MEMLEKETTEN HABER VAR -67- Behçet FAKİHOĞLU
İran'la 300 km sınırı bulunan Van'da, Kapıköy transit taşımacılığa açılarak işlek hale getirilecek, Başkale'de de bir sınır kapısı açılacak. Sınır ticareti ile teşvik sisteminin birbirini tamamlayacağını söyleyen Vali Karaloğlu, sınırın canlanması halinde şehrin kalkınacağını söylüyor
Van için "Doğu'nun Paris'i", "Dünyada Van, Ahiret'te İman" gibi sözler söylenir, gezip gördükçe bu sözlerin boşuna söylenmediğini anlıyorsunuz. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere merkez olmuş bu güzel şehrimiz, Erek Dağı'na sırtını dayamış, Van Gölü'nün kıyısına kadar uzanan bir ovaya yayılmış. Tarihte "Tuşba" olarak bilinen eski Van, kalenin hemen yanında, gölün kıyısındaydı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ruslardan destek gören Ermeniler büyük bir katliam yapmış, bu tarihî şehri yakıp yıkmışlar. Savaştan sonra bu acılar, izler bırakılmış, şehir biraz daha doğuya kaydırılmış. İki camisi, birkaç minaresi, duvar kalıntılarıyla zamana karşı direnen eski Van, abad edecek bir merci bekliyor. Yöre halkının "Van Denizi" dediği Van Gölü, Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın beşinci büyük gölü. Dağ yamacına kurulmuş bir sahil şehri görünümündeki Van, etkileyici bir güzellik kazanmış.
POTANSİYEL VAR , AMA!..
Doğunun gerçek merkezinin Van olduğunu söyleyen Vali Münir Karaloğlu, bu ilimizde müthiş bir potansiyel bulunduğunu, ama bugüne kadar bu potansiyelin harekete geçirilemediğini belirtiyor. Van'ın hemen yanıbaşında 75 milyonluk dev İran pazarı bulunduğunu, Azerbaycan, Orta Asya, Hindistan gibi büyük pazarların da buna eklenebileceğini söyleyen Vali Karaloğlu, bu imkanları kullanacaklarını ifade ediyor. İran sınırı'nın yüzde 70'inin Van'la olduğunu (300 km) açıklayan Karaloğlu, buna rağmen faal bir sınır kapısının bulunmadığını dile getiriyor. İran'la kısa sınırı bulunmasına rağmen Ağrı ilinin Gürbulak gibi bir sınır kapısı bulunduğunu, ama uzun sınıra sahip Van'daki Kapıköy sınır kapısının atıl vaziyette tutulduğunu anlatıyor. Sınırda yaşayan insanların bunun nimetlerinden de istifade etmeleri gerektiğini, Kapıköy'ü transit taşımacılığa açarak işlek hale getirmek, hatta Başkale'de de bir sınır kapısı açmak için gayretleri bulunduğunu söyleyen Vali Karaloğlu, İran tarafının da buna istekli olduğunu belirtiyor. Sınır ticareti ile teşvik sisteminin birbirini tamamlayan iki unsur olduğunu, sınır ticaretinin canlanması halinde teşvik kanununun amacına uygun bir başarı gösterebileceğini açıklayan Vali Karaloğlu, bunu sağlamanın gayreti içinde olduklarını söylüyor. Bölge halkının legal yollarla ticaret yapmasına imkan sağlanacak, vatandaşın ne götürüp ne getirdiği bilinecek. Son kararname ile, 2 senedir oralarda ikamet eden ve esnaflık yapan her vatandaşın, aylık 50 bin dolara kadar karşılıklı olarak mal alıp satmasına imkan tanınıyor. Bu kararname ile sınır ticaretinin yaygınlaşacağı ve tabana yayılacağı söyleniyor.
GÜZELLİKLERİ DE GÖRÜN
Güvenlik problemi bulunmadığını dile getiren Vali Münir Karaloğlu, medyanın bu konuda abartılı ve gerçek dışı haberler yapmasının bölgeye ve ülkeye zarar verdiğini anlatıyor. Sadece menfi haberlere yer verildiğini, buranın güzelliklerinin görmezden gelindiğini açıklayan Karaloğlu, burada müthiş güzellikler bulunduğunu, insanlarımızın misafirperver ve iyiliksever olduğunu, bunlara yer verilmesi halinde ülkenin birlik ve bütünlüğüne büyük katkı yapılacağını dile getiriyor. Vatandaşa gönlünüzü açtığınızda, vatandaşın da size gönlünü açmaması için bir sebep bulunmadığını ifade eden Vali Karaloğlu, artık güzellikleri de görmenin zamanının geldiğini anlatıyor.
Yatırım yapan pişman olmaz
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu'nu İran'a gitmeden önce yakalıyoruz. "Yeni yönetmelik çıktı, daha fazla ticarete hazırız, siz de hazır mısınız?" diyecekler. Yanıbaşımızda bulunan bu dev pazara ve gerisine daha çok girmek için uğraşacaklar. Kandaşoğlu, şöyle anlatıyor: "Van; tarihi, kültürü ve birikimiyle bütün bölgenin yükünü sırtlıyor. Her gün prim yapan bir il. Yatırım yapıp da mağdur olan, pişmanlık duyan yok. Yaylaları, gölü, dağları ve diğer güzellikleriyle Van'ı bütün dünya keşfetti. Her türlü tarım, hayvancılık ve turizm yatırımı rahatlıkla yapılabilir. İran, Azerbaycan ve diğer pazarların oluşturduğu avantajı da var. Direkt uçuşlarla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana ile bağlantısı bulunuyor. Demiryolu ve karayolu ağı ile ulaşım problemi çözüldü. İlimiz artık uzak değil, kolay ulaşılır. Valimiz Kocaeli'den geldi, sanayi işini iyi biliyor. Bu büyük bir avantaj. Uyumlu bir çalışma sergiliyoruz, bu şehri uçuracağız." Alt yapı problemlerinin bitirilmekte olduğunu söyleyen Zahir Kandaşoğlu, "Gelin turizm, enerji ve diğer yatırımlarınızı yapın, kesinlikle pişman olmayacaksınız. Oda olarak her türlü resmi işlemlerinizi takip edeceğiz" diyor. Van Organize Sanayi Bölgesi'nde 100 parsel tahsis edilmiş, 70 işletme faaliyete geçmiş. Daha çok yem, gıda, un ve yemek fabrikaları bulunuyor. Buralarda binlerce vatandaş istihdam ediliyor. Van Et ve Erciş Şeker Fabrikaları da önemli tesisler... Van Ticaret ve Sanayi Odası, 2 sene içinde Avrupa Birliği'ne 9 proje sunmuş, hepsi kabul edilmiş. Turizme ara eleman yetiştirme, Van Teknopark Projesi, Tuşba içinde turizm merkezi kurmak, bunlar arasında yer alıyor...
Savatlı gümüş işlemeciliği için mücadele ediyorlar
Kökü Van'a dayanan "Savatlı Gümüş İşlemeciliği" ile ilgili bir zamanlar 130 atölye varmış. Bu sanatın yok olmakta olduğunu gören Van Ticaret Borsası, bir kurs düzenlemiş. Bu kursu başarıyla bitiren üç genç; Erhan Çelik, Sadullah Özcan ve Hayrullah Arvas'ın ortak kurdukları atölye'ye gittik. Savat; kurşun, bakır, kükürt ve gümüşün eritilerek karıştırılmasından oluşur. Bu karışım daha sonra toz veya çubuk haline getirilir. Gümüş üzerinde çelik uçlu kalemle açılmış kılcal damarlara, mangal ateşinde eritilen çubuklar işlenir. Kolye, bilezik, broş, kemer, küpe, yüzük gibi takılar yapılır. Son zamanlarda kemerlere daha çok rağbet varmış. Sipariş üzerine üretim yapan, fuarlara Van adına katılan üç usta, bu sanatın yaşatılması için mücadele veriyor...
Örnek projeler geliştiriliyor
Yıllar önce görüştüğüm Van Ticaret Borsası Başkanı Feridun Irak'ın, aynı azminin devam ettiğini gördüm. Feridun Irak, "elini taşın altına koyan, istihdama ve üretime yönelik projeleri bulunan, her şeyi devletten beklemek yerine, kentin dinamiklerini kullanan bir meslek kuruluşu olduklarını" belirtiyor ve projelerini bir bir sıralıyor. Özellikle bir projelerinin Türkiye'de ilk olduğunu ve model olabileceğini belirtiyor. Van Ticaret Borsası Organize Tarım İşletmesi denilen proje ile; yapısal problemlere çözüm getirmek, doğru yerde doğru yatırım ilkesini hayata geçirmek, katma değer ve istihdam oluşturarak rekabet etme amaçlanmış. Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve 30 iş adamının ortaklığıyla bir Anonim Şirket kurulmuş. 10 bin dönüm arazi üzerinde 2 bin damızlık süt sığırı, günde 100 ton süt işleyebilen bir tesis, elektrik üretebilecek biogaz enerji tesisi, ihtiyaçları olan yem üretimi ve arazi sınırı boyunca dikilmiş 11 bin meyve ağacı... Eylül sonunda ilk etabı tamamlanacak, ilk hayvanlar konacak. İkinci projeleri seracılıkla ilgili, borsaya ait 2500 metrekarelik arazide seracılık yapılmış. Bu iş için İş-Kur'a kayıtlı 20 genç kız 2 yıl boyunca asgari ücretleri ödenerek eğitilmiş. 1 dönüm araziden 24 ton salatalık elde edilerek, seracılığın buralarda da kolayca yapılabileceği gösterilmiş. Antalya'da bu büyüklükteki bir alandan bunun yarısı kadar verim alınırken, Van'da güneşin fazla, nemin az olması verimin artmasına yol açıyor. Vatandaşın seracılık yapması teşvik edilecek. Üçüncü projeleri Sadece Van Gölünde bulunan "İnci Kefali" ile ilgili. Türkiye iç su balıkçılığından yılda 45 bin ton balık elde edilirken, bunun 15 bin tonu Van Gölü'ndeki İnci Kefali... Bununla ilgili konserve araştırması yapılmış, yatırım yapmak isteyenlere her türlü desteği vereceklerini belirtiyorlar. Van Gölü'nde eğitimli personelle güvenli mavi yolculuk projesi, "savatlı gümüş işlemeciliğini" kurtarmak için, kursla bu sanatı öğretme ve iş kurma projesi... Feridun Irak'ta proje ve çözüm bitmez, ama bizim yerimiz yetersiz... "Bu bölgeye verilecek en önemli teşvik kalifiye yöneticiler olacaktır" diyen Irak; Van'da valilerin ortalama görev sürelerinin 1.5 yıl olduğunu, bu süre zarfında şehri ve çevreyi tanımanın ve hizmet götürmenin mümkün olmadığını belirtiyor.
YARIN: VAN'IN KÜLTÜRÜ, TARİHÎ VE TABİİ GÜZELLİKLERİ