Medeniyetlerin buluşma noktası konumundaki Mardin; 'UNESCO Dünya Mirası Şehirler Listesi'ne girmek için bütün kurumlarıyla ve titizlikle çalışıyor. Bu başarılırsa, Mardin koruma altına alınacak ve dünya turizm listelerinde kendine ye bulacak
Mardin, tarihî İpek Yolu ve verimli Mezopotamya Ovası üzerinde, 7 bin yıldır çeşitli uygarlıklara kucak açmış; farklı din, etnik grup ve geleneklere ev sahipliği yapmış bir dünya şehri. Venedik ve Kudüs'le birlikte tamamı SİT olan yapı dokusu bozulmamış 3 şehirden biri olan Mardin'in genelinde, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü'nce tescil edilmiş 665 bina bulunmakta. Mezopotamya Ovası'na hakim, tarihte "Kartal Yuvası" olarak anılmış kaleye yaslanmış, sarı taşlardan işlenmiş bir inciyi andıran bu çok özel tarihî şehrin hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalışılıyor. UNESCO'nun 'Dünya Mirası Listesi'ne girmek için gerekli bütün çalışmalar yoğun şekilde yapılıyor.
ÇEVRE KİRLENMEYECEK
Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, yapılmakta olanları ve yapılacakları bir çırpıda heyecanla anlatıyor. Öncelikle alt ve üst yapı problemleri bitirilecek. Su probleminin çözümü için, Nusaybin'den, 110 kilometre mesafeden "Beyaz Su" getirilmiş. Ama 1952 yılında yapılmış su şebekesi yetersiz, su sızdırıyor. Bütün bu şebeke yenileniyor. Kanalizasyon şebekeleri projeleri önümüzdeki Aralık'ta bitiyor, 2010'da ihaleye çıkarılacak, 2012'ye kadar bitirilecek. Kuzey ve Güney atıksuları bir noktada toplanarak arıtılacak. 14 belediye ile ortak olarak katı atık çöp toplama istasyonu yapılıyor, bu proje tamamlandığında artık eski usul çöp dökme işi son bulacak, çevre kirlenmeyecek.
BETON BİNALAR YIKILACAK
En büyük proje de "Kentsel Dönüşüm Projesi'. Tarihî Mardin'de tespit edilmiş 2 bin 500 beton yapı yıkılacak. Bunların 600 tanesi konut. TOKİ, bin 500 konut yapacak, evleri yıkılacak vatandaşlara bu konutlar verilerek mağduriyetler önlenecek. Gereken protokoller yapılmış. 3-4 yıl sonra Tarihî Mardin, sonradan yapılmış, şehrin dokusu ile bağdaşmayan bütün binalardan kurtulacak. Proje sonunda, 1. Cadde'de restorasyon çalışmaları yapılacak, bu tarihî cadde, eski otantik şekline dönüştürülecek. AB fonlarından bunun için 6 milyon euro hibe para ayrılmış. İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak proje hazırlanarak, bu tarihî cadde tamamen eski haline dönüştürülecek. Eski sokaklar "Abbaralar" yenileniyor, duvarlar otantik Mardin mimarisine uygun hale getiriliyor.
YATIRIMCILAR GELİYOR
Bütün bu projeler valilik, belediye ve ilgili kuruluşlarla iş birliği halinde yapılacak. Bu iş birliğinin rahatlığı ve mutluluğu Başkan Ayanoğlu'nun yüzünden anlaşılıyor. İmar Koruma Planı hazırlanıyor. Kentin, UNESCO Dünya Mirası Şehirler Listesine alınması için gereken her şey titizlikle yapılıyor. Geleceğin turizminin de böylece şekilleneceği belirtiliyor. Bu şekilde dünya koruması altında bulunacak Mardin, dünya turizm listelerinde yer alacak. Gereken kaynaklar da bu tür kurumlarca sağlanacak. Zaten Turizm yatırımcıları bunun işaretlerini almış, Hilton Oteli yapılıyor; başka yatırımcılar da arsa arayışına girişmiş. TURSAB Başkanı burada bir toplantı yapmış, ilgili turlarda Mardin'in de yer alması sağlanacak, yatırımcılar bu kuruluşça da teşvik edilecek.
SINIRIN KATKISI OLUR
Irak ve Suriye ile yerel yönetimler olarak da sürekli temas halinde olduklarını ifade eden Başkan Ayanoğlu, Suriye ile aramızdaki vizenin kaldırılmasını da hatırlatıyor, bundan büyük mutluluk duyduklarını belirtiyor. "Suriye ile aramızda, bu civarda bir sınır kapısı en geç 1 yıl içinde açılacak" diyen Başkan Mehmet Beşir Ayanoğlu; bunun, ticareti ve turizmi çok canlandıracağını, Mardin'deki birçok ekonomik problemin bu sayede çözülebileceğini belirtiyor.
İŞ ADAMLARI, GERGİNLİKLERİN EKONOMİYE VERDİĞİ ZARARDAN YAKINIYOR
Cesur adımlar atılsın
Kendisine ait Duyan Un Fabrikası'nda görüştüğümüz Mardin İş adamları Derneği Başkanı A. Nasır Duyan kurt-tilki hikayesiyle başlıyor: Tilki ile kurt, köylülerle aralarındaki düşmanlığı bitirmek istiyorlar. Tilki, bir mektup yazıp kurda veriyor, köylülere götürmesini istiyor. Köylüler kurdu görünce saldırmaya başlıyor. Kurt da can havliyle, 'tilki kardeş tilki kardeş, saldırıyorlar' diyor. Tilki, mektubu 'ver mektubu ver' diye sesleniyor. Kurt da 'verdim ama okuyan yok' cevabını veriyor... Nasır Duyan, "Aynen onun gibi, biz de yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz ama duyan, okuyan yok" diyor, gerginliklerin, güvensiz ortamın işlerine, ekonomiye ne büyük zararlar verdiğini anlatıyor.
Buradaki vatandaşlar arasında bir problem bulunmadığını, yüzyıllardır kardeşçe bir arada yaşadıklarını ifade eden Nasır Duyan, asıl sıkıntının yetkililerden kaynaklandığını, problemler küçükken çözülmediği için sürekli kan kaybettiklerini, problemlerin büyüdüğünü belirtiyor. Bölge meselelerinin ertelenmeye tahammülünün kalmadığını anlatan Duyan, ilgililerin bazı siyasi riskleri de alarak bu acılara son vermelerini beklediklerini söylüyor. Bazı sıkıntıları unutmak istediklerini, ama en ufak olumsuz olayın bile günlerce abartılarak verildiğini, adeta gözlerine sokulduğunu açıklıyor ve bütün ilgilileri daha sorumlu davranmaya davet ediyor. Sanayici, iş adamı ve bölge insanı olarak, bölgede olumlu havaların esmesini sabırsızlıkla beklediklerini ifade eden Duyan, bu bölgenin artık güzel haberlerle gündeme gelmesini istiyor.
Sınır ticareti geliştirilmeli
123 firmanın ihracat yaptığı Mardin, ülke ihracatında ilk 23 ilin içine giriyor. Mardin ihracatının yüzde 90'ı, Irak'ın kuzeyine yapılıyor. İki komşu ülke ile sınırı bulunmanın avantajını tam olarak kullanmak isteyen Mardinli sanayici ve iş adamları, Irak'la olan sınır kapısının daha da işletilmesini, Suriye ile aramızda açılması düşünülen Nusaybin yakınındaki kapının da bir an önce faaliyete geçmesini istiyor. Bu kapının da Odalar Birliği tarafından yap-işlet-devret metoduyla yapılacağı belirtilirken, ilgililerin bu işi hızlandırmaları bekleniyor. Suriye ile vizenin kaldırılması, burayı daha cazip kılmış. Kayseri ve Malatya'dan iki tekstil firması yatırım için gelmiş. Yine Kayseri'den gelip mobilya yatırımı yapan ve üretiminin çoğunu Orta Doğu ülkelerine ihraç eden bir firma bulunmakta. Benzer talepler gittikçe artıyor. Nakliye sektörünün de Mardin ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu söylenirken, geleceğin sektörü olarak turizm görülüyor. Özellikle Hilton Oteli'nin yapılması, birçok turizm firmasının dikkatlerini buralara çekmiş. Kalenin de turizme açılması, tarihî Mardin'le ilgili yeni projeler gelecek için turizm sektörünü öne geçiriyor. Havaalanının uluslararası uçuşlara bir an önce açılması istenirken, böylece Mardin ekonomisinin daha da canlanacağı belirtiliyor. Mardinli iş adamlarının artık balık tutmayı, ayakları üzerinde durmayı öğrendikleri ifade edilirken, yetkililerin de yeni düzenlemelerle pürüzleri ve engelleri ortadan kaldırmaları isteniyor. Eşsiz tarihî ve kültürel güzellikleri, kara, demir ve havayolu bağlantıları, iki ülkeye komşu olması ve sınır kapıları ile Mardin; geleceğin
tartışmasız parlayan yıldızı olacaktır.
Badem şekeri meşhur
Renkli ve zengin bir kültürü bulunan Mardin'de; leblebicilik, sabunculuk ve şekercilik de özel yer tutmaktadır. Mardin'de yetişen nohutlardan leblebi çeşitleri, bademlerden badem şekeri, anasondan da anason şekeri yapılmakta. Badem, menengiç ve bıttım yağlarından sabun yapılıyor. Mardin'e gelenler bütün bu özel ürünlere rağbet etmekte. Badem şekerinin sırrını öğrenmek için Davut Selim Badem Şekeri firmasına gidiyor, Şehmus Selim'den bilgi alıyorum. 3 nesildir bu işi yaptıklarını söyleyen Şehmus Selim, bu şekere esas lezzeti bölgenin bademinin verdiğini söyledi. Şehmus Selim, bademi köylülerden aldıklarını, şeker olabilecek küçük bademleri ayırdıklarını, irileri de yemiş olarak satışa sunduklarını belirtiyor. Bademler fırında kavruluyor, normal şeker tavasıyla seker giydiriliyor, lahor ağacından çıkan antiseptik bitkisel mavi boya da çok az olarak katılıyor. Kesinlikle nişasta kullanılmıyor. Badem şekeri taze satılıp tüketilirken, bu işi Mardin'de yapan 4-5 esnaf olduğu söyleniyor...
GAP bekleniyor
Mardin'in sanayisi ve ekonomisi tarıma dayanıyor. Verimli Mezopotamya Ovası, yer altı suyu ile sulanıyor. 400 metreden fazla derinden çıkan yer altı suları maliyetleri çok yükseltiyor. Bu bakımdan GAP yatırımlarının biran önce tamamlanması, Mardin'deki tarım arazilerinin de bu sularla sulanması isteniyor. 2012'de bu ovalara GAP kapsamında su geleceği söylenirken, bu projenin daha fazla geciktirilmemesi gerektiği belirtiliyor. 10 un fabrikası, 8 bulgur, bir makarna, bir bisküvi fabrikası bulunan Mardin'de; çimento, boru, kireç fabrikaları da bulunuyor. Irak'ta en fazla Mardin'in çimentosunun tutulduğu söyleniyor.