Ege'nin vizyon şehri: Denizli

A -
A +
> Behçet FAKİHOĞLU Birçok medeniyeti sinesinde taşıyan Denizli, müteşebbis ve çalışkan insanların vatanı... Köprüler, kavşaklar, raylı sistem ve birçok altyapı tesisi ile dünya şehri olma yolunda ilerleyen Denizli, 'Bilinçli Tüketim' kampanyasıyla da ekonomik krize savaş açtı. Ege'nin vizyon şehri: Denizli

Birçok medeniyeti sinesinde taşımış, 30'a yakın antik şehir, 50'den fazla höyük ve tümülüsleri bulunan; Selçuklu ve Osmanlı'ya ait çok sayıda tarihî eseri olan medeniyet şehri Denizli'yi anlatmak kolay değil. Bu güzel şehrimiz, kendini Denizli'ye adamış başkanını da bulmuş. Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, 60 yıldır sürüncemede bırakılmış problemleri tek tek çözmüş. "Denizli Ege'nin vizyon şehri olacak" emrini bizzat Başbakan vermiş, Başkan Zeybekci de bu hedefe varmak için ne gerekiyorsa yapıyor. "Belediye Başkanı olmadan önce iş hayatının içinde idim, çok sayıda kişi çalıştırıyordum. Ama Başkan olduktan sonra hayatı anladım. İnsanlar çok şey istiyor. 580 bin kişinin vebalini, sorumluluğunu hissediyorum" diyor, hep koşturuyor. Ege'nin vizyon şehri: Denizli

Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, problemleri tek tek çözerek halkın gönlünde taht kurmuş. ÇITAYI YÜKSEK TUTTUK Görevi devraldığında 1500'ün üzerinde eleman varken, şimdi 700'lere inmiş. Kaliteli eleman sayısı artmış. Mühendis sayısı 25-30'dan 100'e çıkmış. İşler hızlanmış, kalite artmış. Köprüler, kavşaklar, raylı sistem, arıtma tesisi, altyapı tesisleri ve daha neler neler. "Çıtayı yüksek tuttuk" diyor Başkan Zeybekci. "Ege'nin en büyük ve en güzel parklarını burada yaptık." Denizli'yi dünya şehri yapmak için kolları sıvamış Nihat Zeybekci. "Turizm, müze, eğitim, sağlık, ihracat..." diye sıralıyor: "Vatandaş beni seçti, bütün mesaim vatandaşa ait. Ama tayin-terfi gibi şeyler için değil; aksayan hizmetler varsa, evine kanalizasyon akıyorsa gecenin her saatinde ayağına giderim." Denizli'yi dünya şehri yapmak için şimdiden 77 proje hazırlamış Başkan, ama en önemli projesinin, yeraltında "Türkiye'nin en büyük müzesini kurmak" olduğunu söylüyor. Gelen 2 milyon turistin Pamukkale'ye uğrayıp gitmesini kabullenemiyor, turistlerin Denizli'ye girmesini de sağlamak istiyor. Denizli'deki esnaf, tüccar, vatandaş bundan faydalansın, ekmek kazansın istiyor... Öyle bir müze olacak ki, görmeden kimse gidemeyecek... Başkan Nihat Zeybekci kendini Denizli'ye adamış, Denizlili vatandaş da başkanı bağrına basmış. Denizli'nin parlak geleceğini görmenin mutluluğunu ben de yaşadım... Ege'nin vizyon şehri: Denizli

Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Ege Bölgesindeki 54 odayı temsil ediyor. İSTİHDAM İÇİN BİLİNÇLİ TÜKETİM Denizli'deki sanayi ihracata yönelik çalışıyor. Yıllık 3 milyar dolarlık ihracatları var. Bunun da yüzde 80'i ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyor. Global finansal kriz Denizlililerin müşterilerini vurunca, sanayi zora girmiş. Denizlinin kabına sığmaz, müteşebbis insanı buna çareler aramış, bir kısmını bulmuş, tamamını da bulacağına eminim. "Her hastalığın ilacı kendi panzehiridir" diyor, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer. "Bilinçsiz bir tüketimle kriz çıktı, durgunluk başladı. Biz de israfa kaçmadan, bilinçli bir tüketim yapalım, ihtiyaçlarımızı ertelemeyelim." "Üretim ve istihdam için bilinçli bir şekilde tüketim yapalım" kampanyasını başlatmışlar. 10 bine yakın işletme destek vermiş, fiyatları indirmiş. Vatandaş da ihtiyaçlarını daha hesaplı alırken, firmalar finansman ihtiyaçlarının bir kısmını gidermiş, durgunluğun, tedirginliğin üzerine gidilmiş. Alternatif pazarlar aranmış. Pazar çeşitliliğine gidilmiş. Komşu ülkeler, Afrika, Uzak Doğu pazarlarına yönelmiş. Şimdiden çok iyi sonuçlar alınmış. Almanya'daki tekstil fuarında kaliteli mallarımıza ciddi alıcılar çıkmış, Singapur ve Japonya'dan sipariş verenler olmuş. Turizm, enerji, hayvancılık, termal turizmi ve seracılık sektörleri için ciddi çalışmalar ve yatırımlar var. 2007 yılına kadar Jeotermal yasası yoktu, Denizlili müteşşebbislerin gayretiyle bu yasa çıkarıldı. Şimdi jeotermalden enerji üretme çalışmaları var. Türkiye'nin ilk ve tek Sera Organize Bölgesi Denizli'de kurulmuş, jeotermal enerji bunun için de kullanılacak. Hayvancılıkta da Sancak grubunun 50 milyon dolarlık ciddi bir yatırımı var, devamı gelecek. Çalışkan Denizli insanı için çare tükenmiyor. Pazar ve sektör çeşitliliği ile bunun da üstesinden gelecekler. Ticaret Odasının genç ve dinamik başkanı Necdet Özer, Ege Bölgesindeki 54 odayı temsilen bölge sözcüsü seçilmiş. Problemler karşısında yekvücut olan Denizli'deki oda ve sivil toplum örgütlerinin sözcülüğünü de Necdet Özer yapıyor. "Siyaset üstü çalışıyoruz, odamıza siyaseti sokmamaya, sadece sektörel, mesleki çalışmalar yapmaya çalışıyor, herkesi kucaklıyor, amatör ruhumuzu kaybetmiyoruz" diyor. Ege'nin vizyon şehri: Denizli

Ertuğrul Kuruyemiş'in yetkilisi Yılmaz Ertuğrul, renk renk leblebilerin arasında imalatını anlatıyor. Nohut yetişmiyor fakat leblebide bir numaralar Denizli için, "Nohudun leblebiye dönüştüğü yer" denebilir. Leblebi ihracatımızın yarıya yakını Denizli üzerinden yapılıyor. İhraç edilen diğer leblebiler de Denizli kaynaklı olduğuna göre, leblebi imalatının tamamına yakını bu ilimizden olmaktadır. Tavas ve Serinhisar'da birçok evin altında leblebi imalathanesi bulunmakta, ustalık babadan oğula geçmektedir. Denizli'nin Serinhisar ilçesinde neredeyse her evin altında leblebi imalathanesi kurulmuş, herkes leblebi ustası olmuş. Nohut yetişmeyen bu küçük Anadolu ilçesi nasıl olur da leblebinin merkezi oluyor. İşte Denizli insanının müteşebbis ruhunu, çalışkanlığını açıklayan en güzel örnek. 1970'lerde Tavaslı Rasim Baştaş Serinhisar'a gelmiş, dükkan tutmuş, leblebi işine başlamış. Yanında da birkaç çırak yetiştirmiş. Birkaç yıl sonra Rasim Usta gitmiş ama yetiştirdiği çıraklar eliyle leblebicilik kalmış. Serinhisar Üretim ve Pazarlama Kooperatifi görevlisi Esat Sağıt'ın ifadesine göre, bu küçük ilçede maliyeye kayıtlı 149 imalathane bulunmakta. Leblebi için nohutun yüzde 60'ı Uşak'tan, yüzde 20'si Mersin'den, kalanı da değişik illerden temin ediliyor. Bu nohutlar Serinhisar'da acısı, tatlısı, çukulatalısı ile 20 çeşit leblebi oluyor, Türkiye ve dünya pazarlarına yayılıyor. Ertuğrul Kuruyemiş'in yetkilisi Yılmaz Ertuğrul imalathanesini gezdiriyor. Dev çuvallar, kazanlar, makineler.. Hepsi pırıl pırıl, tertemiz. Gelen nohut önce haşlanır, sonra kavrulur, işlemlerden geçirilir. Sarı leblebi ise ısıtılır, serilerek soğumaya bırakılır, sonra tekrar ısıtılır, serilir soğutmaya bırakılır. Sarı leblebi 40-45 gün sonra ancak olabiliyor. Leblebi çeşitleri bu şekilde değişik işlemlerden geçirilerek üretiliyor. Ege'nin vizyon şehri: Denizli

Babadağlılar İşhanında yüzler pek gülmüyor Dokumacılıkta Babadağ'ın şöhretini duymayan yok. Her evin altında bir tezgah, bunlarda dokunan birbirinden güzel parçalar... Babadağlılar ürettikleri malları kendileri satmak istemiş, bunun için 50'li yıllarda Babadağlılar İşhanı'nı kurmuşlar. Denizli'ye giden herkesin uğramadan dönmediği, birbirinden güzel malların satıldığı, ekonominin nabzının attığı bu hana biz de gittik. Durgunluk burayı da etkilemiş, yüzler pek gülmüyor. Babadağlılar İş Hanının çay ocağını işleten Honaz Spor'un eski kalecisi Yaşar Kayaaltı ile hem çaylarımızı yudumluyor, hem de işleri konuşuyoruz. 18 yıldır bu çay ocağını işletiyormuş, "beni de bu kadar etkileyen bir durgunluğu ilk defa görüyorum" diyor... Ege'nin vizyon şehri: Denizli

Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, "Denizli gibi 20-30 il olsun, Türkiye değişir" diyor. KRİZİ YENİ PAZAR BULARAK AŞIYORLAR! Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci'nin belirttiği gibi, Denizli'nin insanları müteşebbis, işkolik, paylaşımcı, çok iyi birliktelik kurabiliyor. Aynı zamanda bir hukukçu olduğunu belirten Keçeci, civar illerin ilçelerinde Ağır Ceza Mahkemesinin bulunduğunu, bir tek Denizli'nin ilçelerinde bu mahkemenin bulunmadığını, Ağır Ceza Mahkemelerinin suç oranına göre, belli istatistiklere göre kurulduğunu; bir tek bunun bile Denizli insanının farkını ortaya koymak için yeterli olduğunu söylüyor. "Seyirci ile futbolcu arasındaki tel örgüyü de ilk söken Denizli'dir" diyor. Müjdat Keçeci yine şu iddialı sözü söylüyor: "Denizli gibi 20-30 il olsun, Türkiye'nin çehresi değişir." Kurulan medeniyetlere, yapılan üretime, işlere bakılınca, Keçeci'ye katılmamak haksızlık olur. TEKSTİL MODAYA KAYACAK Pahalı finans, pahalı enerji, ucuz kur, teşvik yasasındaki olumsuzluk, istihdam üzerindeki aşırı yük gibi sebeplerle yıllardır zorlandıklarını söyleyen Müjdat Keçeci, ihracat yaptıkları ülkelerdeki müşterilerinin krizden etkilenmesi de eklenince sıkıntılarının büyüdüğünü anlattı. Denizli sanayisinin ihracata yönelik çalıştığını, ihracatı da ABD ve Avrupa pazarlarına yaptıklarını söyleyen Keçeci, kriz sebebiyle pazarı çeşitlendirdiklerini, Afrika, Uzak Doğu ve komşu ülkelere yönelmeye başladıklarını ifade etti. Hatta, krizden etkilenmesi sebebiyle Uganda'da büro açan bir tekstilci arkadaşının, şimdi o ülkeye ayakkabı, kağıt dahil her şeyi gönderdiğini, oranın ikmal merkezi haline geldiğini söyledi. Risk alan, kendini yenileyen, kurumsallaşan, rekabet kurallarına ayak uyduran firmaların ayakta kalacağını, diğerlerinin biteceğini kaydeden Keçeci, bunun da ilerisi için ülkemizin kazancı olacağını belirtti. Tekstilin modaya, tasarıma kayacağını; en önemlisi de farklı sektörlerin gelişeceğini, riskin azalacağını söyleyen Müjdat Keçeci, Denizli için yeni sektörleri de şöyle sıraladı: Enerji kabloları, kağıt, şişecam, makine yapımı, demir haddeleme, mermer, çimento. Jeotermal kaynaklarının da enerji, sera, sağlık ve turizm için kullanılacağını anlatan Keçeci, bunun Denizli için çok önemli olduğunu belirtti.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.