Afganistan'a NASA'dan fazla bütçe

> Brüksel Üç gündür NATO'nun Amerika kanadının davetlisi olarak Brüksel'deyiz. NATO'nun halen yürüttüğü operasyonlar ve önümüzdeki dönem stratejileri ile ilgili brifingler aldık. Tabi bunların içerisinde Afganistan hep ön planda oldu. Türkiye yıllardır, kendisinden çok istenmesine karşın muharip güç göndermeye haklı olarak karşı çıkıyor. Yine yıllardır, Afgan güvenlik güçlerinin eğitilmesini ve Afgan hükümetine destek verilerek okullar, hastaneler, yollar yapılması için ısrar ediyor. Yani Güvenlikle birlikte Afganistan'ın yeniden yapılandırılması tezini savunuyor. Ankara her platformda bölgeye daha fazla sivil personel gönderilmesini ve yerel halkla daha fazla iletişime geçilmesini muhataplarına tekrar tekrar anlattı. Ve sonunda Türkiye kendisini anlatmayı başarmış olacak ki onca hayal kırıklığının ardından, 2010 yılı itibariyle Amerika'nın ve NATO`nun Afganistan'daki stratejisini değiştirmeye başladığı. ABD'nin her platformda "Bu sadece ABD'nin savaşı değil" tezini sık sık seslendirmesi ve müttefikleri ile daha fazla işbirliğine gitmesi yeni Afganistan stratejisinin ilk işaretleri olarak da görülebilir. Irak'ta olduğu gibi yalnız kalmak istemeyen Washington yönetimi NATO üyesi ve üyesi olmayan 48 ülkeyi Afganistan'a getirmeyi başarmış durumda. Önümüzdeki dönemde ülke sayısı daha artabilir. Özellikle Almanya ve Türkiye'nin karşı çıkışıyla muharip güç unsurlarından çok daha Taliban'a saldıran değil, önemli yerleşim yerlerindeki güvenliği sağlayan yapı önümüzdeki dönemde daha egemen olacak gibi goruluyor. Bu yeni açılımı, çölün ortasındaki Taliban'ın üzerine gidilmeyecek, Taliban'ın şehirlere girmesi engellenecek, olarak da değerlendirebiliriz. Washington'ın bir başka hedefi de bölgeye daha fazla sivil personel getirmek. Bir taraftan Irak'taki gibi Afganistan'dan da 2011 yılı ortası itibariyle asker çekmeyi düşünen Amerika 2011 yılı için hatırı sayılır bir Afganistan bütçesini hazırlamış durumda, tam 11.6 milyar Dolar. Afganistan için ayrılan bütçe, uzay projeleri ve füze güvenlik sistemlerinin bütçelerini katlamış durumda. Bu paranın önemli kısmı Afgan askerler ve polisinin eğitimi ile teçhizatının sağlanması için harcanacak. Tabii müttefikler bu rakama ne kadar katkıda bulunurlar bilinmez ama Washington yönetimi, tek başına da kalsa para için kimsenin kapısını çalmayacağını açık açık dillendiriyor. ABD'nin NATO'daki daimi temsilcisi Büyükelçi Ivo Daalder'a Türkiye'nin bölgeye muharip asker göndermeme kararının ardından yapılan eleştirileri sorduğumda ilginç bir cevap aldım. Büyükelçi, "Bu savaş sadece ABD'nin savaşı değil" dedikten sonra şöyle devam etti: "Türkiye Afganistan'a gerçekten büyük bir destek veriyor. Ülkenin kuzeyinde ve doğusunda önemli rol oynuyor. Kabil'de güvenliği sağlıyor. Daha ne yapabilir ki" Buradan da anlaşılıyor ki kamuoyunda seslendirilen eleştirilerin aksine Ankara ile Washington arasında ciddi bir görüş ayrılığı yok, aksine tam bir mutabakat sağlanmış görünüyor. Amerikalıların odaklandığı bir başka nokta ise sivil kayıplar. Afganistan'daki uluslararası güçlerin Amerikalı Komutanı McCrystal'ın tek bir sivilin bile ölmemesi için gereken özeni göstereceğini üstüne basa basa söylüyorlar. General McCrystal'ın bunu ne kadar başaracağını hep beraber göreceğiz. Irak'ın aksine Afganistan'da tek başına kalmayan ve 48 ülkenin askerini, dünyanın en fakir ülkesi olan Afganistan'a getirmeyi başaran Amerika'nın önceliği 2011 yılı sonuna kadar tamamında olmasa bile kalabalık nüfusların yaşadığı Afgan şehirlerinde güvenliği tam anlamıyla sağlamak. Bunu başarırsa, 4 yıllık planını yürürlüğe koyacak. 11.6 Milyar dolar gerçekten çok büyük bir rakam, umarız bu paranın bir bölümü de okul, hastane ve yol yapımı için de kullanılır.