Öksüz ve sonrası...

Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, nihayet istifa etti. Daha doğrusu, Başbakan Yardımcısı ve kendı lideri Devlet Bahçeli tarafından istifa etmeye "ikna" edildi. Şekil ne olursa olsun, gene bir rivayete göre, borsalarda yeni bir bunalımı önlemek ve doları tutmak ve Koalisyonu "bir dahaki bunalıma kadar kurtarmak için feda edilmiş" oldu. Manidar gerekçe Bahçeli'nin izahı, aslında bütün bunların derininde ve daha manidar: MHP Genel Başkanı: "Kriz derinleşiyor. Ülkenin üzerinde oynanan oyunlar var. MHP olarak, vatandaşlarımız bu oyunları daha iyi görsünler bu kararı aldım!" diyor." Bir yorum da, Bahçeli'nin Öksüz'ü feda ederek "hükümeti feda etmemiş olduğu." Öksüz'ün, doların fırlamasına sebep olduğu söylenen son sözlerinde aslında ve normalde, bir paniğe sebep olabilecek fazla bir şey yoktu. Öksüz, sadece şu bağlamda biraz manalı konuşmaktan suçlu idi. Acı olan hem doların hem de dolayısıyla, hükümetin, bir bakanın konuşmasından bu derece nem kapacak ve etkilenecek durumda olmamız... Bu olay bir kere daha gösterdi ki bu Koalisyon Hükümetinin kaderi pamuk ipliğine bağlıdır ve iplik böylesine olaylardan hep etkilenecektir. Bu normal bir şey midir? Böyle daha kaç Bakanı feda etmek gerekecek? Belki de sırada Tarım Bakanı Gökalp var; Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın ona ismen ve serahaten saldırması O'nun da topun ağzında olduğunu gösteriyor. MHP alerjisi MHP'nin iktidarda olmasını hazmedemeyenler -tek başına iktidar olmasının korkulu rüyasıını görenler şimdi- başka MHP'li kurbanlar isteyeceklerdir. Ta ki MHP silinene kadar! Zaten onlar dışardan yıkamazlarsa MHP tabanında partinin, ülke uğruna yaptığı fedakârlıkların ve verilen tavizlerin artık fazla kaçtığı zehabı tepkilere yol açacaktır. MHP-IMF, ÖKSÜZ-DERVİŞ ihtilafları bence medyaya yansıdığı ve bazı köşe yazarlarınca yorumlandığı gibi tek düze değildir. Bunların iç yüzü ve aslında ülke çıkarları açısından kimin haklı kimin haksız olduğu daha sonra belli olacaktır. Yetecek mi? Politika mümkün olanı yapmak san'atı veya becerisidir. Kısa vadede balonun irtifa kaybetmesinin doların da çıkmasını önlemek için bir kurban vermek gerekmişti. Ama bu yetecek midir? Bence, sayın Bahçeli'nin söylediği gibi, kriz Öksüz probleminden hatta Derviş faktöründen daha derindir. Bu görünür sorunlar aslında, derinlerde kırılgan bir fay hattının mevcudiyetini göstermiştir. Fay hattının kırılmasına ve sosyal, ekonomik ve siyasi bir depremi, kurbanlar vererek, palyatif tedbir ve yatıştırıcı konuşmalarla önlemek mümkün olmayacaktır. Elli yıldır siyasetin, olayların ya civarında ya da içinde bulundum. Bu kadar vahim bir durumu hatırlamıyorum. Adı ne olursa olsun, radikal çözümlere ihtiyaç, hiçbir zaman bu kadar fazla olmamıştır. GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Politikada zaman zaman alçaklarla düello gerekir. Ancak alçaklara silahları seçmek hakkını vermek de budalalık olur" * LESTER R. BİTTEL