İİBF mezunlarına yapılan haksızlığa dur deyin

Sayın Başbakan'ın dikkatine,
Bizler, KPSS'ye girmiş ve devletten kadro bekleyen, 350.000 birey ile KKTC'den daha fazla nüfusa sahip İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) mezunlarıyız. Yıllardan beri süregelen plansız eğitim modelleri sebebiyle (bir mecburiyetmiş gibi her üniversiteye bir İİBF kurulması, sınırsız kontenjanlı Açıköğretim Fakültesi, diğer fakülte mezunlarının 2. üniversite olarak İİBF okuması...) fakültemiz senede ortalama 30 bin mezun vermektedir. Buna karşılık verilen kadro sayısı, ne mezun sayımızla ne de KPSS'ye giren memur adayı sayısıyla orantılı olmuştur.
2010-2012 atama döneminde mezun olan İİBF'li sayısı yaklaşık 60 bindir. Aynı dönemdeki dört atamada, mezunlarımıza verilen kadro sayısı ise sadece 10.129'dur. Mezun sayısı ile verilen kadro sayıları karşılaştırıldığında, 2012 itibariyle 350 bin bireyin neden işsiz kaldığı ve bu yığılmanın nasıl oluştuğu daha rahat anlaşılabilmektedir. Bu işsiz İİBF'li kitlesi her geçen sene bir çığ gibi büyümektedir.   
Temmuz 2012'de yapılan KPSS'ye 931.307 memur adayı katılmıştır. Bunun yaklaşık 350 bini İİBF mezunudur. Bu 350 bin birey için Kasım dönemi atamasında verilen kadro sayısı 722'dir. Eğitimini aldığımız alanla ilgili olan, bizlere ait olması gereken bazı Genel İdari Hizmetler (GİH) kadrolarının, "Liyakat" esasına değer  verilmeyerek, bütün fakülte mezunlarına açık olması ve önlisanslara da dağıtılıyor olması, biz İİBF mezunlarını mağdur etmektedir.
Uzmanlaşmanın önemi aşikârken, son yapılan düzenlemeyle "Vergi Müfettişliği" ve "Maliye Uzmanlığı" gibi kadroların, alakasız bazı fakülte mezunlarına da açık duruma getirilmesi, bardağı  taşıran son damla olmuştur. Kamunun belkemiğini oluşturması gereken fakültemizin, gittikçe kamudan uzaklaştırılmasına, bizlere ait kadroların alakasız fakülte mezunlarına verilmesine ve bazı kurumların memur  alımlarında önlisanslara öncelik vermesine bir anlam verememekteyiz. Bu kadar gencin emeklerinin karşılığının bu olmadığını, bizlerin de gelecek ile ilgili hayalleri olduğunu, yaşanan adaletsizliğe birilerinin dur demesi gerektiğini ve de bu haksızlığın herkes tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz.  
                Atama bekleyen İİBF mezunları





Hak ettiğimiz halde neden mezun etmediniz?

Açık Öğretim Fakültesi yetkililerine;
Ben, AÖF İktisadi İdari Bilimlar Fakültesi Kamu Yönetimi son sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda 30 yaşında iki çocuk annesiyim. Hem çocuklarımı vatana millete hayırlı bir evlat olması için büyütüp hem de kendi eğitimimi sürdürerek, onlara örnek olmaya çalışıyorum. Benim için ikisini birden yürütmek zor olsa da, gecemi gündüzüme katarak ve mutfak için ayırdığım paralardan da eğitim ücretimi eksiksiz ödeyerek, mezun olup üniversite diplomama kavuşmaya çalışıyorum.
Ben, bu amacıma kavuşmak için ne kadar çaba sarf etsem de AÖF yönetimi bizlere zorluk çıkartmak, mezun etmemek, hiç olmazsa 1 sene daha eğitim parası almak için elinden geleni yapıyor. Ve biz buna ses çıkartamadığımız gibi, basında da bu durum maalesef yer almıyor. Sesimizi kimselere duyuramıyoruz.
AÖF'de not ortalaması 2 olanlar geçebiliyor, benim not ortalamam 2.10 olmasına rağmen mezun olamadım. Bu konuda bizlere herhangi bir yetkili, AÖF Büroları da bilgi vermemektedir. Bizlere verdikleri 444 10 26 numaralı telefona da ulaşmak imkânsız.
Benim gibi mezun-mağdur olanların internetteki yazılarından konuyu az çok anlıyorum. Eğitimdeki sistem kredili sisteme döndüğü için, son sınıf öğrencileri olarak bizleri de, hak ettiğimiz halde mezun etmeyip, kredili sisteme dahil ederek, tekrardan 3 ders verip mezun etmediler. Bununla da yetinmeyerek, konuyla ilgili herhangi bir bilgi vermediler. 4-5 Mayıs'ta haksız yere vermiş oldukları bu derslerden sınava girmemiz gerektiği halde, AÖF Büroları'nda ne bir kitap var ne de internette bu derslerin konuları... ( Ayrıca bana verilen 3 dersten biri 3. sınıfta almış olduğum Türkiye Ekonomisi Dersi)
Mağduruz... Ne olur bu sesi duyun. Bu konuyu ayrı bir konu olarak ele alıp bizler adına gündeme taşıyın. Bizler için zaman çok önemli. Haksız yere hem okulu uzatıp hem de ekstra para ödemek istemiyoruz.
              Meryem Şeref-Akçakoca/DÜZCE



İş kazası geçirdim, raporum verilmiyor!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Sağlık Bakanlığı'nın dikkatine;
Bir zamanlar ben de sağlıklı idim. Çalışıp kazanıyor, ailemle mutlu bir hayat yaşıyordum. 31.06.2006 tarihinde iş kazası geçirdim, palete kendimi kaptırdım. Sağ kolum ve ön tarafım tamamen ezildi. Dört ay hastanede yattım. Sekiz ameliyat geçirdim.
Şu anda çalışacak durumda değilim. Sağ elimi kullanamıyorum. Sağ  tarafım düzelmedi.
Evli ve iki çocuk babasıyım, 150 lira sakat maaşı alıyorum. Bu para ile ben nasıl geçinirim?
Malulen emeklilik için, engel durumumu gösterecek raporu almak üzere Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'ne müracaatta bulundum. Doktorlar ilgilenmiyor, azarlayarak bakmadan imza atıyorlar. Bana %23 rapor verdiler. Beni doğru incelemediler. Yaralarımı gösterdiğim halde bazıları hiç dikkate almadı. Evrakı imzalayıp başlarından savdılar.
Benim yerime kendilerini koysalar, biraz empati kursalar. Ben fazla bir şey istemiyorum, beni iyi muayene edip, hakkım olanı versinler, adaletli davransınlar...
Ben hakkım olanı istiyorum. İnsanda vicdan olmalı  benim yerimde kendileri olsa nasıl geçinirler, nasıl çalışırlar? İki çocuğum ve eşimle 150 liraya nasıl geçineyim? Siz geçinebilir misiniz, detaylı inceleme zahmetinde bulunmayan doktorlar bu parayla geçinebilir mi? Yarın aynı duruma düşmemek için kimin garantisi var?
Lütfen ilgilenin, hakkım olanı verin, çoluk çocuğumla yaşayabileyim...
              Muhammed Sucuoğlu-İSTANBUL