büsbütün ortaya döküldü. İddiaya göre Fischer'in Joachim-Klein ilişkileri aşinalıktan ve sol yoldaşlığından daha ileri imiş! Aynı evde kalmışlar, silahlar tedarik etmişler, ünlü uluslararası terörist Carlos (Sanchez Ramirez) ile birlik olmuşlar ve 1975'te onun başını çektiği OPEC baskınına birlikte katılmışlar. STERN dergisi Fischer'in 1973'te bir gösteri esnasında, Marx adlı bir polisi, arkadan saldırıp, acımasızca döverken gösteren bir fotoğrafını yayınladı. Dün dünmüş Fischer şimdi "o zaman yaptıklarım dündü" diyor fakat o eylemin Almanya'da bugünkü demokrasinin yolunun açılmasına (!) hizmet ettiğini iddia etmekten de geri kalmıyor. Yoldaşları ve oda arkaladaşları arasında bugün Avrupa Parlamentosunun "saygın" üyeleri, 1968 Paris olaylarının lideri, "Kızıl Danny" Cohn Bendit, şimdi "yeşillenmiş" olan Claudia Roth da var. Bugün Joschka Fischer, tüm enteller arasında popüler; Muhafazakârlara karşı onu savundular. Cohn Bendit Paris'teki ünlü 1968 Öğrenci Kıyımının elebaşısı Kızıl Danny sonra Alman uyruklu olduğu için Almaya'ya kaçtı ve sığındı. Orada bir sürü fikri istihalelerden geçtikten sonra, bugün AB'nin "saygın" sözcülerinden ve Türkiye sorumlularından. İlginçtir; Cohn Bendit Frankfurt'ta bir Ana okulu açmıştı. Maksadı yeni kuşakları "cinsel özgürlük" dahil, her türlü özgürlüklere hazırlamaktı! Bu arada, yayınladığı bir kitapta yeni eğitim teorilerini ve uygulamalarını açıklarken, merdi kıpti misali, sübyancılık eğilimlerini de ortaya koydu. Ancak bu da, "liboş enternasyonal" mensupları tarafından örtbas edildi. Bu olay da, yeni sol-liberallerin dünyadaki ahlaki değer yargılarını nasıl bozmak istediklerınin ve de bozduklarının bir kanıtı! Bizdeki paraleller Tıpkı Fischer gibi, bizim eski radikal solcularımız da o eski yıllarda, Amerika ve Avrupa'nın azılı düşmanları iken, şimdi azılı Avrupacı kesildiler. Uzun lafın kısası son tahlilde benim güncel sorum şu: Ne derecede samimi olabilirler, yoksa yaptıkları politik oportünizm midir? Maryland Üniversitesi profesörlerinden William Galston "Gençlik idealizmi" veya "budalalığı" savunmasının, bu gibilerin ağır günahlarını affettiremeyeceğini" yazıyor. Hele bu günahlar ülkelere çok pahalıya mal olmuşsa.