Başkanlık Sistemi, konferanslar dizisiyle halkımıza iyi anlatılmalı

A -
A +

Türkiye artık 3. Dünya ülkesi olmaktan çıkıp, gelişen, büyüyen ve ayakları üzerinde durabilen bir konuma gelmiştir. Bunda en büyük pay ise ülkemizin güçlü bir iktidarla yönetilmesi; bu yönetimin ülkemize kazandırdığı siyasi ve ekonomik istikrardır.

Koalisyon hükümetleri, ülkemize ne siyasi ne de ekonomik istikrar sağlamıştır. Geçmişteki kısa süreli hükümetler, kaostan başka bir şey bırakmamıştır.
Geçmiş dönemlerde de Başkanlık Sistemi tartışılmaya açılmasına rağmen, fazla bir mesafe alınamamış, bazıları çeşitli paranoyalarla buna hep karşı çıkmışlardır. Değişen şartlar, ülkemiz için artık Başkanlık Sistemi'ni elzem kılmıştır.
Üniter yapıyı korumak kaydı ile Başkanlık Sistemini kabul edenlerin, sırf Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmiş Başkan olmasın diye buna karşı çıkmaları, akılla izah edilecek bir durum değildir. Tıpkı 2007 yılında Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı çıktıkları gibi.
Tartışılacak konu, kimin başkan olacağı değil, Başkanlık Sistemi'dir. Kişilerden ziyade, Başkanlık Sitemi doğru bir biçimde tartışılmalıdır. Başkanlık Sistemi, yürütme ile yasama organlarının tamamen ayrıldığı bir sistemdir. Bu sistemde Başkan, Parlamento'nun içinden çıkmamakta, doğrudan halk tarafından seçilmektedir. Bakanlar da milletvekili değildir. Başkan doğrudan halk tarafından seçildiğinden, parlamentonun güvenoyuna ihtiyaç duymaz. Halk tarafından seçilen Başkan, yürütmenin başıdır, bakanlarını kendi seçer ve istediği zaman değiştirir, halka karşı sorumludur. Bu sistemde üyeleri halk tarafından seçilen bir yasama organı (Meclis) vardır. Kuvvetler ayrılığı belirginleşmiştir. Başkanlık Sistemi'ni diğer sistemlerden daha demokratik kılan unsur da budur. Çünkü başkanlık sisteminde hem meclis hem de başkan; yani hem yasama hem de yürütme organı doğrudan halk tarafından seçilmektedir.
Bu sistemin iyi bilinmesi, doğru anlaşılması için Türkiye çapında konferanslar düzenlenmeli, bu sistemin öcü olmadığı halka anlatılmalıdır. Halkımız, Başkanlık Sistemi'ni sahiplenmeli, yıllarca çilesini çektiğimiz istikrarsız yönetimleri, koalisyonları ve kaosları tercih etmemeli.
Yüksel Kantar

"Sen gelme, diploman yeter" zihniyeti
Serbest Kürsü'de, Gıda Mühendisleri ile ilgili yazıları okudum. Bu duyarlılık ve anlayış için teşekkür ederim, çok mutlu oldum.
Ben de bir Gıda Mühendisiyim. Bundan yaklaşık 4 ay önce, bir unlu mamuller firmasında işe başladım. Bana hiçbir yetki veya öneride bulunma fırsatı verilmedi. Sigortam, "satış görevlisi" pozisyonuna göre yatırıldı, maaşım bin liraydı. Fabrikada satış bölümü de vardı, bu yüzden bazı zamanlar reyonculuk yapıyor, depocunun olmadığı zamanlarda depoculuk yaparak mal çekiyordum.
Birkaç gün önce de çalışma şartlarını mesleğimin onuruna, şerefine aykırı bulduğum için işi bıraktım.
Piyasada bulunan lokantacı, gıda üretimi yapan küçük işletmeler, kasaplar vs.  hiçbiri Gıda Mühendisini sevmez, çünkü biz neyse onu söyleriz pis ise pis, kirli ise kirli deriz; kendimizi müşteri yerine koyar, ona göre bir yorum yaparız. Ülkemizde bataklık içinde faaliyet gösteren on binlerce işletme var, sizce Gıda Mühendisinin hem devlette hem özelde istihdam edilmesi bunların işine gelir mi? Bu yüzden, ne özel sektör ne de devlet bizim arkamızda durmamakta. Özelde, "sen gelme, diploman olsa yeter" diyenler var, devlette de denetimleri Ziraat Mühendisleri ve Veterinerlere yaptıran bi zihniyet hakim.
Bu sıkıntıların dile getirilmesine yardımcı olduğunuz için, Gıda Mühendisleri olarak teşekkür ederiz...
B. Eroğlu


Ağlatan müjde
Ben erkek berberliğinden emekli olmuş, 53 yaşında bir vatandaşım. Kendi evim olmasına rağmen, çok uzun zamandan beri kirada oturmaktaydım. 
Yeşil Kart sahibi olan, geliri olmayan oğluma ve torunlarıma kendi evimi bırakıp, kiraya çıkmak zorunda kaldım.
Bu gün aldığım güzel bir haberi, ağlayarak, dua ederek sizinle paylaşmak istedim. Allahım devletimize zeval vermesin. TOKİ'nin kurulmasında, Başbakanımız dahil, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Onlar bizi sevindirdi, Allahım da onları sevindirsin. 
Bağ-Kur emeklisinin aldığı maaşla kirada oturması bir ızdırap. Devlet büyüklerimizden istirhamımız, ben ve benim gibi  çalışmak zorunda olan  Bağ-Kur emeklilerininaylıklarından kesilen %15'lik kesintinin ve odalarımıza ödediğimiz aidatın kaldırılması. Böyle bir karar, ben ve benim gibi olanların bayramı olacaktır. 
Ahmet Kara -KAHRAMANMARAŞ

Ecdada büyük saygısızlık
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na;
Edirnekapı Surdışı Otobüs Durağı ile Edirnekapı Tramvay Durağı arasında üçgen şeklinde bir mezarlık kaldı. Mezarlar Osmanlı'dan kalma, tarihi...
Mezarlık içinde, mezartaşı yapan esnaf da bulunuyor. Ama bu mezarlığı her gördüğümde içim yanıyor. Mezarlık mezbelelik halini almış; taş, çöp, aklınıza ne gelirse içine yığılmış...
Geçen sene bu mezarlığın etrafında bir duvar yapıldı, ama öylece kaldı, sıvaları dökülmüş vaziyette.
Mezarlığa, ecdada yakışmayacak bir durum var. Ecdadımıza bu kadar saygısızlık olmamalı. Lütfen el atın, bu mezarlığı layık olduğu şekle getirin, ecdada daha fazla saygısızlık yapılmasına müsaade etmeyin...
Refik Yalçınyavuz


Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ 
İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.