Göçle KAN KAYBEDEN BAYBURT ilgi bekliyor

A -
A +
MEMLEKETTEN HABER VAR -87- Behçet FAKİHOĞLUEn çok teşvikin verildiği 4. Bölge kapsamında bulunan Bayburt; organik tarım ve hayvancılık bakımından potansiyel taşıyor. Yatırımcılara, organize sanayi bölgesinde bedelsiz arsanın verildiği Bayburt'ta, tesislerini getiren iş adamlarının taşıma masrafları da karşılanıyor Bayburt tarihi MÖ 3 bininci yıllara kadar uzanır. Müslüman Türklerin Anadolu'daki ilk yurtlarından biri. Türk örf ve âdetlerinin en güzel şekilde yaşatıldığı, saflığın korunduğu bir il. Bayburt, zaman içinde güzel, şatafatlı devirler yaşadığı gibi, hüzün dolu günler de görmüş. İpekyolu'nun Tebriz-Trabzon ana hattı üzerinde bulunan Bayburt, önemli bir kale olarak görülmüş. Akkoyunlulara başkentlik, Osmanlılara sancak merkezliği yapan bu tarihî şehre, kısa bir süre Erzurum bile bağlanmış. 1927 yılında bir talihsizlik yaşanmış, bu şehrimiz ilçe yapılmış. Bayburtlu bunu bir türlü hazmedememiş, il olma sevdası ve mücadelesi başlamış. 1987'de Rahmetli Özal bu rüyayı gerçekleştirmiş... GİDENLER UNUTMUYOR 20 yılda şehrin çehresi değişmiş. Vali Kerem Al'ın ifadesine göre; Bayburt birçok ilin altyapısından daha iyi bir altyapıya kavuşmuş, çok güzel bir şehir olmuş. İl yapılmış, ama Vali Kerem Al'a göre planlama hatası yapılmış, il ölçeği iyi tutturulamamış, yeterince ilçe bağlanmamış, nüfus az olmuş, ekonomik derinlik oluşmamış. Bu kötü gidişi önlemenin tek yolunun da, yakın bazı ilçelerin Bayburt'a bağlanması... 1990'da 107 bin olan nüfus, 2000'de 97 bine, 2008'de de 76 bine düşmüş. Bayburt, göçlerle gittikçe kan kaybetmiş, hâlâ bu kan kaybı devam ediyor. İstanbul'da 130 Bayburt Derneği olduğu, 450 bin Bayburtlunun il dışında, sadece Almanya'da ise 30 bin Bayburtlunun bulunduğu ifade ediliyor. Köylerde yaşlı nüfus kalmış. Nüfus az olduğu için, göç daha yakıcı oluyor, daha büyük tahribatlara yol açıyor. İklimi soğuk, yazları kısa olan bu ilimizde hayat şartları daha da zorlaşıyor. Ama giden Bayburtlular burayı unutmuyor, organize şekilde bulundukları yerlerden sık sık Bayburt'a geliyor, bağlarını hep sağlam tutuyor. Göçle KAN KAYBEDEN BAYBURT ilgi bekliyor

Nüfusu 2008'de 76 bine kadar düşen Bayburt'ta, caddeler oldukça sakin görünüyor. SULU TARIM ŞART Organik tarım ve hayvancılık için altyapı oluşuyor, bu da moral veriyor. Hayvancılıkla ilgili büyük bir işletme açılmış, devamının gelmesi bekleniyor. Yem bitkileri oldukça revaç kazanmış. Rakımı biraz düşük olan Çoruh vadisinde sebzecilik ve meyvecilik gelişiyor. Suların önüne mümkün olduğu kadar bent, gölet yapılıyor. Zor iklim şartlarından dolayı verimin düşük olduğu bu ilimizde sulu tarım teşvik ediliyor. Çok güzel kamu binaları yapılmış. Eğitimde altyapı Türkiye ortalamasının çok üstünde. ÖSS ve OKS'de ilk 20 il arasında. Köylerin yüzde 95'inin yolları asfalt. KÖYDES kanalıyla ilk iki yılda bol ödenek gönderilmiş, birçok yol yapılmış, ama şimdi paralar iyice kısılınca bu yolların bakımı tehlikeye girmiş. Bu hatanın düzeltilmesi bekleniyor. Göçle KAN KAYBEDEN BAYBURT ilgi bekliyor

BAYBURT'UN 'BOĞAZ'I ÇORUH Bayburt'un ortasından geçen Çoruh Nehri yeterince korunamamış. Şehre hayat veren bu nehir, Bayburtlular için çok şey ifade ediyor. Hatta İstanbul'da Boğaz kıyısına giden Bayburtlunun; efkarlanınca, "Ey Boğaz, gözümde büyürsen, büyürsen, neredeyse Çoruh oliysen" dediği anlatılır... Göçle KAN KAYBEDEN BAYBURT ilgi bekliyor

Mostar'ı Bayburtlu usta yaptı Bayburt, taş ustalarıyla haklı bir şöhret kazanmış. Bayburt taşı, asırlarca maharetli ellerle şaheserlere dönüştürülmüş, nesilden nesile bugüne taşınmış. Bu sanatın en önemli temsilcilerinden biri Ömer Kırmızı ya da Mostar Köprüsü'nün ustası... Ömer Usta, 1969'dan beri bu işi yapıyor. Mesleği, babası Mustafa Kırmızı'dan öğrenmiş. 2 sene çıraklıktan sonra, "artık ustasın" diye el verilmiş. İlk olarak Erzurum'daki Ulucami'nin restorasyonunda, babasıyla birlikte 7 yıl çalışmış. Erzurum'daki Yakutiye Medresesi, tarihî Taşhan, Sümela Manastırı, İzmir Saat Kulesi gibi birçok tarihî eserde çalışmış, bu işin üstadı olmuş. Gazetede, Hırvatların yıktığı Mostar Köprüsü'nün ihalesiyle ilgili haberi okuyunca, çalıştığı şirketin patronunu aramış, bu ihaleye girmesini sağlamış, ihale alınmış. Sonra da Bayburt'tan 37 taş ustasıyla Mostar'ın yolunu tutmuş. Bütün engellemelere rağmen 17 ayda bu tarihî köprüyü, yüzünün akıyla eski haline getirmiş. Dünya çapındaki birçok televizyon ve gazeteler, Ömer Usta ile röportajlar yapmış. İsrail ve Fransız şirketlerinden teklifler almış. Yakın bir zamanda da Edirne'deki Uzunköprü'nün restorasyonu işine girişecek... Tek hayali ise, Çoruh Nehri üzerinde bulunan zevksiz köprüler yerine, Bayburt taşından köprüler yapmak, Bayburt'a eski güzelliğini kazandırmak. DEĞERİ ANLAŞILMAMIŞ Dünya çapındaki bu ustamızı Turizm ve Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlar henüz keşfedememiş. Türkiye'nin her köşesindeki tarihi eserlerimiz dökülürken, böyle bir usta ve diğer ustalar yeterince değerlendirilmiyor. Yeni taş ustalarının yetişmediğini söylüyor Ömer Usta, işin sahtesine kaçıldığını belirtiyor. Sorumluluğunda binlerce tarihî eser bulunan birimler; taş dehası Ömer Usta'ya bir balerin, bir operacı, bir folklorcu ya da tiyatrocu kadar değer vermiyor, yazık... TAŞLARI DONDURUP ISITIYOR! İşinin inceliklerini anlatan Ömer Usta; taşları buzdolabında dondurup, sıcak sobanın yanında ısıtıyor, teste tabi tutuyor. Malzemeden emin olduktan sonra işe başlıyor. TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI: Gelin, her türlü desteği veririz Bayburt'un kalkınması için ildeki bütün ilgili birimlerin uyum içinde çalıştığını söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, "Altyapısının yüzde sekseni bitirilmiş organize sanayi bölgesinde isteyen yatırımcılara bedelsiz arsa veriliyor, teşvikte 4. bölge olan Bayburt'ta yatırımcı için birçok avantaj var" diyerek iş adamlarını yatırıma davet ediyor. Bu bölgeye tesislerini taşıyacak olanlara taşıma masraflarının da verildiğini hatırlatan Oda Başkanı Yumak, bu fırsatların değerlendirilmesini istiyor. Bayburt'un yer altı zenginliklerine değinen, özellikle Bayburt taşı ve taş ustalığını anlatan Yumak; 12 çeşidi bulunan, en ufak kırıntısı bile değerlendirilen bu eşsiz malzemenin başka pazarlarda da satılması için yoğun gayret içinde olduklarını belirtiyor. Bayındırlık birim fiyatlarına da girdiği söylenen Bayburt taşının il için çok önemli bir ekonomik değer olacağı belirtilirken, bu işle ilgili eğitim ve pazarlama çalışmalarının profesyonelce yapılması için mücadele veriliyor. Bölge Kalkınma Ajansı'nın kurulduğunu ifade eden İbrahim Yumak, özellikle organik tarım ve hayvancılığa önem verileceğini belirtiyor. Sürmeneli bir vatandaşın Bayburt'ta çay ve un fabrikası kurduğunu, buranın rutubetsiz havası sayesinde daha kaliteli çay elde ettiğini, yaş çay getiren kamyonların un götürdüğünü açıklayan Yumak, yörenin bu özelliğinin de gözardı edilmemesini istiyor. Bayburt kökenli bir iş adamının 1500 hayvan kapasiteli çok modern bir çiftlik kurduğunu, bu yatırımın örnek olacağını umduklarını söyleyen Başkan Yumak, yatırımcılara oda olarak her türlü desteği vereceklerini belirterek, benzer yatırımlar için çağrıda bulunuyor. BELEDİYE BAŞKANI POLAT: ÇORUH NEHRİ ıslah edilecek Eskiden ilim ve kültür şehri olan Bayburt'ta birçok gönül ehlinin, kahramanların yetiştiğini söyleyen Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Molla Gürani Hazretlerinin hocası Ekmüliddin Baberdi (Bayburdi) ile Bağdat'ın kapısını açan Genç Osman'ı örnek veriyor. Bayburt'un, tarihî ve tabii güzellikleri bulunan, yüksek potansiyelli bir şehir olduğunu belirten Başkan Polat; bu zenginliklerin farkında olduklarını ve kıymetini bildiklerini, bunları koruyacaklarını anlatıyor. Dışarıya göç etmiş Bayburtluların gelişlerinde, bu değerlerden faydalanmaları ve rahat etmeleri için her türlü çalışmayı yapacaklarını, uygun ortam hazırlayacaklarını belirten Başkan Polat, hemşehrilerine, "Bayburt'ta bir eviniz olsun, cenazelerinizi de buraya getirin, doğduğunuz bu topraklarla bağlarınız kopmasın" diye sesleniyor. Çoruh'a çok önem veriliyor, bununla ilgili ıslah çalışmaları yapılacak, nehrin kenarları düzenlenerek halka açılacak. 2010 yılı sonu itibariyle, Erzurum Köprüsü ile Taşköprü arası düzenlenecek. Parklar, dinlenme yerleri yapılacak. Şehit Osman Tepesi'ne 5 bin fidan dikilmiş, kalan kısım da tamamen ağaçlandırılacak. Alan tahsisi ile, isteyen hayırseverlerin ağaç dikmeleri sağlanacak, vatandaşların katkıları arttırılacak. Nihai hedef Bayburt'u turizme açmak; gelenlerin beklentilerine cevap vermek, daha derli toplu, daha temiz bir Bayburt sunmak. Bölgenin en büyük ve en modern hayvan pazarı yapılmış. İlk defa Van, Muş gibi illerden, hayvan ticaretiyle ilgilenenlerin buraya geldiği söyleniyor. Bayburt'un üniversite şehri olması, Başkan'ın da rüyası. Bunun için gereken her türlü katkı yapılacak. Gelen öğrencilerin barınma, beslenme ve kültürel ortamları için elden gelen herşey yapılacak. Ulaşım problemini demir yolu çözecek Kop Dağları ile Soğanlı Dağları arasında sıkışıp kaldıklarını söyleyen Bayburtlular, kısıtlı olan karayolları bağlantıları dışında ulaşım imkanlarının bulunmadığını ifade ediyor. Havaalanlarına da uzak olduklarını söyleyen vatandaşlar; kendilerini kurtaracak tek çarenin, Erzincan-Bayburt-Çaykara-Of-Trabzon demir yolu hattının bir an önce yapılması olduğunu belirtiyorlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.