Bir zamanlar "Kara Elmas" ile yıldızı parlayan, öyle ki Türkiye'nin ekonomide 6. büyük şehri haline gelen Zonguldak, bugün göçler yüzünden kan kaybediyor 
Zonguldak, Karadeniz'in kıyılarına yayılmış şirin bir il. Batı Karadeniz bölgesinde bulunan ilin yüzde 56'sı dağlık, yüzde 52'si ormanlarla kaplı.
1084 yılında Anadolu Selçukluları tarafından Türk hakimiyetine giren Zonguldak, Haçlı seferleri sırasında elden çıkmış. Sonra bir süre Candaroğulları'nın egemenliğinde kalır. 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet Han'ın Amasra'yı almasıyla Osmanlı topraklarına katılan Zonguldak, 1829'da taşkömürünün bulunması ve 1848'de ilk kömür ocaklarının açılmasıyla büyük önem kazanır, "kara elmas"la özdeşleşir.
1919'da kısa bir süre Fransızların işgalinde kalan Zonguldak, 1 Nisan 1924'te, Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il olur.
Taş kömürü madeni ve demir çelik fabrikalarıyla, sanayileşmemizde önemli bir yeri bulunan Zonguldak, bir ara 6. büyük ekonomiye sahip ilimiz olmuş, şimdilerde ise 21. sıraya gerilemiş.
Zonguldak için parlak günlerin yakın olduğunu söyleyen Vali Erdal Ata, Filyos Vadisi Projesi'ni anlatıyor.
Filyos nehri üzerinde baraj yapılacak, nehir yatağı ıslah edilecek; bundan kazanılacak arazi de ilave edilerek, vadide sanayi için yer açılacak. 10 yıllık bir periyotla, Filyos Vadisi'nde önemli tesisler açılmış olacak. Yıl sonuna kadar kamulaştırmalar yapılacak. Liman, tersaneler, demir-çelik, çimento, gübre fabrikaları ve başka sanayi tesisleri yapılacak. 8-10 milyar dolar dolayında yatırım talebi bulunduğu söylenirken, bundan 21 bin kişiye istihdam imkanı doğacağı tahmin ediliyor.
Limanı, demiryolunu ve dış uçuşlara açılmış bulunan havaalanını hatırlatan Vali Erdal Ata, yatırımcı için bu bölgenin avantajlı olduğunu söylüyor, teşviklere değiniyor.
1980'lere kadar maden ocaklarında 60 bin kişinin çalıştığını, Zonguldak'ın o zamana kadar sürekli göç aldığını anlatan Vali Ata, emekli olan işçilerin yerine yenilerinin alınmadığını, işçi sayısının şimdi 13 binler seviyesine düştüğünü ve ilin sürekli göç verdiğini belirtiyor.
Özel maden ocaklarında da 4 bin civarında işçi çalıştığı belirtiliyor. Bu ilin, İstanbul ağırlıklı olmak üzere, büyük şehirlere çok göç verdiği; Zonguldak, Bartın ve Karabük kökenli 300 bin vatandaşımızın Avrupa ülkelerinde bulunduğunu söylüyor.
Vali Erdal Ata
Belediye Başkanı İsmail Eşref ESKİ CANLI GÜNLERİNE DÖNECEK
Turizm için avantajlı olan Zonguldak'ta güzel sahiller ve çok sayıda mağara bulunduğu söylenirken, uzunluğu kilometreyi geçen 21 mağara tespit edilmiş, birkaç tanesi ziyarete açılmış...
Türkiye'nin yassı demir ihtiyacının yarısının Ereğli Demir Çelik tesislerinde elde edildiğini belirten Vali Ata, bu ilçede bulunan tersanelerde birçok ülkeye gemi inşa edildiğini anlatıyor.
Zonguldak'ta 142 bin civarında emekli, 144 bin de Sosyal Güvenlik kapsamında vatandaş bulunurken; nüfusun tamamına yakınının sosyal güvenlik kapsamında olduğu ifade ediliyor.
Zonguldak'ın geleceğinin çok parlak olduğu belirtiliyor, mevcut projeler ve büyük pazarlara yakınlık hatırlatılıyor...
Kömür ocaklarının açılmasıyla sürekli göç alan, gelişip büyüyen Zonguldak'ta 1899 yılında belediye teşkilatı kurulmuş. Ekonomi tamamen madencilik üzerine. İşçi sayısının azalmasıyla, ekonomi gibi nüfus da tersine dönmüş.
1980'li yıllarda 125 bin olan şehir nüfusunun bugün 107 binlere düştüğünü söyleyen Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, alternatif iş alanlarının bulunması, yeni yatırım alanlarının belirlenmesi, ekonominin çeşitlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Bugün için ekonominin madenden ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu canlılıktan beslendiğini anlatan Başkan Eşref, Filyos projesinin bir çıkış yolu olabileceğine değiniyor.
Kara Elmas Üniversitesi'nin Zonguldak için bir şans olduğunu ifade eden Başkan Eşref, Zonguldak ekonomisi için çare bulmada üniversitenin önemli bir rol oynayabileceğini anlatıyor.
Gurbete giden Zonguldaklıların yazın gelmeleriyle 2 ay boyunca cıvıl cıvıl olan şehrin, turizmden yeterli payı alması için çalışmalar başlatılacak. Sahil düzenlenecek. Kanalizasyon şebekesi yenilenecek, arıtma tesisleri yapılacak, denizin kirletilmesi önlenecek.
Şehir içinde ticareti geliştirmek için yeni akslar oluşturulacak. Kömür yıkama tesisinin yerinde kapalı otopark ve şehrin ihtiyacı olan başka tesisler yapılacak. Zonguldak sosyal ve kültürel tesislerle, parklarla donatılacak; kolay yaşanılan, kaliteli hayat sürülen bir şehir haline getirilecek.
Başkan Eşref, Zonguldak için müjdeli haberler veriyor, gidenleri geri çağırıyor.
Yusuf Günaydın İŞ ADAMI YUSUF GÜNAYDIN: Madenciler linç
edilmek isteniyor
Yusuf Günaydın, madencilikte ve diğer sektörlerde önemli yatırımları bulunan Zonguldaklı bir iş adamı. Bu topraklardan kazandığını yatırıma dönüştürmüş, Zonguldak için önemli riskler üstlenmiş.
80'lerin sonunda, rödevanslı (çıkarılan kömür için devlete avans verilen sahalar) ihaleye çıkarılarak, özel sektöre açılmış. Yusuf Bey, "1989'da bu sahalardan ilkini biz aldık" diyor. Zonguldak'ta bu şekilde üretim yapan 18 firma bulunmakta. Çıkarılan kömürler sanayi kuruluşlarına veriliyor. Başladıkları günden bu yana, şartların gittikçe zorlaştığını söyleyen Yusuf Günaydın, son maden kazalarından dolayı, madenci iş adamlarının adeta lince tabi tutulduklarını ve çok tedirgin olduklarını anlatıyor. Bazı otobüs kazalarında ondan fazla kişi öldüğü halde, firma sahibini suçlamak veya yaka paça hapse atmanın kimsenin aklına gelmediğini, ama maden kazasında firma sahibinin delillere bakılmaksızın, hapse atıldığını ifade eden Günaydın, bunun adaletle bağdaşmadığını belirtiyor.
Müteşebbis ruhlu insanları anıt ağaca benzeten Yusuf Günaydın, bunların istihdam oluşturduğunu, vergi verdiğini anlatıyor; hayatında tek yumurta üretmeyen insanların, tek istihdam oluşturmamış kişilerin, kendilerini haksızca karaladıklarını, suçladıklarını belirtiyor, infial içinde olduklarını dile getiriyor.
Zonguldak ekonomisinde, tersaneler dışındaki hiçbir sektörün sıkıntı yaşamadığını, krizi en hafif atlatan ilin Zonguldak olduğunu açıklayan Günaydın, ildeki vatandaşların yüzde 99.2'sinin sosyal güvenlik kapsamında olduğunu belirtiyor.
MADENCİ ANITI
Madenci anıtı, Zonguldak'ın sembolü olmuş. Bu şehirde binlerce kişi ekmeğini kömürden kazanıyor. Ülkenin yıllık ortalama kömür ihtiyacı 20 milyon ton. Türkiye Taş Kömürü İşletmesi bunun 2 milyon tonunu karşılıyor.
TSO Başkan Yardımcısı Salih Demir Geleceği çok parlak
Deniz, harika bir tabiat ve İstanbul gibi bir pazarın, Zonguldak için büyük avantaj olduğunu anlatan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkan Yardımcısı M. Salih Demir, tanıtım eksikliğine dikkat çekiyor. Ülkemizin demir çelikte geldiği noktada en büyük pay sahibinin Zonguldak olduğunu söyleyen Demir; 2008 ihracatı bir trilyon doları bulan Almanya'da en önemli kalemin demir çelik kökenli sanayinin oluşturduğunu ifade ederek, bu sektörün önemini vurguluyor. 3 yıl önce Enerji Bakanı'nın "Zonguldak Türkiye'nin enerji üssü olacak" dediğini açıklayan Demir, bundan sonra bu sektörle ilgili yatırımların geldiğini, yeni yatırımların da yolda olduğunu söylüyor.
Filyos'ta yatırım yapmak için 26 firmanın müracaatta bulunduğunu, 10 milyar dolarlık bir yatırımdan söz edildiğini dile getiren Demir, bu avantajlı coğrafyada devletin de üzerine düşen görevleri biran önce yapması gerektiğini belirtiyor.
İstanbul limanları tıklım tıklım dolu iken, Zonguldak limanlarının yeterince değerlendirilememesine, bu en ucuz taşıma yolunun ihmal edilmesine anlam verilemiyor. Ereğli'de demir çelik üzerine çalışan önemli firmalar bulunuyor. Önemli tersaneler bulunan Ereğli'de, bu sektör krizden etkilenmiş. Zonguldak ekonomisinin kömür, demir-çelik ve hizmet sektörüne dayandığı ifade ediliyor. Özellikle Çaycuma taraflarının tarım için çok uygun olduğu belirtiliyor.
Yatırımcılara çağrıda bulunan, gelip misafirleri olmalarını isteyen Salih Demir, ilin avantajlarını şu şekilde sıralıyor: "Coğrafyası güzel, kolay yaşanabilir bir şehir. Ankara'ya 2, İstanbul'a 3 saat mesafede. Ekonomik olarak, kısa sürede önemli noktalara gelecek, geleceği parlak bir şehir..."
Doğalgazı dışarıdan alıp, bundan enerji üreten tek ülke olduğumuzu anlatan Demir, teşvik verilerek, önemli enerji kaynağımız taş kömürünün değerlendirilmesini istiyor.
> DEVAM EDECEK