Öğretmenlik itibarlı bir meslek hâline getirilmeli

A -
A +


Ellerine yaşanacak kadar ücret geçmeyen, geçimini ikinci, üçüncü işlerle sağlamaya çalışan maaş ortalaması bin 900 TL olan öğretmenlerimizin durumları hiç de iç açıcı değildir. 60 yıldır girmek istediğimiz AB ülkelerinde en çok maaş alan meslek öğretmenliktir. Her alanda AB standartlarını yakalamaya çalışan Türkiye, öğretmenlerin ekonomik, mesleki ve demokratik haklarına sıra gelince AB standartlarını değil Afrika standartlarını örnek alıyor galiba!..   
OECD resmî verilerine göre; Lüksemburg'da çalışan bir lise öğretmeni yılda 128 bin 181 dolar, İsviçre'de 90 bin 374 dolar, Kore'de 74 bin 43 dolar, Almanya'da 76 bin 433 dolar,  Belçika'da 66 bin 613 dolar, Kanada'da 55 bin 191 dolar, Yunanistan'da 38 bin 934 dolar  alıyor. OECD ortalaması ise 49 bin 721 dolardır.
Türkiye'de ise yoksulluk sınırında seyreden bir maaşla ayakta kalma mücadelesi veren ve kendisine teslim edilen körpecik beyinleri aydınlatmak için insanüstü bir gayretle çalışan öğretmenlerimizin meseleleri her geçen yıl artmaktadır. İzlenen yazboz eğitim politikalarıyla ve öğretmen onuruna yakışmayacak seviyedeki ücretlerle mesleğine küstürülmeye çalışılan öğretmenler kırgın ve umutsuzdur.
Öğrencisi mağdur olmasın diye diyaliz makinesine bağlandığını söylemeyen, kucağında bebeğiyle ders veren, kendi cebinden kütüphane kurup okula bağışlayan, dağ köylerindeki çocuklara bir harf öğretmek için gittiği yerlerde teröristlerin kurşunlarına hedef olan öğretmen manzaralarıyla doludur ülkemiz. 666 sayılı KHK ile maaşları kamuda en düşük seviyede seyreden öğretmenlere Hükümet borçludur.
Öğretmenlerimiz, içi boş sevgi gösterileri ve övgüler değil, problemlerine gerçekçi çözümler üreten girişimler bekliyor. Öğretmenlerimiz, özlük, mesleki hakları ile sosyal ve ekonomik hakları konusunda büyük sıkıntılar yaşadıkları gibi, keyfi atamalar, tayin ve görevde yükselmelerde yaşanan adaletsizlikler gibi sebeplerle mağdur edilmektedir.
Yıllar içinde öğretmenlerimizin maaşlarındaki artış, satın alım gücü açısından değerlendirildiğinde yaşanan yoksullaşma süreci daha açık olarak görülmektedir.
2013 bütçesiyle milli gelirden eğitime ayırdığı pay 69 milyar TL yani yüzde 5'lere yakın olan Türkiye, 30 OECD ülkesi içinde eğitime en az pay ayıran ülkeler grubundadır. OECD ülkeleri ortalaması yüzde 6.3'tür.
Her yıl öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik, öğretmen açığı da büyümektedir. AB standardı olan 25 kişilik sınıf düzenlenmesini sağlayabilmek için 200 bin öğretmene, 35 bin yardımcı personele ve 270 bin dersliğe ihtiyaç var.
Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenimizin, ailesiyle birlikte zorunlu ve vazgeçilmez ihtiyaçlarını alt düzeyde karşılayabilmesi için, en az 3 bin TL aylık gelire sahip olması gerekiyor.  
Öğretmenler kamu çalışanları arasında en düşük ücreti alıyor. 666 Sayılı KHK ile hakları yenilen öğretmenler, geçim sıkıntısı içerisindedir.
Hükümetten öğretmenlik mesleğini onurlandırmasını ve iade-i itibar politikalarıyla, öğretmenliği tekrar seçkin bir meslek hâline getirmesini istiyoruz.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'dan 'Öğretmenlerin Bakanı' olduğunu gösteren açılım ve çalışmalar bekliyoruz.
Öğretmenler Günü dolayısıyla seyyanen bir maaş tutarında ikramiye verilerek, öğretmen maaşları bir miktar iyileştirilmelidir.
Taşra ve büyük şehirlerdeki öğretmen açığını gidermek ve buralarda görev yapmayı özendirmek için 250 TL mahrumiyet tazminatı ödenmelidir. Bütün eğitim çalışanlarına öğle yemeği bedeli olarak 7.5 TL yemek yardımı yapılmalıdır. Eğitim çalışanlarının emekli maaşlarını ve emekli ikramiyelerini doğrudan etkileyen ek göstergeler yükseltilmelidir.
            Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı)



Rahim Hoca'dan müjdeli haber geldi

Bu köşeyi takip edenler bilir; Konya'nın çorak bir yerinde kendi imkânlarımla, birikimlerimle bir orman kurma işine girişmiş, bu uğurda bütün mal varlığımı tüketmiş, büyük zorluklarla karşılaşmıştım.
Çok çabaladım,siz de sıkıntılarıma ortak oldunuz, pes etmedim. Vakıfbank çabamı duydu, gelip reklam çekti. Ormanın su ihtiyacına yardımcı olmak istemişti. Allah'a şükürler olsun. Güzel bir su bulundu. Şimdi altyapıyı yapmakla meşguller. Elektrik de getirildi. Su sıkıntısı herhâlde artık olmayacak. Bundan sonra gayret bana düşüyor. Fidan sayısını çoğaltmak için çabalayacağım. Bu olayın gerçekleşmesinde emeği olan herkesin Allah ömrünü bereketlendirsin.
Her sıkıntımı paylaştım, bu güzel gelişmeyi de bilin istedim...
           Rahim Demirbaş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.