"Türk Hava Yolları"... Milli havayolumuzun çeşitli telefon numaralarını arayınca, bağlanana kadar, güzel bir melodi dinlersiniz. Bugünlerde özellikle dış hatlarda THY ile yolculuk bu melodi kadar güzel! Mübalağa etmiyor ve hülus çakmıyorum; geçen gün THY ile New York'a uçtuk ve kişisel intibalarımı yazmayı görev biliyorum. Büyük değişiklik Son yıllarda THY'nin özellikle dış seferlerinde büyük gelişmeler olmuştu. Ama son zamanlarda, hem uçuşlarda, hem de tüm hizmetlerde meğer bu değişiklikler büsbütün kemale ermiş.. Artık biletlerinizi internetten ısmarlıyorsunuz, ayağınıza kadar gönderiyorlar. Pilotlarımız her zaman mukemmeldi. Ama ben, daha eskiden bazı hosteslerin ters muamelelerini, sorulara "bilemeyeceğim" gibi, baştan savma cevap vermelerini ve hizmetlerini angarya gibi yapmalarını hatırlarım. Şimdi bütün elemanlar seçme; yolcuları memnun etmek için güleryüzle çalışıyorlar, Yemekler de, veriliş biçimleri de harika... Rahatlıkla söyleyebilirim ki bugün havayollarımız birçok bakımlardan diğer havayollarının fersah fersah üstünde. Sanki bütün diğer havayolları mali sıkıntı içinde iken bütün elemanlara özel bir gayret gelmiş kendi havayollarını -havayollarımızı- mükemmel yapmak için! Birçok dünya havayolları sıkıntı çekerken ve iflasın eşiğinde iken bizim THY böylelikle hem ayakta kalacak hem de daha güzel ufuklara uçacak. Bu başarı için Genel Müdür Yusuf Bolayırlı'yı, Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu'yu ve bütün THY takımını tebrik etmeyi vicdan borcu bildim. Kâh Orada Kâh Burada... Söz uçmaktan ve seyahatten açılınca, uçakta bir çırpıda bazı yerlerinde kahkaha atmadan duramadığım yeni bir kitaptan bahsetmek istedim, Remzi Kitabevi'nin yayımladığı ve Kemal Suman'ın yazdığı "Kâh Orada, Kâh Burada" -bir tur rehberinin anıları- (*) Daha doğrusu şimdi başarılı bir seyahat acentesinin kurucusu ve sahibi olan Kemal Suman'ın gençliğinde tur ve "kruvazyer" rehberliği zamanının anıları. İtiraf edeyim, eşimin yeğeni olarak yıllardan beri tanıdığım Kemal'in bazı ilginç meraklarını bilirdim; Kemal, koleksiyonkoliktir. Evi bir teknoloji müzesi gibidir, yazı makinelerinin, terazilerin ve dikiş makinelerinin en eskilerine, oyuncak koleksiyonuna kadar türlü koleksiyonları vardır. Bu konularda da otoritedir. Ama doğrusu bu kadar akıcı üslupla yazabilen bir kişi olduğunu bilmezdim. Ünlülerle Kitabın bu sayfası, bizim ünlülerle; Şevket Altuğ, Nevin Pere, Zeki Müren, Barış Manço, Müjdat Gezen vs. ile yaşanan, ayrı ayrı trajikomik olaylarla dolu... Şevket'in, ehramların (piramitlerin) karanlık dehlizlerinde "kaybolması", Napoli'deki Ölüler Kartakombu'ndaki Zeki Müren'e içerleyen rehber papazın intikamı yüzünden karanlıkta kadavralarla başbaşa kalması gibi... Müzeyyen Senar'ın kruvazyer gemisindeki alınganlığı gibi... Tabutta yatmak Bir de garip olanlar var. Amerikalı meşhur kadın yazarın, Pera Palas otelinde Agatha Christie'nin kaldığı odada kalmak ve içi saten kaplı bir tabutta yatmak istemesi gibi. Kadının adeti hep tabutta uyumakmış. Tabii Istanbul'da böyle bir tabutu bulmak ve kimseye göstermeden odaya çıkarmak mesele olmuş. Rivayet olunur ki, bu yazar öldükten sonra hayatta kalan sekreteri aynı adeti sürdürmüş. Bütün bu kimi gülünç kimi acı maceraları, Kemal'in yaptığı gibi nakledemeyeceğim. Bunları bizzat, nerede olursanız olun, kahkahalar atarak okumanız gerekiyor. Bana stres atmak için ilaç gibi geldi. ........ "Özbekistan'ın diktatörü Kerimov'a karşı onurlu ve meşru bir özgürlük mücadelesi veren ERK Partisi lideri Muhammed Salih,Türkiye ve dünyadaki birçok kişilerin ve sivil toplum örgütlerinin gayretleri neticesinde Kerimov'un kurduğu tuzaktan kurtuldu. Öldürülmesi muhakkak olan Muhammed Salih, Özbekistan'a iade edilmeyecek. Bu konuda özellikle Türkiye'de sessiz kalanlar utanmalıdırlar. Kardeşim Muhammed Salih'e büyük geçmişler olsun. ........ (*) KÂH ORADA KÂH BURADA Yazan Kemal SUMAN Remzi Kitabevi-2001