Putin'in bebek oyunları

A -
A +

Amerika'daki terör faciasından en fazla yararlanan Rus lideri Vladimir Putin oldu. Bir süredir, Rusya'yı dünya ve Avrupa siyasetinde etkin bir yere oturtmak için yollar arayan Putin, bir taraftan NATO'nun yeni üyelere açılmasına karşı çıkarken, diğer taraftan da Rusya'nın, bir şekilde Avrupa'ya entegre edilmesi için Amerika ve Avrupalılar, Fransa ile Almanya arasında vücut çalımları yapmakta idi. Rusya'da, kutu içinde boyalı, meşhur "Matrioşka" bebekleri vardır. Putin şimdi dış siyasetinin yeni aşamalarını, bu bebekler gibi, biribirlerinin içinden çıkarmaya başladı. Putin tehlikesi Eski KGB'ci Putin çok zeki ve becerikli. Bunun için de tehlikeli bir lider. Sovyet Kötülükler İmparatorluğu yıkıldıktan sonra, önce iyi niyetli Gorbaçov'dan ve alkolik ve bir hareketi diğerini, tutmayan Yeltsin'den sonra, Rusya yeni "emperyalizmine" yaraşan etkili ve tehlikeli liderini buldu. Unutmamalı ki bu lider, özellikle Türkiye açısından tehlikeli bir lider. Amacı da açıkça, rejimi ne olursa olsun, -Çarlık veya Demokrasi- ezeli ve ebedi Rus idealinin "emperyasını" özellikle Orta Asya'da ve Kafkaslarda hakim kılmak. Putin iş başına geldi geleli bunun alt yapısını hazırlamaya çalışıyordu. Şimdi, 11 Eylül 2001 faciasından sonra bu fırsat ona altın tabak içinde sunuldu. ABD'nin teröre karşı savaşta Rusya'nın desteğine ihtiyacı vardı. Putin de bu desteği, fırsattan istifade, Özbekistan'da, Türkmenistan'da, Kırgızistan'da ve de Tacikistan'da, nüfuzunun artıklarını kullanarak ve belki de yenileyerek, Orta Asya ve Kafkasya'da, eski nüfuzunu yeniden kazanmak karşılığı verecek. Ayrıca, hezimetle terketmek zorunda kaldığı Afganistan'a "barış gücü" olarak yeniden girecek, Eğer bırakılırsa bu ülkede Taliban'dan sonraki "oluşumda" rol oynayacak. Daha önemlisi, böylelikle ABD'ye ve AB'ye hoş görünecek ve Avrupa'da kendisine NATO üyeliğine kadar varabilecek "saygın bir yer" edinecek. Rus Federasyonunun Ankara Büyükelçisi Alexander Lebedev açıkça söylüyor: "Rusya'nın Orta Asya'daki mevcudiyeti tarihi bir gerçektir! Tabii ki bu tablo değişmiş, burada yeni bağımsız devletler ortaya çıkmıştır. Yine de durumu gerçekçi olarak değerlendirecek olursak, bölgedeki mevcudiyetimiz kaybolamaz! Bunun askeri bir varlık olması gerekmiyor. Çünkü yıllar boyunca burada örneğin Avrupa Birliğinden bile daha entegre olmuş bir sistem oluşmuştur. Ve böyle bağlar bir anda yok olamaz!" Kafkasya'da Eski bağlarının veya Rus Emperyasının yok olmadığı, büyük kısmı hâlâ Rus Federasyonuna dahil Kafkasya'da bugün oynanan oyunlardan ve olaylardan da belli. Rusya son gelişmeler neticesi palazlanmasından yararlanarak bir taraftan bağımsızlık savaşı veren Çeçenlerin topunu "terörist" diye niteleyerek ABD'den Avrupa'dan moral güç alırken, ezeli "böl ve yönet " politikasının gereği olarak iki kardeş halkı, Abhazları ve Çeçenleri ve ayrıca Abhazları ve Gürcüleri birbirine düşürüyor. Rusya'nın bu ezeli şeytanlığı, İmparatorluğundaki hatta Türk topluluklarını da birbirlerinden ayırıp birbirine düşürmüştü. Bugün Türkiye'de; Kafkasya kökenli, Müslüman Gürcü Acaralar, Abhazlar, Çeçenler ve Çerkezler vb. Türk olarak tesanüt içindeler ama Kafkasya'da kardeş kavgasına sürüklemişler. Bu trajedi şimdi kan ve ateşle bölgede Abhazlar, Gürcüler ve Çeçenler arasındaki mücadelede yaşanıyor. Ne acı! Rusya'nın bu yeni hamleleri ve durumu öncelikle Türkiye'yi ilgilendirir. Bir defa stratejik ortağımız durumunda olan Gürcistan Lideri Şevardnadze'yi ve Gürcistan'ı kendi haline terkedemeyiz. Abhaz-Gücü mücadelesinin çığırından çıkmasına ve Çeçenlerin de "terörist" diye ezilmelerine herhalde razı olamayız. En önemlisi Orta Asya'da ve Kafkasya'da alanı, gene Rusya emperyasına terkemeyiz ve dostumuz ve müteffikimiz ABD'nin Rusya'yı bizi atlayarak ve bizden önde, stratejik ortak bilmesini kabul edemeyiz. Bu çok boyutlu satranç oyunundaki hamleler, teröre karşı savaşta niçin daha aktif ve önsaflarda rol oynamamız gerektiğini gösteriyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.