Tam üç ay önce "Olimpiyatlara nasıl hazırlanmalıyız?" diye yazı yazmıştık. O günden bu güne değişiklik var mı diye doksan günü değerlendirdim. Devlet sporcusu unvanı, Avrupa ve dünyada ilk üçe giren genç BESYO mezunlarının öğretmen olarak atanmaları, 1000 yetenekli sporcunun maaş alacak olmaları... dışında değişen bir şey yok! Kısa vadede 2012, orta vadede 2016, uzun vadede 2020 hedef olarak seçilmeli. Planlar devamlılık arz etmeli. 2012 bittiğinde 2024 devreye sokulmalı ki başarı devamlılık göstersin. Olimpiyatlarda "iş yapacak" yetenekli sporcuları ortaya çıkarmalıyız. Ustalar çırak bırakmadan bıraktı. Sporu bırakan bu elit isimlerden mutlaka yararlanmalıyız. Ocak ayında federasyonlar seçim işlerini bitirmiş olacak. Bütün federasyonlar 2020 yılına kadar ne yapacaklarını özet halinde hazırlıyıp imza atarak GSGM' ye vermeliler. Türk sporu süratle devlet politikasını belirlemelidir. GSGM olimpik branşı olan federasyonlarla yarımşar gün ön çalışma yapmalı. Net olarak 2012 Olimpiyatlarında ne yapılacak, hangi hedefler istenecek, vizyon ve misyon ne olacak... açık olarak ortaya konmalıdır. Federasyonlarda menajerlerlik kurumu yerleştirilmelidir. Tüm olimpik branşlara hizmet verebilecek Tıp Merkezi ile Bilim Merkezi mutlaka çağın teknolojisine uygun olarak oluşturulmalıdır. Federasyonlar tanıtım ve pazarlamayı özel teşebbüse vermeli, sponsorlar da artık Spor Toto'nun dışından bulunmalıdır. Türkiye'nin ciddi bir olimpiyat hazırlanma spor kompleksine ihtiyacı var. Bir yerden başlamalı. Performans için bilim ve tıp çok büyük bir ihtiyaç. Eskiden SESAM bunu gerçekleştiriyordu. Yine şimdiden sağlık grubu işe koyulmalı. Yukarıda zikrettik; federasyonlar bir profesyonel menajerle sözleşme yapmalı ve sorumluluk altına girmeli.. Milli takım teknik heyetlerini beraber atamalılar. Prensip olarak da Rusya'nın şu anda uyguladığı sistemi getirmeliler. Performans dedik.. Kim var elimizde 2012 için? Pekin'in tek altın madalyalısı Ramazan Şahin... Onun da eksikleri giderilmelidir. -Devam ederse- Nazmi Avluca... Başka? İkinci, üçüncü adamlar ile rezerv genç kadromuz ortaya konmalıdır ki kişiye özel program ve yol haritası ortaya çıksın. Dünyanın diğer devletleri de takip ve kontrol altına alınmalı. İş olsun diye organizasyonlara talip olunmamalı... Atanan milli takım antrenörü mutlaka hatırı sayılır maaş almalı ki hesap sorulsun. 2012'ye kadar her yıl yapılan tüm faaliyetler analize tabi tutulmalı ki hedeften sapma olmasın. Federasyonlar GSGM'ye, GSGM ise Bakana brifing vermeli. 2012 bitti diyelim, hemen 2016 devreye girmeli. 2011 yılında MEB ve okul projesi bölgesellikten çıkıp Türkiye'ye yayılmalıdır. (Beden Eğitimi ders saati sayısı artıyor. Ellerinde rehber kitap da olacak.) "1000 sporcu projesi" zaten 2009 yılında başlamış oluyor. Londra'ya kadar özellikle güreş antrenör işini halletmeliyiz. Rezerv sporcu kadrosu gibi rezerv antrenör de yetiştirmeliyiz. Öyle on beş günlük kurlardan vazgeçmeli, çağın gereklerine uygun kriterleri olan antrenörlerde 2012 yılına kadar en azından 15 tane yetiştirmiş olmalı. Bu konuda özellikle yurt dışı (ve Dağıstan) göz ardı edilmemelidir. Her olimpiyata bir yıl kala diğer olimpiyatlar için çalışmalara başlanmalı... Güreşte 2009 yılı çok zor ve sancılı geçecek. Eğer radikal tedbirler seçim sonrası hemen alınırsa ne âlâ! İnşallah dört ay sonra tekrar bu görüşleri yazmak zorunda kalmam!