Muğla, turizmin yükselen yıldızı

A -
A +
MEMLEKETTEN HABER VAR -29- Behçet Fakihoğlu Tabiat harikası 131 koy ve 25 marina ile Fethiye, Bodrum, Datça, Marmaris gibi dünyaca ünlü ilçelere sahip Muğla, her yıl 3 milyon turisti ağırlıyor. Şehir, 1124 km'lik muhteşem kıyı şeridi ve yeşiliyle de insanları cezbediyor.Muğla, turizmin 
yükselen yıldızı 

Muğla; Fethiye, Bodrum, Datça, Marmaris, Milas, Dalaman gibi dünyaca ünlü turistik ilçeleri, koyları ve sahilleriyle bilinen bir ilimizdir. Şehir merkezi Asar (Hisar) Dağı eteklerinden, Karadağ, Kızıldağ, Masa ve Hamursuz dağları ile çevrelenmiş ovaya doğru yayılmış; daha çok ilçelerine gidilip gelinirken içinden geçilen bir geçiş yeridir. Yüzde 68'i orman, yüzde 24'ü sit alanı olan Muğla'nın İspanyanın kıyılarından bile uzun kıyısı (1124 kilometrelik) bulunuyor. Rize ve çevresinden sonra en çok yağışın bu ilimize düştüğü söyleniyor. Yaylası yerleşim alanından daha aşağıda olan tek ilimiz Muğla'dır. Muğla, 3 milyon turistle Antalya'dan sonra geliyor; Kongre için gelen turistler de hesaba katılınca, İstanbul'dan sonra üçüncü sırada. TURİSTLER DENİZDEN GELİYOR Yatak kapasitesi ve kalitesinin arttırılması gerektiğini, turistin kalitesi ve harcamasının önemli olduğunu belirten Muğla Valisi Ahmet Altıparmak; bize gelen turistin 650 dolar harcadığını, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde bu rakamın 2000 dolar olduğunu söylüyor. İnsanların yüzde 60'ının tabii güzellikler için geldiğini anlatan Vali Altıparmak, butik otellerin çoğaltılması, tarihi değerlerimizin tanıtılarak turistin içerlere çekilmesi gerektiğini anlattı. Muğla'nın asıl zenginliğinin deniz olduğunu, turistin yüzde 16'sının denizyoluyla geldiğini, 131 koya hergün binlerce botun, yatın uğradığını ifade eden Vali Altıparmak; bu zenginliklerin korunması ve Master Planın buna göre yapılması gerektiğini belirtti. Dünya turizmine kazandırdığımız tek Türkçe (özgün) ismin "Mavi Tur" kelimesi olduğunu, bu zenginliklerimizi daha kârlı ve etkin kılmanın yollarını bulmamız gerektiğini belirten Altınparmak; vergilerin azaltılması halinde yabancı bandıralı birçok deniz aracının kendi bayrağımızı taşıyacağını bunun da önemli gelir kaynağı olacağını söylüyor. Muğla Valisi Ahmet Altıparmak'a göre çareler belli. Önce kalite artırılmalı. Gelen turist memnun kalırsa gittiği zaman bizim tanıtımımızı yapar. Turiste güven verilmeli, alışveriş yapması sağlanmalı. Zengin turistin gelmesi için ortam oluşturulmalı. Kültür ve tarih değerlerimize daha çok önem verilmeli. Stratonikeia ve Belçim Kalesi gibi çok önemli tarihi değerler restore edilip tanıtılmalı ve turistin bu iç kesimlere de gelmesi sağlanmalı. İkinci konutlarla bu güzel tabiat heba edilmemeli. Oteller de sahilde değil, daha iç kesimlerde olmalı, sahillerin bozulmasına kesinlikle izin verilmemeli. Sonra da kalite, turisti memnun etmek ve tanıtım... Muğla, turizmin 
yükselen yıldızı 

TURİZM ŞEHRİ Muğla'da 400'ü tescilli, çok sayıda korumaya alınmış SİT alanı, tabiat harikası 131 koy, 25 marina, 250 bin turistik yatak, bulunuyor. ŞEHRİN HAFIZASINI KORUYACAĞIZ Hızlı göç alan şehirlerin kimlik erozyonuna uğradığını ve hepsinin birbirine benzemeye başladığını söyleyen Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün; Muğla şehir merkezinin bu bakımdan şanslı olduğunu ve şehrin kimliğini geleceğe taşıyacaklarını, şehir hafızasının kaybolmasına izin vermeyeceklerini belirtiyor. Muğla, insanı yormayacak, binalar 5 katı geçmeyecek, gecekondusu olmayacak; yaşaması kolay olacak, tarihi, kültürel değerler korunacak. Bütün planlarda bu hususlara dikkat edilecek, taviz verilmeyecek. Başkan Gürün'ün belirttiğine göre, şehrin ticaret ve sağlık merkezi olmasına çalışılacak. Yapılacak alışveriş merkezleri ihtiyaçlara cevap verecek, turizm bölgelerine gidenler her türlü alışverişlerini burada yapabilecek. Hastaneler de süratle geliştirilirse, yabancı sigorta kurumları tatil için gelen vatandaşlarına bu hastanelerle anlaşarak hizmet verecek. Bu da Muğla ve Türkiye için büyük kazanç olacak. Sevgiyle bakan, hoşgörülü, birbirine merhaba diyen, gülümseyen insanların huzur içinde yaşayabileceği bir şehir olmak için çalıştıklarını dile getiren Gürün; kavga, gürültü ve çatışma istemediklerini anlattı. 25 bin öğrencisi bulunan üniversite'nin de kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen Başkan Gürün; ticaret, kültür ve sağlık şehri olacak Muğla'nın, turistik ilçelere de hizmet vereceğini, turizmden bu şekilde pay alacağını belirtiyor. Ağır sanayi olmadan ili kalkındıracaklarını, kalkınmanın, gelişmenin bedellerinin ağır olmayacağını anlatan Gürün, Muğla'nın yaşanacak en güzel şehir olacağının müjdesini veriyor. Muğla, turizmin 
yükselen yıldızı 

Ticaret Odası Başkanı: Kentimizin turizm potansiyeli yeterince değerlendirilemiyor Muğla ekonomisinin turizme dayandığını söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş; 1124 kilometrelik deniz kıyılarının İspanya'nın bütün kıyılarından uzun olduğunu, buna rağmen bu ülkenin Türkiye'nin bütün turizm gelirlerinin 4 katından fazla gelir sağladığını, ülkemizin ve Muğla'nın bu potansiyeli yeterince değerlendiremediğini belirtti. Oda Başkanı Karakuş, Muğla ekonomisinde turizmden sonra tarım ve madenciliğin geldiğini açıklıyor. Krom, kömür ve mermer yatakları bakımından Türkiye'de önemli yer tutan Muğla, bu kaynaklarını artan bir hızla değerlendiriyor. Muğla'da mermer işletmeciliği son yıllarda çok gelişmiş. 102 mermer fabrikası bulunuyor, 82 ocakta 4200 kişi çalışıyor. Mermer'in yüzde 80'i, 70'ten fazla ülkeye ihraç ediliyor. Mermer ihracatından 350 milyon dolar elde ediliyor. Yatağan Bölgesi'nde, kırsal alanlarda bu sayede işsizliğin bittiği söyleniyor. Muğla'da bulunan 3 termik santralin çevreye olumsuz etkilerinin olduğu söylenirken, çevreyi korumak için daha etkili tedbirlerin alınması isteniyor.. Yaş sebze ve meyve üretiminde Muğla'nın başı çektiği, ama farklı illerdeki gümrüklerden ihracat yapıldığı için, ürünlerin o illere aitmiş gibi yanlış bir bilginin bulunduğu belirtiliyor. İlçelerin ciddi miktarda göç aldığını, Muğla merkezinin ise beyin göçü verdiğini anlatan Karakuş, şehir ekonomisinin bu tablodan zarar gördüğünü söyledi. Üniversite'yi daha da geliştirerek, bir üniversite ve kültür şehri olmaya çalışacaklarını kaydeden Karakuş, kongre ve fuarların bu ilde düzenlenmesi için çalışacaklarını, sezon dışında boş kalan tesisleri bu şekilde değerlendireceklerini ifade etti. Muğla, turizmin 
yükselen yıldızı 

Ticaret Borsası Başkanı: Bolluk ve bereket fışkırıyor Deniz ve yayla ikliminin, bolluk-bereketin Muğla'da bir araya geldiğini söyleyen Ticaret Borsası Başkanı Hayati Nizamoğlu Bolu'dan sonra en çok orman ürününün yüzde 68'i ormanlarla kaplı olan bu ilde işlendiğini söylüyor. 13 milyon ağaçla liderliği zeytinin çektiğini söyleyen Borsa Başkanı, kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretildiğini belirtiyor. Muğla aynı zamanda önemli bir narenciye ili (250 bin ton üretiliyor). Bunun da büyük kısmı ihraç ediliyor. Domates üretiminin de 450 bin tonla Antalya'yı geçtiği söyleniyor. Muğla'nın tamamen kendine has, kristalleşmeyen çam balı önemli bir gelir kaynağı. 6 bin aile arıcılıkla geçiniyor. Türkiye üretiminin yüzde 70'i bu ilimizde gerçekleştiriliyor. Muğla balık üretiminde de önemli bir yere sahip. Kültür balıkçılığı ihracatının yüzde 80'i Muğla'dan yapılıyor. Muğla'daki bereketli topraklarda yetişmeyen yok. Yaş sebze ve meyvenin de önemli bir deposu. 800 bin kişinin yaşadığı Muğla ilinin nüfusu yazın 2.5-3 milyona çıkıyor. Bu artan nüfus için çoğu zaman altyapı yetersiz kalıyor. Turizm bölgelerinde bu nüfus hareketlerine göre tedbir alınması gerekiyor. Turizm için kısa sezonla yetinilmemesi gerektiği, turizmin bütün yıla yayılmasının şart olduğu belirtiliyor. KDV'nin düşürülmesi, bölünmüş yolların hızlandırılması, dövizdeki düzelme bölge ve turizmciler için sevindirici olmuştur. Turizmde yetişmiş eleman sıkıntısı çekilirken, küresel krize rağmen turist sayısında ciddi düşüşler beklenmiyor. İstihdam üzerindeki vergi yükünün mutlaka hafifletilmesi gerektiğini dile getiren iş adamları, seçimden sonra bütün kesimlerin sadece ekonomiye odaklanmalarını istedi. Türkiye'yi çay ile tanıştıran bir Muğlalı! 1880 yılında Muğla'da doğmuş olan Zihni Derin, 1921 yılında Ziraat Genel Müdürü olarak, Rize ve çevresinin huzurlu bir hayat sürmesi için yapılması gerekenlerle ilgili toplantıya katılır. 1923 yılında Rize'ye gelir, Batum'a seyahatte bulunur. Oradaki çay bahçelerini inceler, ilgililerden bilgi alır. Dönüşünde de beraberinde çay tohumu, fidanları ve bir Rus bahçıvan ile Rize'ye gelir. Rize ve civarının çay macerası da böylece başlar... Muğla'nın bu önemli şahsiyetinin ismi şehirdeki bir iş hanında yaşıyor. YARIN: Muğla, Türkiye için bir hazine
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.