Mersin, üç sektörle kalkınıp büyüyecek

A -
A +
Mersin, üç sektörle
kalkınıp büyüyecek Zengin tarihe sahip 9 bin yıllık bir geçmişe sahip Mersin, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, şirin bir Akdeniz şehri. Çeşitli medeniyetlerden izler taşıyan tarihî eserler bakımından oldukça zengin. Değişik kültürden, inançtan ve ırktan insanların yaşadığı bu güzel şehrin cazibesi, tarih boyunca insanları çekmiş, göç almasını sağlamış. Mersin; kabuğunu kırmak, bir sıçrama yapmak için yol haritasını çizmiş. Her kesimden 3 bin 200 kişiyle görüşülerek, Mersin'i kalkındıracak, uçuracak 3 sektör belirlenmiş. Kayseri'nin, Konya'nın, Denizli'nin başardıklarını, hatta daha fazlasını yapmak için kollar sıvanmış. Tarım ve tarıma dayalı sanayi, turizm ile lojistik sektörleri belirlenmiş. Bütün Mersinliler ellerini taşın altına koyacak, çok göç almış şehir bu sektörlerle kalkınacak, Türkiye'ye de lokomotif olacak. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, göçün getirdiği olumsuzlukları gidermek, kırsal kesimden gelenlerin şehre uyumunu sağlamak, gençlerin, art niyetlilere alet olmasını önlemek için büyük gayret gösteriyor. Üniversite ile bilimsel çalışmalar yapılıyor. Şehre entegrasyonu sağlamak için 2 Toplum Merkezi açılmış, iki tanesi daha açılacak. İstihdam için de Organize Sanayi Bölgesi'ne ağırlık veriliyor, yeni yatırımcıların gelmesi için çalışılıyor. Liman, demiryolu, karayolu ve diğer avantajlar hatırlatılıyor. KIŞ SPORU DA YAYGINLAŞACAK Lojistik Master Planı yapılıyor, bitmek üzere. Turizm ve Tarım Master Planları da ihale aşamasında. Turizm için, Tarsus yakınlarında 10 bin yataklı, 5 büyük tesisle başlanacak. Kar Boğazı'nda kış sporları yapılması için çalışılıyor. İnanç turizmi potansiyeli harekete geçirilecek. Sadece deniz turizmi değil, alternatif turizm türleri canlandırılacak. Daha ciddi turizm tesislerinin yapılması sağlanacak. Tarsus yakınlarında, kargo uçaklarının da inebileceği, uluslararası uçuşlara açık Bölge Havaalanı yapılacak. Sahil yolunun tamamı ihale edilmiş, 2011 yılında Antalya'ya kadar bu yolun bitirilmesi bekleniyor. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, tarımın önemini anlatıyor. Narenciye, muz, çilek, kayısı ve diğer sebze, meyveler... Geçen sene sadece Mut'tan 10 milyon dolarlık turfanda kayısı ihracatı yapılmış. Doğu Akdeniz'in bu en önemli limanı ve Türkiye çapında büyük rakamları olan Serbest Bölge de unutulmamalı. Vali Aksoy'un anlattığı eğitim, sağlık tesisleri ve bu alandaki hizmetler ise buraya yazılamayacak kadar çok. Kadın Sağlığı Projesi ile bütün kadınlar sağlık taramasından geçiriliyor, gereği yapılıyor. Okul Sağlığı Projeleriyle de sağlık problemi olanlar, daha çocuk yaşta tedaviye tabi tutuluyor. PALMİYELERLE SÜSLÜ SAHİL Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'a Mersin'i soruyoruz. Bizi sahilden yeni kongre merkezine götürüyor, hizmetlerini anlatıyor. 8.5 kilometrelik Sahil Yolu palmiyelerle süslenmiş, şehre masalsı bir hava veriyor. Sahil yoluna paralel iki çevre yolu daha yapılmış. Raylı sistem de düşünülüyor. Arıtma tesisleri bitirilmiş, artık bütün atık sular arıtılarak tek noktadan denize bırakılıyor. Başkan'ın tabiriyle, artık pırıl pırıl sahilleri olacak, her taraftan denize girilecek. İçme suyu Berdan Barajı'ndan getiriliyor, 20 yıla kadar su problemi yaşanmayacakmış. Çöp tesisleri de tamam. 250 bin kişilik Kuzey Mersin'in de bütün altyapısı yapılmış, yerleşime hazır hale getirilmiş. Bu proje ile sahil nefes alacak, sağlıksız yapılaşmanın önüne geçilecek. Sosyal ve kültürel tesisler de cabası. Başkan Özcan, "Yok olan kentin küllerinden yepyeni bir kent doğdu" diyor. Mersin, üç sektörle
kalkınıp büyüyecek Mersin Valisi Hüseyin AksoyMersin, üç sektörle
kalkınıp büyüyecek Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan 54 ilden daha büyük ilçe TARSUS Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ı esnaf ziyareti yaparken buluyoruz. Başkan herkesle iyi diyalog içinde; her kesimden vatandaşı kucakladıklarını, parti ayırımı yapmadıklarını söylüyor. Hizmeti yerinde denetliyor. "Tarsus 54 ilden daha büyük, nüfus yoğunluğu bakımından Türkiye çapında 27. sırada, en büyük müstakil ilçe" diyor Başkan Kocamaz ve soruyor; "Tarsus'u neden il yapmıyorlar? İl olmanın kıstası ne? Bunları açıklasınlar da biz de bilelim." HEP YERLEŞİM YERİ OLMUŞ İl olmadıkları için birçok hizmeti eksik aldıklarını söylüyor. Üniversite talebinde bulunmuşlar, "sadece illere üniversite kuruyoruz" denerek, talepleri reddedilmiş. 63-65'lerde Tarsus'un nüfusu 33 bin, Mersin'inki 28 bin imiş. Tarih boyunca Tarsus hep yerleşim yeri ve cazibe merkezi olarak kalmış. Zaten açıkhava müzesi gibi. Her taraf tarihî eserlerle dolu. Tarsus'un şimdiki nüfusu 280 bin, çok göç almış. Başkan bunun sıkıntılarını da anlatıyor; altyapı hazırlanmadan gelen göç problem doğuruyor. Gelen herkesi kucaklamışlar, kimseyi dışlamamışlar ama bu yetmiyor, insanlar aş ve iş de istiyor. Deniz kıyısında 10 bin yataklı turizm tesisleri kuruluyor, Uluslararası bir havaalanı da yapılacakmış. Kar Boğazı kış oyunları merkezi olacak. En az 150 tesisin kurulacağı Organize Tarım Bölgesi kurulacak. Bütün bu Türkiye çapındaki projelerle Tarsus'un çehresi değişecek, istihdam problemi çözülecek. TARİH DE UNUTULMAMIŞ Tarsus, inanç turizmi için de çok önemli bir yer tutuyor. Başkan Kocamaz, bunlarla da yetinmiyor; Çanakkale Savaşlarında efsaneleşen Nusret Mayın Gemisini Tarsus'a getirmiş, restore ettirerek ziyarete açmış, Çanakkale Müzesi açmış, tarihimizin unutulmaması için büyük adım atmış. Mersin, üç sektörle
kalkınıp büyüyecek"NEDEN İL OLMUYORUZ?" Kalite belgesi almış 7 belediyeden biri olan Tarsus, bütün çalışmalarını eksiksiz yapmış. Atık sular arıtılıyor, altyapı tamam. Başkan Burhanettin Kocamaz; bu hizmetlerin Tarsuslular tarafından takdir göreceğinden emin, "Neden il olmuyoruz?" diye soruyor... Dış ticarette önemli bir konumda... Mersin'in dış ticaret şehri olduğunu söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut; tarım, tarıma dayalı sanayi ve limana dikkat çekiyor. Yaş sebze ve meyve ihracatının yüzde 45'i Mersin'den yapılıyor, Türkiye'nin limon ihtiyacının yüzde 60'ı yine buradan karşılanıyor. Mersin Limanı, İstanbul'dan sonra hacim olarak ikinci büyüklükteki limanımız. Mersin Serbest Bölgesi ise 4. sırada. Sanayi ağırlıklı olarak gıda ile ilgili. Avrupa Birliği bu ilimizi, tarım ve gıda bakımından pilot bölge olarak değerlendiriyor. Gıda Sanayii'ne gerekli ara elemanın yetiştirilmesi için, üniversite ile iş birliğine gidilmiş; Türkiye'de bir ilk olarak, Organize Sanayi içinde Gıda Meslek Yüksek Okulu açılmış. Sanayi ile iç içe yetişen öğrencilerin de, mezun olur olmaz işleri hazır. Mersin'in lojistik merkez olması için de gerekenler yapılıyor, bu sektörün eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla, Deniz Ticaret Odası okul açıyor. Tohum, fide ve ürün bu topraklarda yetişecek, yanıbaşında bulunan tesislerde işlenip, en seri şekilde ihraç edilecek. Sabah bahçeden toplanan biber, aynı gün öğleden sonra Hollanda'da tezgahlarda olacak. Bunun için de düşünülen Bölge Havaalanı'nın faaliyete geçmesi yeterli. "İşte o zaman görün Türkiye'nin yaş sebze, meyve ihracatını" diyor iş adamları. Tarım, gıda ve buna dayalı sanayi, turizm ve lojistik merkez hedefi için iş adamları da il yöneticileri gibi sürekli çalışıyor... 'Çikitacıları' ANAMUR muzu solladı Dünya, 1929 yılında da küresel krize giriyor. Türkiye ve Anamur da krizden nasibini alıyor. Anamur o yıllarda çok küçük bir kasaba. Tarım ürünü olarak mısır, kuru fasülye ve susam yetişiyor. Ortaköy'lü Şalbaş Baki Efendi de o dönemde, Anamur'da yetişen börülce fasulyeyi pazarlıyor. Topladığı bütün ürün elde kalır, bir sene sonra kurtlanır ve dökülür. Şalbaş Baki Efendi'de nakit para yoktur, şimdiki Sultan Alaaddin Mahallesi'nde oturur. Yol parasını bulur, Alanya'daki dostlarına ziyarete gider. Arkadaşlarında krizin fazla bir etkisini görmez. "Biz muz yetiştiriyoruz. İstanbul'a gönderiyor ve para kazanıyoruz" derler. Şalbaş Baki Efendi ürüne talip olur, muz filizlerinden bir çuval dolusu alır, evinin yanına diker. Şalbaş Baki Efendi'nin muzları yetişir, arkadaşlarının önceden verdiği İstanbul adresine 20 sandık muz gönderir, 200 lira para gelir. Bundan sonra Anamur'da herkes muzu tanımaya ve yetiştirmeye çalışır. 80'lerden sonra bu defe Çikita muzları yerlisini vurur. Ama Anamurlu pes etmez, yeni metotlar geliştirir, verimi artırır. Şimdi ise 300 bin tonluk Türkiye muz ihtiyacının 200 bin tonu yerli muzcumuz tarafından karşılanıyor. Bu defa yerli muzcu, "çikitacıları" alt etmişe benziyor. YARIN: Mersin'in tatları, tarihî ve turistik yerleri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.