Deprem profesörleri!..

Başta İstanbul sakinleri olmak üzere, Marmara Bölgesi'nde oturan bütün vatandaşlar diken üstünde. Yakın geçmişte iki büyük deprem yaşandı, binlerce insan öldü. Art arda oluşan orta büyüklükteki depremlerin de büyük depremin habercileri olarak algılanabileceği, asıl büyük depremin de her an olabileceği sık sık tekrarlanıyor... Bütün bu tedirginliğe ve telaşa, "Deprem Profesörü" olarak ünlenen bazı bilim adamları da tüy dikiyor! Birisi bütün İstanbul'u yerle bir edebilecek çok şiddetli bir depremin ve ardından gelecek tsunaminin her an beklendiğini söylerken; bir başkası, bu kadar büyük bir deprem beklenmediğini, hele tsunamiden bahsedilemeyeceğini ifade ediyor. Birisi deprem merkezi olarak İstanbul'u gösterirken, bir başkası güneyde, İstanbul'a uzak yerleri işaret ediyor. Hiçbirisinin söylediği, diğerininkini tutmuyor. İşi belden aşağı vurmalara kadar götürdüler. Deprem spekülasyonlarını rant için yapma, bundan büyük servet oluşturma suçlamaları gazete sayfalarını doldurdu. Bütün bu tartışmaları korku ve dehşetle seyreden vatandaşın psikolojisini düşünün... Ekonominin, üretimin, yatırımların, sağlığımızın bu açıklamalardan nasıl etkilendiğini de... Bütün bunlar bilim adamı değil mi? Depremle ilgili açıklamalar da bazı bilimsel verilere dayanmıyor mu? Jeolojik, Jeofizik veriler bu kadar mı farklı yorumlanır? Hele bu kadar hayati bir bilimsel açıklamanın, "rant için çarpıtıldığı" iddiası bile dehşet verici değil mi? Çeşitli güzide üniversitelerimizde bilim kürsülerini işgal eden bu bilim adamları, bir araya gelip, bilimsel gerçekleri kendi aralarında tartışıp, ortak bir bilimsel raporla vatandaşın karşısına çıkamazlar mı? Yazık oluyor; ülkemize, insanlarımıza ve bilime... > Depreme hazırlanmanın zamanı geçmiyor mu? Maliye Bakanlığı'nın açıklamasına göre, İstanbul, Türkiye ekonomisine %41.66'lık katkı sağlıyor. Her bakımdan bu kadar hayati önem taşıyan İstanbul ve civarında büyük bir deprem de bekleniyor. Artık tedbirleri almanın zamanı geçmiyor mu? Deprem sonrasıyla ilgili afet kurtarma çalışmalarında iyi durumda olduğumuzu uzmanlar söylüyor, ama ya depremden önce. Başbakanımız başkanlığında ilgili bakanlar, valiler, belediye başkanları belki de haftalar sürecek çözüm toplantıları yapıp, artık nihai çözümleri ortaya koymalılar. Kentsel dönüşüm projeleri ortaya koyarak, imar planlarını mı değiştirecekler, yoksa yıkılacak ya da güçlendirilecek binalara kredi mi verecekler, artık bir çözüm bulmalarını bekliyoruz. Yoksa, beklenen deprem olduğunda, büyük can kayıpları olabileceği gibi, Türkiye ekonomisi de çökecektir. Yıkılmış bir kentten Gayri Safi Milli Hasılaya katkı bekleyemezsiniz. > Yalçın Çetin > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00