Trafik kazalarının önlenmesi, trafik polislerine yardımcı olunması, trafik kuralı ihlali yapan sürücüler hakkında suç tespit tutanağı düzenlenmesi ve tutanağın ilgili trafik birimlerine teslim edilmesine yönelik ''Fahri Trafik Müfettişliği Görev ve Çalışma Yönetmeliği'' 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlüğe konulmuştu. Yönetmeliğin, ilde kayıtlı motorlu araç sayısının binde iki oranında müfettiş görevlendirilmesini öngörmesi nedeniyle, Türkiye genelindeki Fahri Trafik Müfettişi sayısında da artışa gidilecek. Trafikte tescilli araç sayısı 13 milyon 6 bin 816'ya ulaşan Türkiye'de, 11 bin 537 olan Fahri Trafik Müfettişi sayısı 26 bin 14'e çıkarılacak. Trafikte tescilli araç sayısı 1 milyon 142 bin 737 olan Ankara'da, 3 bin 365 Fahri Trafik Müfettişi görevli. Başkentte bin 80 müfettiş fazladan görev yapıyor. Araç sayısı 2 milyon 577 bin 614'ü bulan İstanbul'da ise 3 bin 578 Fahri Trafik Müfettişi açığı var. Antalya'nın FTM açığı 871, İzmir'in 665, Manisa'nın 590, Konya'nın 524, Adana'nın 493, Mersin'in 489, Bursa'nın 462, Balıkesir'in 436 olarak belirlendi. Fahri Trafik Müfettişinin hiç olmadığı Hakkari'de ihtiyaç sayısı 12. Fahri Trafik Müfettişi sayısı Ardahan'da 1'den 16'ya, Düzce'de 1'den 114'e, Şırnak'ta 2'den 55'e, Bingöl'de 3'ten 17'ye, Bitlis'te 3'ten 24'e, Kars'ta 3'ten 50'ye, Muş'ta 3'ten 33'e, Artvin'de 4'ten 40'a, Batman'da 4'ten 51'e çıkarılacak. Kırıkkale'de 2, Tunceli ve Bayburt'ta 5'er, Siirt'te 11, Gümüşhane'de 12 Fahri Trafik Müfettişi eksik bulunuyor. İlgili birimlerden öğrenilebilecek şartları taşıyanlar; Valilik makamına hitaben yazılı dilekçe, öğrenim belgesi, sürücü belgesi (fotokopi sureti), sabıka kaydı, ikametgâh belgesi ve iki adet vesikalık fotoğraf ile birlikte, 1 Şubat 2008 tarihine kadar İl Emniyet Müdürlüklerinin Trafik ve Tescil Şubelerine başvurabilecekler. >> Adres bilmecesi! Nisan 2007 tarihinde Ankara'nın Mamak İlçesi, Gülveren Mahallesi'ne taşındım. İlk işim, kanunlara uygun olarak, bağlı bulunduğum mahalle muhtarlığına giderek, beyanımı vermek oldu. İzmir/Gaziemir'de, ikamet ettiğim mahallemizin muhtarlığından aldığım nakil belgemi de yeni muhtarımıza teslim ettim. Apartmanımız yeni yapıldığından; elektrik, su, telefon, internet bağlantısı ile ilgili kuruluşlara yaptığım müracaatlarımda, iskan raporu için Mamak Belediyesi'ne müteahhit firma tarafından verilen ve muhtarlıkça da teyit edilen adresimizi verdim. Bağlantılar yapıldı. Ancak, doğal gaz aboneliği için Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ'ye yaptığımız müracatta, adresimizin farklı olduğunu söylediler. Yeni adresimizi oradan öğrenerek, onu kullanmaya başladık. Bu arada, müteahhitimiz, Mamak Nüfus Müdürlüğü'ne giderek, adrese dayalı nüfüs kaydımızı yaptırmamız gerektiğini söyledi. Onu da yeni adresimize göre yaptırdık. Tamam, artık adresimiz iki devlet kuruluşu tarafından onaylandı diye düşünürken, apartman giriş kapımıza, Ankara Büyükşehir Belediyesince çıkartma olarak yapıştırılmış farklı bir adres görünce şok olduk. Şimdi hangi adres tam doğru şaşırdık. Ben aynı binada oturduğuma göre, Büyükşehir Belediyesi ile Mamak Kaymakamlığı'ndaki adres nasıl farklı olabilir? Yazdıklarımla ilgili tüm belgeler mevcuttur. Mahallemizin, gecekondu bölgesinden imarlı yapılaşmaya dönüşümünden kaynaklandığını zannettiğim bu yanlışlığın, devlet kurumları arasında basit bir iletişimle düzeltilebileceğini düşünüyorum. > Fikri Dağlıgil >> Bu paranın beşte biri ile bin sedir ağacı dikerdim Eğer yılbaşında Tarkan'ın 6 şarkısına verildiği iddia edilen paranın beşte biri benim çalıştığım yere gönderilse idi, ben ona bin tane sedir diker, üzerine de "TRT'nin ormanı" diye yazardım. Orman da orada bin yıl TRT'nin reklamını yapardı. Her derdin çaresi var, ne mutlu bulana. Sakın yanlış anlaşılmasın. Ben yaptığım ve yaparken de sıkıntılarından bile mutlu olduğum bir işte, başkalarının güzel duygularını istismar etmem. Sadece basit bir gerçeği ilgililerin dikkatine sundum... > Rahim Demirbaş (Emekli Öğretmen) >> Sarkozy kapitülasyon mu istiyor? Kanuni Sultan Süleyman Han, 500 yıl önce Fransa'yı istilalardan kurtardığı gibi, bazı ticari iltimaslar vererek ekonomisini de kurtarmış, devlet olarak hayat bulmasını sağlamıştı. Sonraları bu iltimaslar kapitülasyon dediğimiz ekonomik kâbusumuz olmuş, yakamızı bunlardan zor kurtarmıştık. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy bütün bu tarihî gerçekleri unutmuş, AB üyeliğimize engel olmak için olmadık oyunlar ve engeller çıkarıyor. Belli ki yeni kapitülasyonlar peşindeler... Fransa Cumhurbaşkanı'nı bir nebzecik anladık diyelim, ya Almanya Başbakanı'na neler oluyor; harpte biriz, çalışmada biriz, ekonomi-ticarette biriz ve birinciyiz... Bunların engellemeleri neticesinde, Türkiye AB'den vazgeçer de başka bloklara yönelirse, bundan Fransa ve Almanya da zararlı çıkmazlar mı? Ayrıca, Gümrük Birliği anlaşması sebebiyle, aleyhimize işleyen bazı hususların da ele alınması zamanı gelmedi mi? > Tahsin Koloğlu (E.Mal Müdürü) >> Diyanet İşleri Başkanlığı Yasa Tasarısı'nda bizim haklarımız da bulunsun Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Önümüzdeki günlerde TBMM gündemine gelecek olan "Diyanet İşleri Başkanlığı Yasa Tasarısı"nda maalesef biz Diyanet Kuran-ı Kerim Kursu Öğreticileri unutulmuş durumdayız, yasa tasarısında bizimle ilgili bir cümle bile geçmemektedir. Oysa ki bizim de yıllardır özlemle beklediğimiz bu yasayla çözülmesini ümit ettiğimiz sıkıntılarımız bulunmaktadır. Yeni Diyanet Yasası'nda şu hususlar mutlaka bulunmalıdır: 1- 84-8502 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na göre öğretmen unvanı bulunan kurs öğreticilerinden, üniversite mezunu olan ve pedagojik formasyonu bulunanların öğretmen unvanları bu sayede yasal düzenlemeye kavuşturulmalıdır. 2- İmam-Hatip ve Vaizler için getirilmesi düşünülen kariyer sistemine (aday, uzman ve baş...) Kuran-ı Kerim Kursu Öğretmenleri de mutlaka dahil edilmelidir. 3- Yasada Kurs Öğretmenlerinin görev tanımları da bulunmalıdır. > Kuran-ı Kerim Kursu Öğreticileri. >> İGDAŞ'tan fatura ödeme tarihi ile ilgili açıklama 24 Aralık 2007 tarihli gazetemizin bu köşesinde, Halis Kahraman'ın, "doğal gaz faturasının son ödeme tarihi ile ilgili bir düzenleme yapılması" yönündeki talebine yer verilmişti. Konu ile ilgili olarak, İGDAŞ'tan gelen açıklama şöyle: "İGDAŞ, son ödeme tarihlerini bütün İstanbul için aylık termin programları doğrultusunda hazırlamaktadır. İstanbul'da bölgeler kendi içinde karne gruplarına ayrılmış olduğundan, bir bölgenin son ödeme tarihinde yapılacak olan değişiklik, bütün aboneleri kapsamaktadır. Bundan dolayı son ödeme tarihlerinde herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir. Zira her doğal gaz abonesinin kendine göre uygun son ödeme tarihi belirleyeceği düşünülecek olursa, konunun ne kadar içinden çıkılmaz bir hal alacağı aşikârdır. Kıymetli abonemizin, 3 milyon 650 bin aboneye sahip, doğal gaz sektöründe dünyanın sayılı şirketlerinden biri olan İGDAŞ'ın konuyla ilgili hassasiyetini anlayışla karşılayacağını umut ediyoruz. Öte yandan İGDAŞ'ın abonelerine doğal gaz faturalarında ödeme kolaylığı sağlamak amacıyla başlattığı 'Sabit Ödeme Sistemi' ile, abonelerimiz son ödeme tarihlerini kendileri belirleyebilmektedir. Sabit Ödeme Sistemi'nde, abonemizin yıllık toplam tüketimi üzerinden aylık tüketimi hesaplanmakta ve aylık sabit bir fatura çıkartılmaktadır. Böylece kışın yüksek, yazın düşük tutarlı ödeme yapılması yerine, her ay sabit tutarda ödeme yapılması kolaylığı İstanbullulara sağlanmaktadır." >> Garibanın ekmek teknesini yakanların gerçek yüzleri görülmüştür Son zamanlarda maalesef onlarca masum vatandaşımızın ekmek tekneleri, kıt kanaat biriktirerek aldıkları otomobilleri bazı hainlerce yakılmakta. Bizler bu olayları kınıyoruz. Bu olaylar bir defa daha göstermiştir ki; bu kişilerin halkçılıkla, hak ve hukukla bir ilgileri bulunmamaktadır. Olayların başka vahim bir yönü de, güya insan hakları savunucuları ve bazı kuruluşların bunlara sessiz ve duyarsız kalmaları... Garibanın ekmek teknesini yakmak derecesine düşenlerin gerçek yüzleri artık saklanamayacaktır... > Kadir Sorucuoğlu (Biyologlar Birliği Derneği Genel Başkanı)