Ramazan Şahin nereden koşuyor?

A -
A +

PEKİN- Kaldığımız yerde sabah erkenden kalktım. Biraz gezindikten sonra şöyle gözlerimi kapattım. Güreşçilerimizi düşünmeye başladım. Tabii ki önce Ramazan; Türkiye'ye gelişi, Bakan M. Ali Şahin ve Genel Müdür Mehmet Atalay'ın bilgileri dahilinde, Personel Daire Başkanımız Mehmet Kocatepe ve Asbaşkan Ahmet Ak yola koyulurlar. Ramazan adının yanına, Bakanın soyadı olan Şahin verilir. İlk önceleri biraz bocalar, Türkiye şampiyonaları ile gelen kısır ve küçük sonuçlar. Hepsi geride kalır. Şahin bir yıl sonra 2007'de dünya ve 2008'de Avrupa şampiyonu olur. Tek eksik kalmıştır, Türk bayrağı ve vatandaşlığı altında, Olimpiyat madalyası.. Çeçen asıllı olan Ramazan Şahin geçen Olimpiyatlara gelmeden bir hafta önce Amasya Şekerspor'dan İstanbul Belediyesine transfer olur. Ben size asıl onun mütevazi yanını anlatmak istiyorum. En büyük destekçisi Adem Bereket ile İshak İrbayhanov'dur. Onlar olmadan konuşmaz bile. Pek gösterişi sevmez, aynı zamanda paylaşımcı ve yardımseverdir. Niğde kampı bitmiş, arkasından İstanbul Belediyesindeki İSKİ Arıtma Tesislerine geçecekler son kamp için. Ama 7 gün ara var. Sarıyer kampı da hınca hınc dolu. Adem Bereket aradı. "Sarıyer'de kalabilir mi?" dedi. Ben de "Tesis dolu ama bakarız" dedim. Neyse Ramazan'ı grekoromenci güreşçilerden M.Sadin Bakır'ın odasına yerleştirdim. Aradan üç gün geçti ve merak ettim. Sadin Bakır'la konuştum, "Nasıl durum, iyi geçiniyor musunuz?" dedim. "Hocam" dedi "Çok iyi.. Mesela gece yatacağız, ışıkları söndürmeye davranıyorum, o benim kalkmama izin vermeden kendisi kalkıp söndürüyor. Çok mütevazı bir insan. Bir de hep güleryüzlü. Bir şey veriyorsunuz, minnetini nasıl ifade edecek bilemiyor." Benim tespitim de aynı; onun için bir şey yaptığınızda öyle mahçup mahçup bakıyor ve yüzü kızarıyor. Neyse lafı uzatmayalım, Milli Talkım masörü Ahmet Çelik ile sohbet esnasında öğrendim. Tartıdan bir gün önce Pekin'de net kiloya düşmüş. Tartı günü sonrasında az yemek yiyerek ter antrenmanı, sonrasında duş ve uyku... Şampiyon olmak zor ama onu korumak daha da zor. Müsabaka günü sabah kahvaltıdan sonra salona geldim, ilk sıraya oturdum. Kamera ve laptopumu açtım. Maçları çekmeye başladım. Geceden uykusuzum, Ahmet Ak'la maçlar ne olacak diye laflamışız. Günlerdir hep başka ülkelerin bayrakları göndere çekiliyor. Ve 55Kg'daki ABD'nin güzel finalinden sonra Allahım bize mutluluğu nasip et diye dua ettim. Bizim de bayrağımız göndere çekilsin ve İstiklal Marşımız okunsun. Ramazan finaldi Ukrayna ile yaptı. Güreş ile ilgili birkaç özelliğini söyleyeyim sizlere; çok soğukkanlı, kendinden emin, ne zaman nerede ne yapacağını çok iyi biliyor. Hücumsa hücum, müdafaa ise müdafaa, her rakibe göre ayrı taktik uyguluyor. Örneğin Kübalı, İranlı, Gürcü ve Ukrayna'lı hepsine ayrı ayrı... Yeni gençlerin ondan öğrenecekleri çok şey var. Tüm Türk kafilesi mutluluktan uçtu. Hamza Yerlikaya, Genel Müdür Mehmet Atalay, Başkan Osman Aşkın Bak, Sırrı Acar, Ahmet Ak, Niyazi Güney,Tamer Taşpınar, Musa Aydın, Nilüfer Hanım kaç gündür buradayız. İlk defa ciddi anlamda yüzümüz güldü, çok görmeyin bu sevinci... Güreşler bitti. Bir kez daha teşekkürler Ramazan!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.