Rus (Putin) tehlikesi
Daha düne kadar, Avrupa'da egemen olan stratejik faraziye, Sovyetler Birliği yıkıldığı için, artık soğuk savaşın sona erdiği, Rusya ve Kızılordu tehlikesinin ortadan kalktığı ve dolayısıyla savunma strateji ve konseptlerinin, Bosna, Kosova ve Afrika'daki mahalli "orman yangınlarına" göre geliştirilmesi idi. Başta, ABD'nin NATO bağlantılı hegemonyasını hiçbir zaman çekememiş olan Fransa, bazı ülkeler, Amerika'nın "tek kutup", tek süper devlet olmasına da, için için tahammül edemediklerinden, Washington ağırlıklı NATO'dan hemen "kurtulamasalar" bile, buna karşılık bir Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) inisiyatifi ile -bir Avrupa ordusu- geliştirmek istiyorlar. Küçük kurnazlıklar Ancak burada bariz ve basit kurnazlık var: NATO'yu gevşetmek, ama aynı zamanda da imkanlarından yararlanmaya devam etmek! Bu "küçük" kurnazlık, özellikle Türkiye'yi AB'ye üye kabul etmeden, Türk insan gücünden ve ordusundan yararlanmak teşebbüsünde de var. Yani Türkiye'ye, AB'de tam üyelik statüsü verilmeyecek, fakat TSK bir nevi paralı asker gibi, sözde gevşek bir "ortaklık bahşedilecek. Türkiye çok şükür, şimdilik, bu oyuna gelmedi; "AGSK'nın karar mekanizmasında söz hakkımız olmazsa, asker de vermeyiz ve NATO'nun bu yeni oluşuma katılmasını veto ederiz" demek dirayetini gösterdi. Bu, sembolik bir onur veya şekil meselesinden ibaret değildi. Ordumuzun, kendi öz çıkarlarımızla çelişen ve Yunanistan'ın ve ilerde Kıbrıs Rum yönetiminin de ortak olacakları kararlarda, paralı askerler gibi "kullanılmak" istemiyoruz. ABD yönetimi daha doğrusu Pentagon, bu konuda zımnen bizi destekliyordu. Şimdi George W. Bush'un yönetimi daha açıkça Türkiye'nin endişelerini destekliyor. Avrupa'dan ilk devlet adamı ziyaretçi olarak Bush'la konuşmaya gelen İngiltere Başbakanı Tony Blair'le, herhalde bu konular, NATO vs. ele alındı ve ABD'nin yeni stratejik görüşleri, bu arada Balistik Füzelere karşı savunma kalkanı geliştirilmesi kararının, Fransa'nın ve diğer bazı AB üyelerinin karşı görüşlerine rağmen, İngiltere tarafından desteklenmesi istendi. Bush ile İngiltere Başbakanı Tony Blair arasındaki Camp David buluşmasından sonra yapılan açıklama ilginç. ABD Cumhurbaşkanı, Blair'e Avrupa'da barışı muhafaza maksadıyla kurulacak Avrupa Ordusuna, "bu ordu NATO'ya nazaran tali bir rol üstlendiği müddetçe" karşı olmadığını söylemiş. Bu, özellikle NATO'yu etkisiz hale getirmekten yana olan Fransa'ya mesaj!. Amerika'nın, NATO ve Avrupa'daki Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkaslar'daki en güvenilir stratejik müttefiki şüphesiz Türkiye ve Türkiye'nin Avrupalılar tarafından harcanmasına müsaade edemez. Bush'un Türkiye'yi özellikle desteklediği de Ecevit'le yaptığı telefon görüşmesinde belli oldu. Yeni gelişmeler AGSK sorunu veya dayatması ısıtılıp tekrar önümüze konulmak üzere "buzdolabına" konmuşken, bizim endişelerimizi haklı kılan NATO'nun giderek ve kasten etkisiz hale getirilmesinin mahzurlarını ortaya koyan, günümüzdeki tehlikenin "orman yangınları" hatta Kuzey Kore, İran ve Irak gibi "haydut ülke" tabir edilen ülkelerin füze tehditlerinden ibaret olmadığını gösteren gelişmeler oluyor. Bu gelişmelerden biri ve en önemlisi, gene kıpırdanmaya başlayan Rus-Putin tehlikesi. Soğuk Savaşın aslında hiç bitmediği realitesi. Bunun bir emaresi de, 15 yıldır. FBI'ın en yüksek kademelerine "köstebek" olarak Rusya hesabına casusluk yapan Robert Philip Hansenn'in, Washington'da suçüstü yakalanması. Amerika'ya paha biçilmez zararlar verdikten sonra, Sovyet-KGB döneminde başlayan bu casusluk, Kötülükler İmparatorluğu çöktükten sonra da, KGB'nin yerini alan gizli servis tarafından büyük paralar ödenerek bugüne kadar sürdürülmüş. Bunun anlamı şu: Rusya'nın stratejik emelleri değişmemiş, soğuk savaş üzerine kül dökülse bile sona ermemiş. Hele Putin işbaşına geldikten sonra da Rusya'nın emperyalist emelleri canlanmıştır. Bu da doğaldır. Bir yazarın dediği gibi Çarlık veya Komünist veya Demokrat, Rusya'nın geleneksel emperyalist güdüleri hiç değişmez. Gorbaçov ve Yeltsin dönemlerinin içe dönük bunalımlarından sonra onlardan çok farklı karakterdeki, eski KGB'ci Vladimir Putin, önce içerde durumunu konsolide ettikten sonra, tıpkı Hitler'in Almanya'daki Weimar Cumhuriyetinin gerçekliğine karşı milli heyecanları tahrik ederek güçlendiği gibi, Rusları tahrik edecek ve geleneksel Rus "ayısının" pençelerini belli edecektir. Eski İmparatorluğunu, şu veya bu şekilde, yeniden kurmaya çalışacaktır. Paradoksal olsa bile, Putin'in Rusya'nın iç problemlerine karşı panzehiri Rus halkına böyle eski emelleri yeniden göstermektir. Rapor... Bush yönetiminin yeni kadrosu Rus-Putin tehlikesinin çok farkındadır. Geçenlerde Kongreye verilen Dış tehditler konusundaki raporda, Terörizm-Usame Bin Laden vb. İran, Irak, Kuzey Kore, Hindistan'la Pakistan arasındaki olası bir savaş, Çin gibi tehditlerin başında, Putin Rusyasının oluşturduğu tehdit ve bu arada Rusya ve Çin, Rusya ile Küba arasındaki sıklaşan bağlar var. Bu durumda da ABD'nin, çok stratejik bir konumda bulunan Türkiye ile olan stratejik ittifakına daha fazla kuvvet ve kıymet verecektir.