Geçenlerde, İETT'ye hitaben, 145/A ile ilgili bir yazıya İETT Basın Danışmanı'ndan olumlu bir cevap gelmişti. Öncelikle kendilerine verdikleri cevap ve ilgileri için teşekkür ediyorum. 145/A derdim bitmiyor maalesef. Saatler ileri alındı ve iş saatim değişti. 07:00 hareket saatli İhlas Marmara Evleri-Avcılar Metrobüs hattını kullanıyorum. Yeşil İETT otobüsü. Bahsettiğim saatli otobüse bir sabah İETT yetkililerinin binmelerini tavsiye ederim. Bu kadar sıkışık bir otobüsle nasıl sağlıklı bir yolculuk yapılabilir? Acaba kendi aile efradlarından birisinin bu dolulukta bir otobüse binmesine razı olurlar mı? Güne böyle stresli başlayan bir işçi-memur çalışan bu stres ve sıkıntıyı etrafına yansıtmaz mı? Bazen bütün kapılardan yolcu alındığı halde, otobüste kapılar kapatılamıyor; bu sebeple otobüs hareket edemiyor. Doğal olarak, tartışma-arbede yaşanıyor. Hattın indirimli hat olmasının da belki bu yoğunlukta etkili olduğu düşünülebilirse de, kanaatimce bu hâl nahoş bir hâldir. "Ne yapılabilir" derseniz, İstanbul'da işe gidiş trafikten de anlaşılacağı üzere, 8:00-9:00 saatleri arasına sıkıştığından, yolcu yoğunluğu bir hayli fazla. O saatteki seferde 2 araç arka arkaya gelir ya da körüklü bir belediye otobüsü konulursa mesele hallolur. Asgari seviyede insani bir taşımacılık yapılmış olur. Aksi takdirde, "biz insan taşıyoruz" sözü havada kalır. Mustafa Karayel Ülke geliştikçe, toplu taşımanın da iyileşmesi gerekmez mi? Ben Yakuplu'da ikamet eden bir vatandaşım. Şehir içi ulaşımında toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Yıllar önce, sadece bir site ve seyrek evler var iken, Yakuplu'dan Aksaray'a, Bakırköy'e 10 dakikada bir Belediye otobüsü kalkardı. Yıllar geçtikçe burada siteler, binalar çoğaldı, nüfus en az ona katlandı. Ama Aksaray'a, Bakırköy'e otobüs seferleri saatte bire düştü. Bunlara da binmek bazen mümkün olmuyor, daha ilk duraklarda doluyor. Bazı semtlerin otobüsleri peş peşe geçerken, biz saatlerce durakta bekliyoruz... Yetkililer bu sıkıntımıza cevap olarak da genellikle "Metrobüs geliyor" diyorlar. Bizim, Metrobüs'ün son durağından sonra ne sıkıntılar çektiğimizi bilmiyorlar. Ülke geliştikçe, toplu taşıma imkânlarının çoğalması, vatandaşın rahat ettirilmesi gerekmez mi? Metrobüs, güzergâhına yakın yerlerde oturanlar için iyi bir imkân. Ya bizim gibi biraz uzakta olanlar için? Metrobüse gelirken, giderken bu yolda ne kadar vakit geçirdiğimiz, ne sıkıntılarla gelip-gittiğimiz biliniyor mu? Yetkililerin iyi niyetlerinden hiç şüphem yok. Ama biraz daha araştırsalar, biz sıradan vatandaşın neler çektiğini yakından görseler olmaz mı? Bunu anlamak da gayet basit; günün değişik saatlerinde bizimle bu otobüslere binsinler, vaziyeti yerinde görsünler... İsmi mahfuz Bakan Çubukçu'nun "serbest kıyafet" politikasını destekliyoruz 1982 yılında çıkarılan kıyafet yönetmeliğini demokratik bir kültürle masaya yatıran Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun bu politikasını destekliyoruz. Mavi önlük ve okul forması uygulaması son bulmalıdır. Öğretmenleri takım elbise, kravat ve gömleğe mahkum eden kıyafet yönetmeliği değişmelidir. Tek tip öğrenci ve tek tip öğretmen profili eğitim psikolojisiyle ve pedagojik anlayışla bağdaştırılamaz. 40 derece sıcaklıktaki havada kravat, ceket, gömlek ve önlük gibi kıyafetler dayatmanın, statükonun bir tezahürü olduğunu düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanı Sayın Çubukçu'nun, 28 yıl önce çıkarılan kıyafet yönetmeliğini kısmen değil, toptan kaldırmasını istiyoruz. Üniversite hocalarını, öğretmenleri ve öğrencileri tek tip kıyafet giymeye zorlayan, kıyafet kuralına uymayanları bugün bile cezalandırmaya devam eden bu yönetmelik toptan kaldırılmalıdır. Öğrenci ve öğretmenlerin serbest kıyafetlerle ve rengârenk giysilerle okullara gelerek, okullarımızı çiçek bahçesine çevirmesini istiyoruz. Eğitim ve bilim özgür ortamlarda ve özgür bireylerin kafalarında yeşerir. Tek tip kıyafet uygulamasının, okula giden öğrenciler arasındaki zenginlik-fakirlik ayırımını yansıtmadığı ve yoksul öğrencilerin özenmesini engellediği, bu yönüyle öğrencilerin duygusal, sosyal gelişimine zarar vermediği iddiaları gerçekçi değil. Okul forma ve önlüklerinde de kalite ve fiyat farkı anlaşılabiliyor. Çocukların, kendilerini ilgilendiren konularda söz söyleme hakkı vardır. Türkiye'nin de imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde, okullarda çocuğun saygınlığıyla bağdaşır biçimde ve hakları saklı olarak tedbirler alınması gerektiği kaydediliyor. Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00