Darbezede askerler arasında ayırımcılık yapılmasın!

Darbeciler, milleti mağdur ettikleri gibi, 3 bin dolayında ordu mensubunu da, ordudan çıkartarak mağdur etmişlerdir. 12 Mart 1971 darbesinden sonra 450 dolayında asker ikili kararnameyle, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 573 subay ve astsubay üçlü kararnameyle, 447 askerî öğrenci göstermelik Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla, 900'ü de 28 Şubat 1997 sürecinde olmak üzere toplam 1543 asker, YAŞ kararıyla haklarında bir mahkeme kararı olmadan darbeciler tarafından mesleklerinden atılıp, işsizliğe ve açlığa mahkûm edildiler. Son Anayasa değişikliği esnasında, darbelerin açtığı yaraları sarmak için, mahkeme kararı olmadan inançlarından dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çıkartılan askerlerin haklarının iade edileceği söylendi. Söz konusu tasarı, 6191 sayılı kanun olarak TBMM'den geçti ve 22 Mart 2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak yasa uygulanırken ayırımcılık yapılmaktadır. Açıklanan ilk sonuçlara göre, sadece YAŞ mağdurlarının müracaatları kabul edilmekte, 12 Mart ve 12 Eylülzede askerlerin müracaatları reddedilmektedir. Henüz yazılı bir bildirim yapılmamakla birlikte, alınan duyumlara göre, ret kararları 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri dönemindeki ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolunun açıldığı yorumuna dayandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki, 6191 sayılı kanun, ret kararı vererek yargı yolunu açmak için çıkartılmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişiği kesilen askerlerin haklarının iadesi için çıkartılmıştır. İade sürecinde karar yetkisi Milli Savunma Bakanı'na tanınmıştır. Bundan amaç da, mahkeme kararıyla ihraç edilenlerin veya askerlik hizmetine ilişkin kusurları nedeniyle ilişiği kesilenlerin başvurularının ayıklanmasının sağlanmasıdır. Hal böyleyken, sadece YAŞ kararıyla atılanların başvurularının kabul edilip, 12 Mart ve 12 Eylülzedelerin başvurularının reddedilmesi, yargı yolunun açıldığının savunulması doğru değildir. Şu husus da önemle vurgulanmalıdır ki, ret kararı verilerek Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)'e dava yolu açmak, mağdurlarla alay etmektir. Zira, askerî mahkemenin bu konuyla ilgili olumsuz tutumu bellidir, içtihat haline gelmiştir. MSB, darbe mağdurları arasında ayırım yapmamalı, 28 Şubat 1997 post-modern darbesiyle 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinin mağduru askerleri birlikte değerlendirmelidir. MSB, darbe dönemlerinde etkin başvuru hakkı ve adil yargılanma hakkı kullanılamadığı için, yargı denetimine açık idari kararlarla meslekten çıkartılan askerleri de kanundan faydalandırmalıdır. ADAM (Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri) PLATFORMU Beylikdüzü'nde niçin Devlet Hastanesi yok? Sağlık Bakanlığı'na; Acil bir sağlık problemim için en yakın devlet hastanesine Avcılar'a gittim. Tam 4 saat bana sıra gelmesini bekledim. Oradaki doktorları da suçlayamam, gelenler o kadar çok ki, yetişemiyorlar... Koskoca Beylikdüzü'nde Devlet Hastanesi yok. Avcılar, Beylikdüzü, Esenyurt'taki nüfus yoğunluğu da ortada. Bunun onda biri kadar nüfusa sahip olan illerde birden fazla devlet hastanesi var. Lütfen nüfus yoğunluğunu göz önüne alarak, yeterli miktarda hastane açın... Bir vatandaş > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00