Türk Ordusu'nun kıymeti...

A -
A +

Şu safhasında, Afganistan'da, El Kaide örgütüne, Usame bin Ladin ve Taliban rejimine odaklanan, "Teröre karşı savaş"a seyirci kalamayacağımız, aktif olarak katılmamız gerekeceği, başından beri belli idi. Ben de, naçizane bunu, hatta ilk aşamada Bordo Bereli Özel Kuvvetlerimize görev düşeceğini tahmin etmiş ve yazmıştım. Nihayet anlaşılan, ABD'nin talebi üzerine Afganistan'a, ilk olarak 90 kişilik bir Özel Kuvvet Taburu gönderilmesine karar verildi veya "karar açıklandı" Kahraman askerlerimizin yolları açık, gazaları mübarek olsun. Ben görevlerini şeref ve başarı ile yapacaklarından, TSK'nın şeref defterine yeni sayfalar ekleyeceklerinden eminim. Bu kararın, milli çıkarlarımız açısından ne kadar doğru bir karar olduğunu gelecek yazımda anlatmaya çalışacağım. Kararsızlık... Ne var ki, başından beri bu savaşta ön saflarda olmamız gerekeceği belli olduğu halde, hükümetin tereddütlü ve kararsız görüntüleri, kararın gıdım gıdım, güya alıştıra alıştıra kararlılığımıza şüphe düşürürcesine açıklanmış olması kamuoyunun zorunlukları anlamasına ve kararın, Kore savaşına katılımımızda olduğu gibi, halka mal edilmesine engel olmuş ve kamuoyunda "Eyvah asker göndereceğiz!" şeklindeki milletimize yakışmayan endişe ve korkularına yol açmıştır. Üstelik, Çiller ve Kutan'ın ve Taliban'a arka çıkan bazı kesimlerin, kararın para mukabilinde verildiği yolundaki yakışıksız iddialarına imkan vermiştir.. Askerlerimizin sebepsiz yere ölmelerini kim hangi devlet ve hükümet adamı isteyebilir ki? Ancak ordumuzu, askerlerimizi böyle günler için hazırladığımız da muhakkak. Büyük devletlere büyük kararlar yakışır' "Savaş isteyenler en önde gitsinler" diyorlar; çok ucuz laflar... Ben, şahsen komünizme karşı olduğu için Kore savaşına gönüllü gitmiştim. Bugün de yaşım, sağlığım müsait olsa Afganistan'a da gönüllü giderdim. TSK'nın değeri.. Burada, bu vesileyle, Kore Savaşı'ndan beri Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, subay ve komutanlarımızın eğitim ve kalitelerindeki muazzam gelişmeyi de, sözümü sakınmadan belirtmek isterim. Kore zamanında ve savaşında, subay ve askerlerimizin kahramanlıkları malum ve müsellem. Ancak seviye ve standart, o zamandan beri büyük evrim geçirmiştir. Elli yıl önce de Türk Silahlı Kuvvetleri komuta heyeti, subayları, silah ve teçhizatı ile, mareşal dönemindeki klasik anlayış ve düzeninden, Amerikan yardımı ile ve bazı genç kurmay subayların gayretleri ile henüz çıkmakta idi. Kore Birliklerinin eğitimi safhasında, komando olgusu da yeni başlıyordu. Hiç unutmam, birlikte Lorenzo adlı bir binbaşının gerilla eğitimini verdiği sadece bir iki genç subayımız vardı. Ve gene, bazı Amerikalı subaylar birliği 2. Dünya Savaşı deneyimlerine göre eğitiyor ve bazı yeni silahları, mesela mavzerlerin yerine, M1 piyade tüfeklerini getiriyorlardı. Gene bu subaylar, Seferhisar'da hazırlanan birliği yeni şartlara göre organize etmişlerdi. Boy sırası ve dramamin Birliğimizin hareketinden bir iki gün önce zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Paşa, Seferhisar'da denetlemeye gelmiş ve birliği saf halinde görünce "Boy sırası yok" diye parlamış, bütün organizasyonu bozarak yeniden düzenlenmesini, emretmişti... Birliği, Pusan kısmına götürecek olan Amerikan nakliye gemisine Süveyş Kanalı'ndan ve Kızıl Deniz'den geçeceğimiz halde, kaba kışlık üniformalarla ve kara kazanlarla bindirilmiştik. Amerikalı kaptan, deniz tutmasına karşı "dramamin" ilacı bulundurulmasını salık verince İzmir'deki garnizon kumandanı "Biz İstiklal Harbi'nde dramamin mi kullandık?.. Kusa kusa giderler" dediğini kulaklarımla duymuştum. Kore Birliği'nde İngilizce bilen tek subay yoktu. İş biz yedeklere kalmıştı. Oysa şimdi.. Harp Okulu'nda mühendis olarak eğitilen subaylar en az bir yabancı dil biliyorlar ve eğitim-bilgi olarak bütün dünyadaki subaylardan üstün profesyoneller! Kıvrıkoğlu Paşa'dan başlayarak üst düzey komutanlar da öyle. Hele "Bordo Bereliler, Binbaşı Lorenzo'ya muhtaç olmak bir tarafa, Amerikalılara gerilla eğitimi verebilecek durumdalar.. Amerikalılar Türk askerini salt insan gücü olarak değil, uzmanlıkları ve yetenekleri için istiyorlar. Bu vesileyle, her şeyin karanlık, hatta umutsuz olduğu bir dönemde, tarihin önemli bir dönemecinde Ordumuzun evrensel gücü ve kalitesi ile övünelim, iman tazeleyelim!. GÜNÜN FİKİR KIRINTISI "Düşmanlarınızın en çok neden korktuklarını, sizi korkutmak için neleri kullandıklarından anlayabilirsiniz" *ERIC HOFFER

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.